Albüm Kritik 291 (Avslut / Deceptis)

Merhaba dostlarım, birkaç günlük aradan sonra tekrar birlikteyiz. Şu sıralar iş hayatının yoğunluğundan dolayı siteye yazı yazmaya zaman bulamıyorum. Neyse ki bugün klavyenin başına oturma fırsatı bulabildim. Bu yıl çıkan albümlere yenilerini eklemeye devam ediyorum. Listeye yeni gruplar ekleyerek ben de yelpazemi biraz daha genişletiyorum. Ekstrem türlerde oldukça fazla albüm dinliyorum şu sıralar. En son yazdığım “Uncle Acid & The Deatbeats”in “Wasteland” albümü bu sertliğe kısa bir ara vermiş olsa da, bu asi çılgınlıktan kendimi alıkoyamıyorum. Bugün sizlere oldukça yeni bir grup ve kendilerinin ilk stüdyo albümlerinden bahsedeceğim. İsveç’in bereketli topraklarından çıkan “Avslut” adındaki Black Metal grubunun Şubat ayında çıkardığı “Deceptis” adlı albümlerinden sizlere söz edeceğim.

2016 yılından bu yana aktif olarak bu ekstrem müziği icra ediyor genç dostlarımız. Genç dostlarımız dedim ama yaşlarını bilmiyorum. Belki de o kadar genç değillerdir. Müzik piyasasına çıktıkları yılı baz alarak böyle bir öngörüde bulundum. Deceptis’in albüm kapağını oldukça beğendiğim için bende haliyle bir merak uyandırdılar. Birçoğunuz için sıradan gelecektir belki albüm kapak resmi fakat benim sevdiğim türde çizilmiş bir resim olunca ister istemez ilgimi çekiyor. Grubun yaptığı müzik bildiğimiz modern tarzda bir Black Metal tınıları ile bezeli olmasının yanında, Atmosferik Black Metal esintileri de yok değil. Zaten grup belli bir atmosferi albümlerinde sunuyor. Artık bu duruma alıştık. Çünkü birçok Black Metal grubu albümlerini tasarlarken atmosferlerini önceden planlıyor ve o atmosferi, yarattıkları tema ile buluşturuyorlar. İlk çıktıkları 2016 yılında “Vanskapt” adında bir EP yayınlamış Deceptis. O EP’yi dinleme fırsatım olmadı. Grubu dinlemeye ilk albümleri ile başladım. Albümü dinlediğim süre boyunca düşüncelerim genellikle ortalama bir albüm dinlediğim yönünde oldu. Bunu biraz açayım isterseniz.

Oldukça yoğun bir şekilde Black Metal albümleri dinlediğim için artık farklı bir şeyler ortaya koyan ve kendilerini bambaşka seviyelere çıkaran grupları çok net bir şekilde sıradan albümler yapan gruplardan ayırt edebiliyorum. Sıradanlık demek belki sert olacak ama bunu açıklayacak başka bir kelime de bulamıyorum. Çünkü dinlediğim albümlerin birçoğu gerçekten tüylerimi diken diken eden cinsten albümler oldu. Sadece müzik değil, aynı zamanda yazılan sözler ve genel atmosfer bakımından kaya gibi albümlerle mest oldum. Bu albümlerden daha alt seviyede albümlerle karşılaştığımda da aynı tadı alamıyorum elbette. Ve o albümleri dinlemek daha sıradan bir iş oluyor benim için. Örneğin bir “Ignis Haereticum” albümü dinlediğim de damarlarımda dolaşan kanım bile bambaşka akmaya başlıyor. Sanki onu hissediyorum. İşte bana böyle hissettiren albümler denk geldiği zaman ruh halim de harikulade oluyor. Deceptis’te yukarıda betimlediğim şeyleri ne yazık ki yaşayamadım. Evet, belli bir kalite yakalanmış şarkı yazımlarında ve yaratılan atmosferde fakat bu diğer dinlediğim albümlerin yanında ne yazık ki sıradan kalıyor. Albümün içinde yer alan şarkıların bazılarında gerçekten de etkileyici partisyonlar yer alıyor. Hatta albüme adını veren “Deceptis” şarkısı bence gayet başarılı bir şarkı olmuş. Baştan sona dinlemekten inanılmaz keyif aldım. Yazılan ahlaksız rifflere bayıldım.

Avslut, çok yeni bir grup olmasına rağmen ilk albümlerinde oldukça büyük işler yapmaya kalkışmışlar. Belki tam anlamıyla bir başarıdan söz edemiyorum ama genel olarak iyi düzeyde bir albüm olmuş. Prodüksiyon olarak günümüz modern sounda sahip Black Metal albümleri ne veriyorsa Deceptis de aynısını veriyor. Ben daha hırçın bir albüm duymak isterdim açıkçası Avslut’tan. Fakat onlar böyle bir eğilim göstermemişler. Elbette içinde hırçınlıklar var ama grubun melodik işlere daha fazla yöneldiği de belli oluyor. Bu albümde belli bir dengede tutturmuş olsalar da, bir sonraki albümlerinde melodik riff partisyonları daha yoğun olacak gibi duruyor. En azından ben böyle bir izlenime kapıldım. Grup elemanları isimlerini vermek yerine sadece isimlerinin baş harflerini yazmışlar. Şarkıları seslendiren “C”nin sesini genel olarak beğendim. Hemen hemen birçok brutal vokalin sesine benziyor sesi. Öyle özel bir sesi yok. Yazılan şarkılar genel olarak orta-iyi seviyede. Albümü baştan sona iki defa dinledim ve her dinlememde aynı duyguları yaşadım. Yani çok fazla enerjinizi yükselten veya sizlere Black Metal’in o dehşet verici yanını hissettiren bir albüm dinlemiyorsunuz.


İlk albümleri ile karanlık müzik sahnesine iyi bir giriş yapan Avslut’tın bir sonraki albümlerinde neler yapacaklarını merak ediyorum. Yukarıda da söylediğim gibi melodik tarafa kayacaklarını düşünüyorum. Grubu takibe aldım ve ikinci albümleri çıkar çıkmaz yine burada değerlendiriyor olacağım. Albümde 9 şarkı var ve albümün süresi 43 buçuk dakika kadar. Eğer sizlerde yeni bir grup dinlemek istiyorsanız bu İsveçli dostlarımıza kulak verebilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10



Yorumlar