2018 Model albümler iyi hoş ama biraz da daha öncesinde çıkmış güzide albümlere bakmamız lazım. Zira onları şu sıralar baya bir ihmal ettim. Bu ihmal edişimin sebebi tamamen 2018 yılında çıkan albümleri bir an önce siteye yazmak idi. Hepsini elbette yazamayacağım. En azından keşfettiğim grupların bu yıl çıkan albümlerini sizlere sunuyorum. Bugün ise 2018’de çıkan bir albüm incelemesi yerine, uzun zamandır yazmayı ertelediğim bir albümü sizlerle paylaşacağım. 2008 yılında piyasaya çıkan bir “Satyricon” albümü olan “The Age of Nero”yu irdeleyeceğiz. Hemen aşağıda!
Bundan 10 sene önce çıkan bir Satyricon albümünden sizlere bahsetmek güzel geliyor kulağa. Aslında 10 sene önce falan çıkması çok mühim değil, mühim olan bir Satyricon albümünü daha siteye yazıyor olmak. The Age of Nero’ya geçmeden önce burada, huzurlarınızda, günah çıkarmak istiyorum. 2017 yılında çıkan son Satyricon albümü olan “Deep Calleth Upon Deep”in kritik yazısında yerden yere vurmuştum hatırlarsanız. Hatırlamayanlar veya okumayanlar varsa mor yazıya tıklayıp albüm incelemesine gidebilir. Orada albümün hiç ele avuca gelir bir yanının olmadığını dile getirip durdum. Zorlama bir albüm olduğunu söyledim. Fakat o yazıdan 3-4 ay sonra albümü tekrar dinlemeye başladım. O dinlememde aslında çokta kötü olmadığını düşündüm. Zaman içinde her dinleyişimde biraz daha sevdim albümü. Satyr’in aslında çok kompleks bir albüm yaptığının farkına sonradan vardım. Bildiğimiz sıradan Black Metal albümü değil Deep Calleth Upon Deep. Nitekim bunu The Age of Nero’yu dinlediğimde daha iyi anladım. Çünkü Satyricon kendine has bir tarz oluşturan nadide Black Metal gruplarından biri. Deep Calleth Upon Deep’i bugün dinlediğim zaman oldukça fazla etkileniyorum şarkılardan. Aslında o zamanki yazdığım kötü değerlendirmeyi o zamanlar dinlediğim bambaşka düzeydeki Black Metal albümlerinin etkisinde kaldığım için yazdığımı düşünüyorum. Neyse sonuç olarak Deep Calleth Upon Deep kesinlikle 5 puanı hak edecek bir albüm değil fakat o zamanki duygularım o yönde bir değerlendirme yaptırdı bana. En azından albüm kötü zaten deyip bir köşeye atmadığım için içim biraz da olsa rahat.
The Age of Nero’yu listeye almamdaki en büyük etkilerden biri de Satyricon’un Norveç Operası ile birlikte çaldığı konserde çalınan “Die by My Hand” adlı hayvanımsı şarkı oldu. Öylesine ihtişamlı bir şekilde çalınmıştı ki şarkı, hemen hangi albümlerinde olduğuna baktım. The Age of Nero adını görünce de hemen listeye aldım. Hemen listeye aldım ama yazmak 7 ay sonrasına kısmet oldu. İşte bunlar hep kader kısmet olayları. The Age of Nero yapısal olarak hem “Diabolica, Now”, hem “Satyricon” hem de “Deep Calleth Upon Deep” albümlerine benziyor. Zaten bu yapıya geçiş Diabolical, Now albümleri ile başladı desem yanılmış olmam. Gerek prodüksiyon olsun gerekse de şarkıların iskeleti olsun Satyr kendi tarzını 2006 yılında belirlemişti tam olarak. Yazılan riffler sıradan Black Metal şarkılarının üzerinde bir kaliteye sahip bana göre. Sadece son sürat veya kaotik bir hava vermek adına bir şeyler yapmıyor Satyr. Daha oturaklı, daha olgun ve dinleyende şaşkınlık yaratacak derecede karanlık melodiler yaratmayı başarıyor. Müzikal yönünün oldukça sağlam olduğunu böylelikle bizlere gösteriyor. Sıradan işler yapmaktan kaçınıyor belli ki Satyr ve bunun meyvelerini de Black Metal camiasındaki sağlam yeriyle alıyor.
