Albüm Kritik 269 (Negative Self / Control The Fear)


Emperor'un dünkü şaheserinden sonra karanlık tarafa bugün biraz ara vereceğiz. Dün Norveç’te idik, bugün de İskandinav yarım adasından ayrılmayacağız ve İsveç'e geçeceğiz. Adını sanını 3 gün önce duyduğum ve şans eseri bu yıl çıkan albümlerine denk geldiğim çok güzel bir grup ve onların aynı güzellikteki albümlerinden size söz edeceğim. Yaptıkları tür hepimizin rahatlıkla dinleyebileceği Thrash Metal ve Heavy Metal kırması bir tür olmuş. Bugün sizlere Metal camiasında yeni olan fakat oldukça sağlam işler yapan “Negative Self”in 2018’in Mart ayında çıkan ikinci albümleri “Control The Fear”dan söz edeceğim.

Hatırlarsanız birkaç gün önce yine bu camiada yeni bir grup olan Mizery’nin “Absolute Light” adlı albümlerinden sizlere söz etmiştim. O albüm hakkında ne kadar olumsuz düşüncelerim vardıysa, Negative Self’in Control The Fear albümü için tam tersi olumlu düşüncelere sahibim. Sahip oldum. Albümü dünden beri dinliyorum ve her bir şarkı beni o kadar mutlu etti ki, bu sabah kalkar kalkmaz bu albümü bir an önce siteye yazmalıyım diye söylenip durdum. Heavy Metal’i çok iyi özümsemiş bu genç dostlarımız. Old-school ve modern Heavy Metal tınılarını öylesine güzel harmanlamışlar ki, bütün bir albüm boyunca bu müthiş denge bozulmadan devam ediyor. Elbette sadece Heavy Metal değil, Thrash Metal öğelerini de gayet güzel bir şekilde albüme yaymışlar. Negative Self ismini gördüğümde çok büyük bir şeyler sunacaklarını düşünmüyordum. Fakat beni çok güzel ters köşe yaptılar ve iyi ki de yaptılar, böylece bu güzide albüm ile kulaklarım şenlenmiş oldu. İnternette grup hakkında araştırma yaptığımda tahmin edeceğiniz üzere pek fazla bir şey bulamadım. Fakat yaptıkları tür için Facebook sayfalarında “Crossover Thrash Metal” yazıyordu. Bu ne ola ki diye şöyle bir göz attığımda Thrash Metal ve Hardcore Punk türlerinden türeyen bir başka kol olduğunu öğrendim. İyi tamam Crossover Thrash Metal olsun!

Control The Fear, içinde barındırdığı muazzam müzikal öğelerle sanki 80’lerin büyük ağabeylerinin bir albümünü dinliyormuşsunuz havası veriyor. En azından bana öyle hissettirdi. Dur durak bilmeyen gitar soloları, oldukça sağlam gitar riffleri, bas gitarın geri planda tutulmayıp gümbür gümbür duyulduğu ve davulun çok güzel işler çıkardığı bir albüm olmuş. Yazılan gitar riffleri için öyle çok kompleks işler diyemem fakat bulunduğu türde gerçekten çok kaliteli şeyler yazılmış. Dinlemekten sıkılacağınız tek bir partisyon bile yok şarkılarda. İlk şarkıyı dinlediğimde “Iced Earth” havası da almadım değil. Tabi ki Iced Earth kadar riff çeşitlemesine sahip değil grubumuz henüz fakat ilerleyen albümler için muazzam bir potansiyele sahip olduklarını söyleyebilirim. Özellikle şarkıların ilerleyişi öylesine güzel ki, yükselmeler ve alçalmalar çok kararında olmuş. Ne fazla ne eksik..! Keşke şu kısımda olmasaydı dediğim her hangi bir bölüm olmadı şarkılarda. Albüm prodüksiyon açısından da tam not alıyor benden. Zaten prodüksiyon kötü olsaydı belki de böylesine bir heyecan ile sizlere bahsedemezdim Control The Fear’dan. Her şey çok net bir şekilde duyuluyor. Demin de dediğim gibi bas gitarın arka plana atılmayıp o çelik tellerinin sesinin duyulması da Negative Self’in nasıl bir vizyona sahip olduğunu gösteriyor.


Metallica, , Iron Maiden, Black Sabbath, Iced Earth, Deep Purple gibi devlerden öylesine güzel etkilenmiş ki Negative Self, her bir şarkısında yukarıda ismi geçen bir grubun partisyonu varmış gibi hissediyorsunuz. Heavy Metal’i çok iyi benimsedikleri Control The Fear’ın ilk şarkısından son şarkısına kadar belli oluyor. Dinlemekten çok büyük zevk aldığım bir albüm oldu. Albümü hemen müzik arşivime dahil ettim. Benim dikkatimi çeken bir başka çılgın durum ise gitar sololarına bu kadar yoğun bir şekilde yer veren yeni bir grup olması oldu. Birçok yeni çıkan grup genellikle sağlam riffler yazıp, gitar sololarını ikinci hatta üçüncü plana bırakıyorlar. Fakat Negative Self için durum hiçte öyle değil. Cayır cayır sololar her şarkının en can alıcı bölümü oluyor. Şarkı açılışında, ortasında, sonunda sololarla bezeli olabiliyor. Albümde 10 şarkı var ve 45 dakikalık bir süreye sahip Control The Fear. Çok dozunda bir süreye sahip ve bir damla sıkılmıyorsunuz dinlerken. Vokal konusunda ise değişik bir sese sahip “Andy”. Beni rahatsız etmedi fakat şarkıların coştuğu yerde kendisinin de daha hırçın bir ses ile şarkıya eşlik etmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bu adamları da canlı dinlemeyi isterdim. Her hangi bir olumsuz eleştiri yapamayacağım bu güzel albüm için. Umarım daha da seksi albümler duyarız Negative Self’ten. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10



Yorumlar