Karanlık dünyanın albümlerini incelemek inanılmaz derecede bir haz veriyor bana. Özellikle bu yıl çıkan albümleri yazmaya başladığım günden beri oldukça yoğun bir Black Metal yağmuruna maruz kaldım. Oldukça hayvansı albümleri dinlemenin yanında, adını daha önce hiç duymadığım efsanevi grupları da dağarcığıma katmış oldum. İlginç olan bir diğer şey ise, daha iyisine zor denk gelirim dediğim her albümden sonra daha dehşet olanları buldum. 2018 gerçekten şahane bir yıl oluyor Black Metal adına. Dinlemelere doyamayacağım birçok albüm şu anda listeme girdi ve her gün bu albümlerden şarkılar dinleyerek günümü güzelleştiriyorum. Dün, ülkemizde yapılan efsane bir Black Metal albümü örneğini sizlerle paylaşmıştım. Undoer, gerçekten harikulade bir vizyon sahibi ve bunu “Survival is A Myth” adlı EP’si ile ortaya koymuş. Bugün ise biraz soğuklara doğru yol alıyoruz. Ekstrem türlerin Avrupa’daki en değerli ülkelerinden biri olan Polonya’da kendimizi buluyoruz. Daha önce hiç dinlemediğim bir grup olan “Kriegsmaschine” adlı allahsızların bu yıl ortaya koydukları sanat eserleri “Apocalypticists”in tekinsiz yollarında yürüyeceğiz.
Black Metal albümlerinde doyuma ulaşma gibi bir şeye hiçbir zaman rastlanamayacak galiba. Öylesine muazzam işler ortaya konuluyor ki, her birine şaşırmaktan dibim düştü artık. Bir de bu tür manyaklıklar çıkaran grupların sadece müzikal açıdan değil, aynı zamanda edebi açıdan da belli bir seksiliğe sahip olmaları da ayrı bir imrenme konusu oluyor. İşte bu yüzden Metal müzik kaliteli müziğin ta kendisi oluyor. İçi boş ses yığını değil. Tam anlamıyla felsefe ile harmanlanmış bir müzik dinliyoruz. Black Metal ise aklınıza gelebilecek bütün felsefi akımları içerisinde barındırabilen bambaşka bir kulvar. Kriegsmachine’in yaptığı müzik için safkan Black Metal diyemeyeceğim. Black Metal’in içinde var olan ve karmaşıklığı ile dinleyenlerin beynini eritebilen Avant-garde Black Metal tınıları ile bezeli bir albüm ortaya koymuşlar. Grubun daha önceki albümlerini dinlemedim. Önceki albümlerinde de muhtemelen durum aynıdır. Apocalypticists’in oldukça görkemli bir atmosferi var. Kendinizi bir anda karanlıklar diyarında, Baphomet’e koşarken hayal edebiliyorsunuz. Ayaklarınızın altındaki kara toprak her adımınızda kanla kaplanıyor. Kanlı ayak izlerinizin altından hayat belirtileri var oluyor. Fakat bu hayat belirtileri tanrının istemeyeceği türden, tamamen şeytanın döllerini ekiyorsunuz toprağa.
Kriegsmachine 2002’den bu yana bu pisliği icra ediyor. İnsanlığın karanlık ve ahlaksız yüzünü müziklerine konu ediyor. Birçok Black Metal grubunda gördüğümüz Nihilist akıma Kriegsmachine’de de rastlıyoruz. Nietzsche’nin “Deccal” adlı kitabından oldukça fazla etkilendiklerini söyleyebilirim. İyi ki o kitabı zamanında okumuşum. Şarkı sözlerinde neler dediklerine şöyle bir bakınca, bu adamların da Nietzsche hayranı olduğunu fark ettim. Zaten nihilist bir grup olup Nietzsche hayranı olmamak da garip olurdu. Ayinsel atmosferinin içinde kendinizi şeytana övgüler yağdırırken bulmanız içten bile değil. Apocalypticists, dinlediğim en harikulade atmosfere sahip albümlerden biri oldu. Her şarkısında gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi oldu. Böyle adamlara hayran olmamak gibi bir şey söz konusu olamıyor benim için. Din düşmanlığını açık açık belli ediyor Kriegsmachine ve bunu öküz gibi brutal vokal performansıyla bizlere de hissettiriyor. Peki, bu tür muhteşemliklere sahip bir grup daha tanıyor musunuz? Böylesine benzerlikler taşıyan bir başka grup eminim ki sizlerin hafızalarınızın bir kenarında var. İlk dinlediğim de ben de oldukça fazla benzetmiştim. Acaba ben mi yanılıyorum diye düşündüm. Evet, lafı daha fazla uzatmadan hemen söyleyeyim “MGLA” denen kusursuzluğun bir diğer projesinin ta kendisi Kriegsmachine.
Kriegsmachine'i araştırırken “Darkside ve M” isimlerini görünce kafamda resmen şimşekler çaktı. Bu adamların bir araya gelip ortalığı karıştırması kadar muazzam bir şey olamazdı. Mgla ile zaten allah yarattı demeden bizleri perişan ediyorlardı. Kriegsmachine ile de üstümüze resmen deccal tohumları atıyorlar. Apocalypticists’te herhangi bir kusur bulacağınızı sanmıyorum. Ben bulamadım. Zaten albümü baştan aşağıya ağzım açık bir şekilde dinledim. Bu iki adamın bir araya gelip yaptıkları her albüm bende dehşetten başka bir duygu yaratmıyor. Birçok Black Metal grubu var camiada ama bazıları öylesine sivriliyor ki diğerlerinden sizler de o sivrilenlerin peşinden umarsızca koşuyorsunuz. Mgla’dan farklı olarak Kriegsmacihnei’de Avant-garde tınıları da duyuyor olmak beni oldukça ihya etti. Elbette bir “Deathspell Omega” kadar yoğun değil ama Kriegsmachine’den duymak mutlu etti beni. Yazılan riffler, yaratılan atmosfer tam anlamıyla epik olmuş. Üzerine çok fazla diyecek bir şey yok. Fakat benim üzerinde durmak istediğim en önemli şey kesinlikle Darkside’ın fütursuzca çaldığı davul olacak. İstisnasız her şarkı da var mı lan bana yan bakan edasıyla çalmış. O kadar muhteşem çeşitlemeler, o kadar muhteşem solo partisyonları var ki “lan yeter yeter” diye haykırası geliyor insanın. Adam resmen yeteneğini ağzımıza ağzımıza vurmuş. Dinlemeye doyamadığım şarkılardaki öne çıkan adam kesinlikle Darkside idi. Kralsın be adam ne diyelim!
Apocalypticists, tek kelime ile muhteşem olmuş. Bu kadar yazılan şeylerden sonra illa ki dinlersiniz diye düşünüyorum. Black Metal, böylesi muazzam gruplar sayesinde sanatın en üst yerinde olmaya devam edecek. Yaşasın karanlık, yaşasın pervasızlık!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder