Merhaba sevgili dostlarım, uzun bir tatilin ardından artık normal hayata döndük. Bu kadar fazla tatilden de hiç haz etmiyorum. Gebeş gibi tatilleri uzattıkça uzatıyorlar. İyice tembel bir toplum olduk zaten. Neyse burada daha fazla yakınmayacağım. Bugün sizlere bana çok karmaşık duygular hissettiren bir albümden söz edeceğim. “Emperor” ismini daha önce duymuşsunuzdur. Ben de epeydir biliyordum bu grubu fakat albümlerini dinlemişliğim yoktu. Fakat “Ihsahn”ın ne kadar süper bir adam olduğunu bildiğim için ve daha önce kendisinin solo albümü olan “Das Seelenbrechen”i siteye yazmıştım. Oldukça başarılı bulduğum bir albümdü. Uzun süredir o albümü de dinlemedim. Tekrar bir kulak verme zamanı geldi sanırım. Black Metal dünyasının en önemli gruplarından biri olarak söylenen Emperor’un ilk stüdyo albümü olan “In The Nightside Eclipse”ten sizlere bahsedeceğim bugün.
Emperor'un kilit adamı tabi ki de Ihsahn. Ihsahn hakkında biraz araştırma yaptığımda öylesine etkileyici bir kariyer profili vardı ki resmen ağzım açık okudum. Okudukça da bu güzel adamın değeri daha da bir arttı gözümde. Kişiliğinden falan bahsedecek değilim burada. Bizi en çok ilgilendiren müzikal yönü ve o tarafta da oldukça dolu birisi kendileri. Multi-enstrümanist bir müzisyen olması yarattığı bütün albümlerdeki başarısının en önemli kilit noktalarından biri bence. Müzikal dehası bir hayli yüksek olan bir adam bir de eline geçen enstrümanı güzel bir şekilde çalıyorsa, ayakta alkışlamak gerekir. Şarkıları yazan, gitar çalan, bas çalan, klavye çalan ve benim bilmediğim daha bir çok enstrümanı çalan bu çılgın adam karanlık müziği en yüksek matematik düzeyinde icra ediyor. Emperor’u dinlerken bunu çok rahat bir şekilde anlıyorsunuz. Öylesine fazla estetik dokunuşlar var ki, Black Metal’e bambaşka bir boyut getirdiği aşikar. Emperor’un garip bir kariyer çizelgesi var. Birçok kere duraksama dönemine girmişler. Bugün tarihini baz alırsak eğer durumları aktif olarak görünüyor. Ihsahn’ın Black Metal’e olan düşkünlüğü Emperor’u ayakta tutmuş. Bir de bu adam bildiğiniz Satanist. İster istemez ayrılamıyor şeytanın müziğinden.
Emperor'un yaptığı Black Metal için Senfonik Black Metal demişler. Fakat senfonik olması sadece klavye ile atmosfer sesleri vermek demek değil. Ben bu tanımı o yüzden kabul etmiyorum. Birçok Black Metal grubu gibi Emperor da atmosferini daha içselleştirmek ve görkemli görünmek için klavyeden yararlanıyor hepsi bu. Ben grubun sadece ilk albümünü dinledim ve bu albümden yola çıkarak senfonik öğelerin olmadığını gönül rahatlığı ile söylüyorum. Yani arkada koca bir orkestra falan yok. Albümdeki şarkıları yazan adam Ihsahn. Benim en favori albümüm oldu diyemem In The Nightside Eclipse için ama kesinlikle oldukça kaliteli bir Black Metal albümü dinledim ve dinliyorum da. 1994 yılında çıkan ve çıktığı dönem itibariyle birinci dalga Black Metal albümlerinin arasına giren In The Nightside Eclipse, sound olarak orta düzeyde bir kuvvete sahip. Açıkçası ben biraz daha iyi bir prodüksiyon beklerdim Emperor’dan. Lakin durum öyle değil. Dinlenemez düzeyde değil elbette ama bas gitarın hemen hemen hiç duyulmadığı ve davulun double kicklerinin de çok cılız çıktığı bir sounda sahip albüm. Bu da haliyle oldukça tiz bir soundlu albüm dinlettiriyor bizlere. Bir de klavyenin sesi bir tık daha aşağıda olması gitar rifflerinin daha rahat duyulmasına imkan verirdi. Ben Ihsahn abinin neler yaptığını daha rahat duymak isterdim şahsen. Klavyenin girdiği partisyonlarda ne yazık ki çok iyi bir şekilde duyulmuyor riffler.