1991 yılından bu yana karanlık müziğin içinde olan Satyricon, Black Metal’i en iyi özümseyen ve ona elinden geldiği kadarıyla farklılıklar eklemeye çalışan bir oluşum. Satyr ve Frost’un birlikte yürüttüğü Satyricon’un varlığı Black Metal açısından oldukça önem arz ediyor. Tek düzelik yerine, daha farklı tınılarla bu siyah müziğin yelpazesini daha da genişletiyorlar. The Age of Nero’yu dinlediğim süre boyunca tıpkı bir Teknik Death Metal albüm çözümlemesi yapıyormuşçasına, detaylarda ne oluyor bitiyor buna odaklandım. Çünkü The Age of Nero yapısal olarak dümdüz bir Black Metal albümü değil. Bir “Mayhem” albümü değil dinlediğim, kendine has melodik ve sert riff yapıları ile sapına kadar bir Satyricon albümü dinlediğimi biliyorum. Satyr bu albümde de oldukça başarılı riffler yazmış, sürekli kafanızı sallayacağınız veya hızına kendinizi kaptıracağınız şarkılar yok. Fakat onun yerine daha sağlam ve kaya gibi şarkılar var. Özellikle Frost’ûn dur durak bilmeyen çift pedal atakları ve zilleri tam bir katil gibi kullanışına hayran olacaksınız. Bu adamın canlı performanslarını izlemenizi kesinlikle öneririm. O kadar rahat çalıyor ki davulu, sanki bir Rock grubunda basit bir şarkıya eşlik ediyormuş gibi bir havası var. Birçok Black Metal grubunda olduğu gibi Satyricon’da da bas gitar oldukça geri planda yer alıyor. Satyr’i bu konuda suçlamak anlamsız olacaktır. Adam öylesine yüksek düzeyde riffler yazıyor ki, haliyle bu şaheserlerinin daha çok ön planda olmasını istiyor. Prodüksiyon konusunda da Satyricon hep aynı şekilde devam ediyor. Son 3 albümdür aynı sound ile yola devam ediyor. Belli ki Satyr ve Frost’un hoşuna gidiyor bu. Bu prodüksiyon bizlere daha az bilgisayar müdahalesi varmış izlenimi yaratıyor.
Toparlayacak olursam, The Age of Nero dinlediğim en güzel Satyricon ve Black Metal albümlerinden birisi olmuş. Albümde yer alan 8 şarkı beni hiç sıkmadı. Çünkü her şarkının içinde oldukça güzel geçişler ve çeşitlemeler var. Sizlerin de bu albüme kulak vermenizi öneririm. Görüşmek üzere hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8.5/10
Bundan 10 sene önce çıkan bir Satyricon albümünden sizlere bahsetmek güzel geliyor kulağa. Aslında 10 sene önce falan çıkması çok mühim değil, mühim olan bir Satyricon albümünü daha siteye yazıyor olmak. The Age of Nero’ya geçmeden önce burada, huzurlarınızda, günah çıkarmak istiyorum. 2017 yılında çıkan son Satyricon albümü olan “Deep Calleth Upon Deep”in kritik yazısında yerden yere vurmuştum hatırlarsanız. Hatırlamayanlar veya okumayanlar varsa mor yazıya tıklayıp albüm incelemesine gidebilir. Orada albümün hiç ele avuca gelir bir yanının olmadığını dile getirip durdum. Zorlama bir albüm olduğunu söyledim. Fakat o yazıdan 3-4 ay sonra albümü tekrar dinlemeye başladım. O dinlememde aslında çokta kötü olmadığını düşündüm. Zaman içinde her dinleyişimde biraz daha sevdim albümü. Satyr’in aslında çok kompleks bir albüm yaptığının farkına sonradan vardım. Bildiğimiz sıradan Black Metal albümü değil Deep Calleth Upon Deep. Nitekim bunu The Age of Nero’yu dinlediğimde daha iyi anladım. Çünkü Satyricon kendine has bir tarz oluşturan nadide Black Metal gruplarından biri. Deep Calleth Upon Deep’i bugün dinlediğim zaman oldukça fazla etkileniyorum şarkılardan. Aslında o zamanki yazdığım kötü değerlendirmeyi o zamanlar dinlediğim bambaşka düzeydeki Black Metal albümlerinin etkisinde kaldığım için yazdığımı düşünüyorum. Neyse sonuç olarak Deep Calleth Upon Deep kesinlikle 5 puanı hak edecek bir albüm değil fakat o zamanki duygularım o yönde bir değerlendirme yaptırdı bana. En azından albüm kötü zaten deyip bir köşeye atmadığım için içim biraz da olsa rahat.
