Albüm Kritik 292 (Deathless Legacy / Rituals of Black Magic)

Korku temasını işleyen bir sürü grup var. Gerek ekstrem türlerde olsun gerekse de nispeten daha yumuşak Metal türlerinde olsun, birçok Metal grubu bu geniş kapsamlı konudan yararlanarak albümlerini yaratıyorlar. Aslında sadece albüm yaratmakla da kalmıyorlar, duruşlarını, görünüşlerini ve atmosferlerini de yine korku teması üzerine kuruyorlar. Benim de sevdiğim bir konu aslına bakarsanız. Özellikle insanların dini şeylerden korkuyor olmalarından bahseden şarkılar veya albümler oldukça ilgimi çekiyor. Zira ben de yazdığım şarkılarda bu konuya sıklıkla yer veriyorum. Bugün, bu temayı oldukça yoğun bir şekilde işleyen İtalyan grup “Deathless Legacy”nin 2018’in ocak ayında çıkardığı “Rituals of Black Magic”ten sizlere söz edeceğim.

Deathless Leagacy’i 1 yıldan beri biliyorum aslında. Grubun yaptığı bir iki şarkıyı dinlemiştim zamanında. O zamanlar çok ilgimi çekmemişti. Bunun en büyük nedenlerinden biri kadın vokal olmasıydı. Hemen cinsiyetçi pislik damgasını yapıştırmayın bana. Ne yazık ki bu zamana kadar dinlediğim kadın vokaller Metal Müzik’te benim pek yüzümü güldürmedi. Fakat Rock ve Hard Rock türünde bayılarak dinlediğim “Spiders”ın vokali “Ann-Sophie Hoyles”un sesi benim en sevdiğim vokallerden birisidir. Gel gelelim gerek ekstrem türlerde olsun gerekse de Heavy Metal’de olsun dinlediğim kadın vokaller ne yazık ki hiç hoşuma gitmedi. Deathless Legacy’nin vokali de yine bir kadın ve grubu dinlemeden önce oldukça muallakta kaldım. Çünkü bir, iki şarkıdan sonra albümü dinlemekten vazgeçmek istemiyordum. Gerçi öyle bir şey yapmaya da yüreğim el vermezdi zaten. Öyle ya da böyle Rituals of Black Magic’i 2 gündür dinliyorum. Vokal konusunda sonunda tatmin oldum mu peki? Ne yazık ki hayır!

Kadın vokal konusunda Metal Müzikte çok iyi alternatifler varsa bile ben daha duymadım. Şu zamana kadar duyduklarım da ne yazık ki benim sürekli dinleyeceğim sesler olmadı. Gelecek günlerde kadın vokalin en iyi örneğinin olduğu söylenen “Nightwish” albümünü dinleyeceğim ve umarım beni tam anlamıyla mutlu eden bir sese tanıklık etmiş olacağım. Deathless Legacy’nin yaptığı müzik için Heavy Metal demişler fakat oldukça yoğun kullanılan piyano, hatta kilise orgu tınıları ile bezeli olması onu ucundan da olsa Senfonik Metale yakınlaştırıyor. Klasik müziği çok seven biri olarak, Metal ve senfonik öğelerin bir araya gelmesinden pekte hoşnut olmuyorum. İki müzik türü birbirlerini oldukça yakın olmasına rağmen, ikisinin sentezine olan merakım çok fazla bir oranda değil. Rituals of Black Magic’i dinlediğim süre boyunca yazılan şarkılardan genellikle memnun kaldım. Fakat riff çeşitliliği açısından ne yazık ki sınıfta kalıyor albüm. Sert riffleri çeşitlendirmek yerine, klavyeye oldukça fazla yüklenmişler. Neyse ki klavyenin başındaki dostumuz “Alex Van Eden” oldukça iyi bir iş çıkarmış. Gerek şarkılara verdiği kilise ayini tınıları, gerek korku atmosferi yaratmada yaptığı küçük yaramazlıklar olsun ve en çok sevdiğim solo yazımında gerçekten harikulade bir performans çıkarmış. Zaten albümün en vurucu yanı yaratılan o şahane atmosfer olmuş. Korku temasına yakışacak bir atmosferi bizlere sunmayı başarmış Deathless Legacy. 2006 yılında “Tribute ve Cover” grubu olarak piyasaya çıkan ve 2013 yılında kendi albümleri ile bu arenaya giren Deathless Legacy oldukça iyi bir şekilde ilerliyor hedefine.

Yaklaşık 6 ay önce Deathless Legacy Ghost’un son albümü “Prequelle”den “Rats” şarkısını coverlamıştı. Özellikle Rats’in çıkışından 24 saat sonra bunu klipli bir şekilde dinleyenlere sunmaları büyük başarı olsa da, şarkının orijinalini dinlemeyi tercih ederim ben. Deathless Leagacy, korku temasında Ghost’un büyük hayranı belli ki. Kendi yarattıkları atmosfer en az Ghost’un ki kadar etkileyici bana göre. Tabi ki bunu Rituals of Black Magic için söylüyorum. Yazılan rifflerin çelimsizliğinden ve çeşitsiz oluşundan yukarıda söz etmiştim. Vokal konusunda da idare eder bana göre fakat sizler için belki de ideal bir ses olabilir “Steva”nın sesi. Davul konusunda ise bildiğimiz Heavy Metal davulculuğunda ne varsa burada da o var. En etkili enstrüman kesinlikle klavye olmuş dostlarım. Resmen tüm albümü sırtlamış Alex. Kendisini tebrik ediyorum.

Albüm genel olarak ortalama bir tempoda ilerliyor. Ben dinlediğim süre boyunca genel olarak memnun kaldım. Yaratılan güzel atmosfer albümün güzelce dinlenmesine yardımcı oluyor. 13 şarkıdan oluşan Rituals of Black Magic’in süresi ise 62 dakika kadar. Uzun bir albüm dinliyorsunuz. Eğer sizler de korku temasının klavye ile oldukça iyi bir şekilde yansıtıldığı bir albüm dinlemek istiyorsanız “Deathless Leagacy”e bir göz atın derim. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7,5/10