Albüm Kritik 266 (Marduk / Viktoria)

Karanlık; görkemli, ürkütücü, tehditkar, şüpheli, kaotik, deli, soğuk, sıcak… Karanlık için yazdığım bütün kelimeler sizce de doğru değil mi? Buraya yazdığım sadece birkaçı belki, daha benim aklıma gelmeyen nicesi vardır. Vardır, biliyorum. Çünkü böylesine derin bir kelimeyi sadece benim yazdığım birkaç kelime niteliyor olamaz. Karanlığın mutluluk veren bir olgu olduğunu düşünen yoktur herhalde. Fakat ben düşünüyorum. Black Metal sayesinde karanlık artık bana mutluluk ve haz veriyor. Karanlıktan esinlenilen şarkılar ve o şarkıların meydana gelmesini sağlayan gruplar sağ olsun! Böylesine iç okşayıcı bir girişten sonra bu yıl çıkan ve benim siteme nihayet konuk ettiğim İsveçli Black Metal devi “Marduk”un “Viktoria” adlı albümlerinden sizlere bahsedeceğim.

Yeni mi aklına geldi diye soranlarınız vardır illa ki. Hatta küfür ederek beni yerenleriniz de vardır. Sitemlerinizde haklısınız fakat küfür konusunda değilsiniz. O kadar da değil yani, ayıp bir kere! Marduk’un bu zamana kadar 2 albümünü dinledim. Fakat bu iki albüm hakkında bir şeyler yazmak gelmedi içimden. Hangileri olduğunu söylemeyeceğim. Fakat beni yeteri kadar ihya edemedikleri için erteleyebildiğim kadar erteledim Marduk’u. Elbette sadece iyi albümleri yazmıyorum buraya fakat Marduk gibi görkemli bir Black Metal grubu söz konusu olunca da kötü bir başlangıç yapmak istemedim. Öyle ya da böyle bu zamana kadar ertelemiş oldum bir Marduk albümünü. Marduk’un yaptığı Black Metal, birçoğumuzun aşina olduğu ve bayıla bayıla dinlediği klasik Black Metal. Yani olabildiğince gürültülü, olabildiğince karanlık ve dehşet dolu notaların kol gezdiği bir müzik icra ediyorlar. Zaten Marduk, ilk dalga Black Metal gruplarının en önemli temsilcilerinden birisi ve bu temsil etme işini bu zamana kadar oldukça iyi bir şekilde yapmış olacak ki, herkes ihtişamından söz ediyor. Oldukça etkileyici bir diskografiye sahip Marduk. Üretim konusunda gerçekten en üretken Black Metal gruplarından birisi.

Fark ettiyseniz 2018 yılında çıkan albümlere daha fazla ağırlık vermeye başladım. Aslına bakarsanız bunu daha önce yapmalıydım. Çünkü içinde bulunduğumuz yılda çıkan albümleri değerlendirmek daha önem arz ediyor birçok kişi için. Bana da bu konuda oldukça sitemkar mailler gelince ben de şöyle bir silkelenip kendime geldim ve 2018 model albümleri araştırmaya giriştim. İşte bu araştırma sırasında da Marduk’un Viktoria’sını gördüm ve Marduk albümü yazma zamanı geldi dedim. İyi ki de demişim. Zira albüm tam bir iblis tohumu olmuş. Hatta tohum demek biraz haksızlık olur. İblis yavrusu diyelim. Bunca yıldır bu karanlık müziği dinlediğim için artık Black Metal albümlerini daha donanımlı bir şekilde incelediğimi düşünüyorum. Bütün bu donanımlarımı baz alarak diyorum ki Marduk yılın en iyi albümlerinden birine imzasını atmış.

Böylesine tekinsiz bir albümü dinlemek bir Black Metal dinleyicisi için paha biçilmez bir şey. Albümü dinledikçe her bir detayına hayran kalıyorsunuz. Dinlediğim diğer 2 Marduk albümünün yanında Viktoria resmen ilah gibi kalıyor. Demek ki doğru zamana denk gelmişim ilk Marduk albümünü siteye yazmak için. Böylesi ihtişamlı bir Black Metal albümü için seçilen albüm kapak resmi ne yazık ki üzücü olmuş. Çok sıradan olmuş. Down’un “Nola” albümünün kapak resmi Viktoria’nın kapak resmini ezer geçer. Oysa ki Black Metal grupları yaptıkları efsane müziği genellikle görkemli bir kapak resmi ile süslerler. Neyse Marduk burada sınıfta kalıyor. Fakat kapağı kaldırıp albümün içine girdiğimiz zaman işte orada her şey değişiyor. Akıllara zarar riffler, kulakları kanatan vokal ve öküz gibi davul çeşitlemeleri ile hayvan gibi şiiy yapıyor Marduk. Böylesi safkan Black Metal albümleri, kendilerini sıkmadan ve tekrara düşmeden bestelerle geldiği zaman 1 dakikalık saygı duruşuna kalkmak istiyorum. Aslında bunu yapmalıyım da (tabi kimse görmeden). Gerçi benim YouTube’dan konser izleyip alkışlamışlığım da yok değil. Yazılan şarkılar oldukça üst düzey rifflerle bezenmiş. En azından safkan Black Metal için bunu söyleyebiliriz. Dinlediğim her şarkı beni mutlu etti. Tüylerimin diken diken olduğu anlar bile oldu. Oldukça yüksek tempoya sahip Viktoria ve bu da delirmeniz için imkan veriyor. Albümün açılış şarkısı “Werwolf” tam bir festival şarkısı olmuş. Kafalarınızı sallamaktan boyun zedelenmesi yaşayabileceğiniz bir şarkı olmuş. Albümün temasını II. Dünya savaşı oluşturuyor. Aslına bakarsanız bu temayı daha önceki albümlerinde de kullanmış Marduk. Savaşlar üzerinden giden nadir Black Metal gruplarından biri kendileri. Fakat grubun tarihçesinde Black Metal’in olmazsa olmazı; satanizm, deccal ve din düşmanlığı temaları da yer almış.

Yazılan gitar riffleri çok iyi seçimler olmuş. Bir şarkıyı oluşturan birkaç gitar rifflerine yer verilmesine sevindim. Klasik tarzda bir Black Metal grubunun şarkılarında pek fazla riff geçişi bulamazsınız fakat Marduk çok fazla olmasa da riff çeşitliliği ile yeteri kadar sizleri mutlu edecektir. Davulu çalan “Widigs”in performansını çok beğendim. Black Metal’in olmazsa olmaza çiğ ve brutal şarkı yorumunu oldukça iyi bir şekilde yerine getiriyor “Mortuus”. Yukarıda da dediğim gibi dinlemesi inanılmaz keyif veren bir albüme imza atmış İsveçli dostlarımız. Bu adamları canlı izlemeyi çok isterim. Düşünün, Viktoria grubun dinlediğim üçüncü albümü (ve en iyisi) ve beni oldukça etkiledi.


Albümde 9 şarkı var ve yaklaşık 33 dakikalık bir süreye sahip. Şarkıların uzunlukları konusunda hiç kimse olumsuz bir şey diyemez. Çünkü oldukça makul seviyelerdeler. Zaten albümün total süresinden de anlaşılıyor. Bu yıl çıkan en iyi albümlerden biri de Viktoria oldu. Albümün en görkemli şarkısı da bana göre "Viktoria" dostlarım. Sizlerin de kesinlikle dinlemenizi öneririm bu süper albümü. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10




Yorumlar