Riff yazımı konusunda oldukça iyi bir iş çıkarmış Ihsahn ve Emperor. Dinlediğim en etkileyici riffler diyemem ama dinlediğim en sağlam rifflerden diyebilirim. Ihsahn’ın çok yönlü bir müzisyen oluşu yazdığı şarkılara çok net bir şekilde yansıyor. Yaratılmak istenen kaotik, gizemli ve ürkünç atmosferi rifflere yansıtmayı iyi bir şekilde başarmış. Bazı sesler vardır insanı huzursuz eden, işte o sesleri Ihsahn bizlere güzel bir şekilde dinlettiriyor ve huzurumuzu kaçırmayı başarıyor. Davul konusunda öyle aman aman yaratıcı işler var diyemem. Klasik Black Metal davulculuğunda ne varsa “Faust” da bize onu sunuyor. Fakat aralara güzel şeyler serpmeyi de ihmal etmemiş. Keşke o çeşitlemelerden daha fazla olsaydı. Vokal konusunda ise Ihsahn kesinlikle çok iyi bir çiğ sese sahip. Şarkılara çok iyi giden bir brutal vokali var ve her şarkıda görkemli bir şekilde kendisini dinlettiriyor.
1994 yılında çıkan In The Nightside Eclipse sadece çıktığı dönem için değil, günümüzde de oldukça saygı ve hürmet gören bir albüm konumunda. Bütün bu güzel tutumları hak eden bir albüm olmuş. Eksiklikleri var elbette. Eksiklik demeyelim de yanlış izlenen tutumlar var diyelim. Yine de In The Nightside Eclipse kendisini dinlettiren ve dinleyeni etkileyen bir albüm olmuş. Albümün en etkileyici şarkısı, herkesin de aynı fikirde olduğu, “I am The Black Wizards”. Gerçekten bambaşka bir boyutu temsil ediyor bu şarkı. Henüz dinlemeyenleriniz varsa Emperor’un In The Nightside Eclipse’ini mutlaka dinleyin. Görüşmek üzere!
Albüm Puanı: 8/10
Emperor'un kilit adamı tabi ki de Ihsahn. Ihsahn hakkında biraz araştırma yaptığımda öylesine etkileyici bir kariyer profili vardı ki resmen ağzım açık okudum. Okudukça da bu güzel adamın değeri daha da bir arttı gözümde. Kişiliğinden falan bahsedecek değilim burada. Bizi en çok ilgilendiren müzikal yönü ve o tarafta da oldukça dolu birisi kendileri. Multi-enstrümanist bir müzisyen olması yarattığı bütün albümlerdeki başarısının en önemli kilit noktalarından biri bence. Müzikal dehası bir hayli yüksek olan bir adam bir de eline geçen enstrümanı güzel bir şekilde çalıyorsa, ayakta alkışlamak gerekir. Şarkıları yazan, gitar çalan, bas çalan, klavye çalan ve benim bilmediğim daha bir çok enstrümanı çalan bu çılgın adam karanlık müziği en yüksek matematik düzeyinde icra ediyor. Emperor’u dinlerken bunu çok rahat bir şekilde anlıyorsunuz. Öylesine fazla estetik dokunuşlar var ki, Black Metal’e bambaşka bir boyut getirdiği aşikar. Emperor’un garip bir kariyer çizelgesi var. Birçok kere duraksama dönemine girmişler. Bugün tarihini baz alırsak eğer durumları aktif olarak görünüyor. Ihsahn’ın Black Metal’e olan düşkünlüğü Emperor’u ayakta tutmuş. Bir de bu adam bildiğiniz Satanist. İster istemez ayrılamıyor şeytanın müziğinden.