The Age of Nero’yu listeye almamdaki en büyük etkilerden biri de Satyricon’un Norveç Operası ile birlikte çaldığı konserde çalınan “Die by My Hand” adlı hayvanımsı şarkı oldu. Öylesine ihtişamlı bir şekilde çalınmıştı ki şarkı, hemen hangi albümlerinde olduğuna baktım. The Age of Nero adını görünce de hemen listeye aldım. Hemen listeye aldım ama yazmak 7 ay sonrasına kısmet oldu. İşte bunlar hep kader kısmet olayları. The Age of Nero yapısal olarak hem “Diabolica, Now”, hem “Satyricon” hem de “Deep Calleth Upon Deep” albümlerine benziyor. Zaten bu yapıya geçiş Diabolical, Now albümleri ile başladı desem yanılmış olmam. Gerek prodüksiyon olsun gerekse de şarkıların iskeleti olsun Satyr kendi tarzını 2006 yılında belirlemişti tam olarak. Yazılan riffler sıradan Black Metal şarkılarının üzerinde bir kaliteye sahip bana göre. Sadece son sürat veya kaotik bir hava vermek adına bir şeyler yapmıyor Satyr. Daha oturaklı, daha olgun ve dinleyende şaşkınlık yaratacak derecede karanlık melodiler yaratmayı başarıyor. Müzikal yönünün oldukça sağlam olduğunu böylelikle bizlere gösteriyor. Sıradan işler yapmaktan kaçınıyor belli ki Satyr ve bunun meyvelerini de Black Metal camiasındaki sağlam yeriyle alıyor.
1991 yılından bu yana karanlık müziğin içinde olan Satyricon, Black Metal’i en iyi özümseyen ve ona elinden geldiği kadarıyla farklılıklar eklemeye çalışan bir oluşum. Satyr ve Frost’un birlikte yürüttüğü Satyricon’un varlığı Black Metal açısından oldukça önem arz ediyor. Tek düzelik yerine, daha farklı tınılarla bu siyah müziğin yelpazesini daha da genişletiyorlar. The Age of Nero’yu dinlediğim süre boyunca tıpkı bir Teknik Death Metal albüm çözümlemesi yapıyormuşçasına, detaylarda ne oluyor bitiyor buna odaklandım. Çünkü The Age of Nero yapısal olarak dümdüz bir Black Metal albümü değil. Bir “Mayhem” albümü değil dinlediğim, kendine has melodik ve sert riff yapıları ile sapına kadar bir Satyricon albümü dinlediğimi biliyorum. Satyr bu albümde de oldukça başarılı riffler yazmış, sürekli kafanızı sallayacağınız veya hızına kendinizi kaptıracağınız şarkılar yok. Fakat onun yerine daha sağlam ve kaya gibi şarkılar var. Özellikle Frost’ûn dur durak bilmeyen çift pedal atakları ve zilleri tam bir katil gibi kullanışına hayran olacaksınız. Bu adamın canlı performanslarını izlemenizi kesinlikle öneririm. O kadar rahat çalıyor ki davulu, sanki bir Rock grubunda basit bir şarkıya eşlik ediyormuş gibi bir havası var. Birçok Black Metal grubunda olduğu gibi Satyricon’da da bas gitar oldukça geri planda yer alıyor. Satyr’i bu konuda suçlamak anlamsız olacaktır. Adam öylesine yüksek düzeyde riffler yazıyor ki, haliyle bu şaheserlerinin daha çok ön planda olmasını istiyor. Prodüksiyon konusunda da Satyricon hep aynı şekilde devam ediyor. Son 3 albümdür aynı sound ile yola devam ediyor. Belli ki Satyr ve Frost’un hoşuna gidiyor bu. Bu prodüksiyon bizlere daha az bilgisayar müdahalesi varmış izlenimi yaratıyor.
Frost ve Satyr |
Toparlayacak olursam, The Age of Nero dinlediğim en güzel Satyricon ve Black Metal albümlerinden birisi olmuş. Albümde yer alan 8 şarkı beni hiç sıkmadı. Çünkü her şarkının içinde oldukça güzel geçişler ve çeşitlemeler var. Sizlerin de bu albüme kulak vermenizi öneririm. Görüşmek üzere hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8.5/10
Yorumlar
Yorum Gönder