Emperor'un yaptığı Black Metal için Senfonik Black Metal demişler. Fakat senfonik olması sadece klavye ile atmosfer sesleri vermek demek değil. Ben bu tanımı o yüzden kabul etmiyorum. Birçok Black Metal grubu gibi Emperor da atmosferini daha içselleştirmek ve görkemli görünmek için klavyeden yararlanıyor hepsi bu. Ben grubun sadece ilk albümünü dinledim ve bu albümden yola çıkarak senfonik öğelerin olmadığını gönül rahatlığı ile söylüyorum. Yani arkada koca bir orkestra falan yok. Albümdeki şarkıları yazan adam Ihsahn. Benim en favori albümüm oldu diyemem In The Nightside Eclipse için ama kesinlikle oldukça kaliteli bir Black Metal albümü dinledim ve dinliyorum da. 1994 yılında çıkan ve çıktığı dönem itibariyle birinci dalga Black Metal albümlerinin arasına giren In The Nightside Eclipse, sound olarak orta düzeyde bir kuvvete sahip. Açıkçası ben biraz daha iyi bir prodüksiyon beklerdim Emperor’dan. Lakin durum öyle değil. Dinlenemez düzeyde değil elbette ama bas gitarın hemen hemen hiç duyulmadığı ve davulun double kicklerinin de çok cılız çıktığı bir sounda sahip albüm. Bu da haliyle oldukça tiz bir soundlu albüm dinlettiriyor bizlere. Bir de klavyenin sesi bir tık daha aşağıda olması gitar rifflerinin daha rahat duyulmasına imkan verirdi. Ben Ihsahn abinin neler yaptığını daha rahat duymak isterdim şahsen. Klavyenin girdiği partisyonlarda ne yazık ki çok iyi bir şekilde duyulmuyor riffler.
Riff yazımı konusunda oldukça iyi bir iş çıkarmış Ihsahn ve Emperor. Dinlediğim en etkileyici riffler diyemem ama dinlediğim en sağlam rifflerden diyebilirim. Ihsahn’ın çok yönlü bir müzisyen oluşu yazdığı şarkılara çok net bir şekilde yansıyor. Yaratılmak istenen kaotik, gizemli ve ürkünç atmosferi rifflere yansıtmayı iyi bir şekilde başarmış. Bazı sesler vardır insanı huzursuz eden, işte o sesleri Ihsahn bizlere güzel bir şekilde dinlettiriyor ve huzurumuzu kaçırmayı başarıyor. Davul konusunda öyle aman aman yaratıcı işler var diyemem. Klasik Black Metal davulculuğunda ne varsa “Faust” da bize onu sunuyor. Fakat aralara güzel şeyler serpmeyi de ihmal etmemiş. Keşke o çeşitlemelerden daha fazla olsaydı. Vokal konusunda ise Ihsahn kesinlikle çok iyi bir çiğ sese sahip. Şarkılara çok iyi giden bir brutal vokali var ve her şarkıda görkemli bir şekilde kendisini dinlettiriyor.
In The Nightside Dönemine ait EMPEROR fotoğrafı. |
1994 yılında çıkan In The Nightside Eclipse sadece çıktığı dönem için değil, günümüzde de oldukça saygı ve hürmet gören bir albüm konumunda. Bütün bu güzel tutumları hak eden bir albüm olmuş. Eksiklikleri var elbette. Eksiklik demeyelim de yanlış izlenen tutumlar var diyelim. Yine de In The Nightside Eclipse kendisini dinlettiren ve dinleyeni etkileyen bir albüm olmuş. Albümün en etkileyici şarkısı, herkesin de aynı fikirde olduğu, “I am The Black Wizards”. Gerçekten bambaşka bir boyutu temsil ediyor bu şarkı. Henüz dinlemeyenleriniz varsa Emperor’un In The Nightside Eclipse’ini mutlaka dinleyin. Görüşmek üzere!
Albüm Puanı: 8/10
Yorumlar
Yorum Gönder