Albüm Kritik 265 (Khôrada / Salt)


Merhaba sevgili dostlarım, birkaç günlük aradan sonra sizlerleyim tekrar. Yazı yazma işini çok seviyorum fakat istenmeyen bazı durumlardan ötürü siteye yazı girişi yapamayabiliyorum. Neyse lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Bugün sizlere çok özel bir albümden bahsedeceğim. Neden özel diye soracak olursanız da, benim çok sevdiğim gruplardan biri olan ve geçtiğimiz yıllarda müzik hayatına son veren “Agalloch”un “Giant Squid” ile birlikte oluşturduğu “Khôrada” adlı grubun bu yıl çıkardıkları ilk albümleri “Salt”tan sizlere söz edeceğim. Agalloch’tan “Don Anderson (gitar), Jason Walton (bas) ve Aesop Dekker (davul)”, Giant Squid’ten “John Gregory (vokal/gitar)” ile oluşan Khôrada’nın yaptıkları müziği oldukça sofistike buldum. Detaylar için iki satır aşağıya bakmanız yeterli.

Agalloch'un yaptığı müziğe aşikar biri olduğum için Khôrada’nın neler yapacağı konusunda az çok fikrim vardı. Tahmin yürütmek çok zor olmadı açıkçası benim için. Çünkü Agalloch gerçekten kendine özgü bir müzik yapma konusunda oldukça iyi bir gruptu. Kendine özgü dediysem de yaptıkları müziği onlardan başkası yapmıyordu demek istemedim. Black Metal’in daha melodik halini bizlere dinlettiriyordu ABD’li grup. Fakat Giant Squid hakkında herhangi bir bilgim olmadığı için, bu durumun belki beni yanıltabileceğini düşündüm. Nitekim yanılmadım ve Agalloch’un tarzında bir tarz benimseyen Khôrada’nın Salt albümünü güzel bir şekilde dinledim. Siteye ilk ve tek Agalloch albüm yazısı olarak “The Mantle”ı yazmıştım. Grubun önceki albümlerini de dinledim fakat o albümlerden herhangi birini yazma şansım olmadı. Neyse ki Khôrada var ve bu etkileyici oluşumun neler yaptığını sizlerle paylaşma fırsatı verdiler bana.

Khôrada, Agalloch’un küllerinden doğan bir grup izlenimini çok açık bir şekilde veriyor. Çünkü müzik şekli olarak hemen hemen hiçbir fark göremiyorsunuz. Yine oldukça duygusal enstantanelerin yer aldığı bir müziği bizlere sunuyor grubumuz. Melodi yönünden oldukça doyuran bir albüm olmuş Salt. Albümü dinledikçe sizlerde bıraktığı duygusal güzellikleri daha da derinden hissediyorsunuz. Melodi yazma konusunda gerçekten çok muazzam işler yapılmış albümde ve bu güzel melodiler sizleri yemyeşil kırlarda uzanan ve gökyüzündeki bulutları hayvan şekillerine benzeten duygusal adamlara ve kadınlara çeviriyor. Bunun yanı sıra albümün yazılış zamanı ABD’nin başkanı “Trump”ın seçilme zamanına ve takip eden sürece denk geldiği için grup şarkıların yazımında bu durumdan da etkilenmiştir. Baskıcı, gerici, yobaz ve ahlaksız bir başkanın tutumuna onlar da sessiz kalmamıştır. İki grubun da ABD menşeili olduğu ve yer altı müziğini icra ettikleri için ülkelerinde yaşanan bu talihsizliğe karşı muhalif konumlarını ortaya koymuşlardır.

Albümü dinlediğim süre boyunca genel olarak hoşnut kaldım. Fakat bana bir The Mantle kadar da etkileyici gelmediğini söylemem gerek. Yine oldukça üst düzey müzikal işler var ve bazen ağzınız açık kalıyor. Gerçekten çok iyi melodi yazımlarının yanı sıra, bu melodilerin arkalarını dolduran ve sağlamlaştıran güzel rifflere de imza atmış Khôrada. Prodüksiyon yönünden de gayet başarılı bir albüm olmuş Salt. İçinde barındırdığı bütün enstrümanların seslerini gayet net bir şekilde kulaklarınızda çaldırıyor. Yaratılan duygusal atmosfer için kullanılan klavye ve trompeti de gayet yerinde ve dozunda kullanmışlar. Benim en çok sevdiğim şeylerden biri olan bas gitarın distorsiyonlu bir şekilde kaydedilmesini Salt’ın birkaç şarkısında da duyduğum için açıkçası mutlu oldum. Klasik şeylerden devam etmek yerine böylesi ufak tefek şekerlikler daha etkileyici oluyor. Fakat albümdeki her şarkı için çok etkileyici diyemeyeceğim. Yer yer sıkıldığım anlar oldu. Yinede genel anlamda gayet iyi bir albüm olmuş Salt. Gerilim, öfke, hüzün, mutluluk gibi bütün duyguları sizlere yaşatabilecek bestelere sahip ve iki grubun da gayet yetenekli adamlardan oluştuğunu hesaba kattığımızda böyle bir sonuç olması gerekiyordu.


Albümde 7 şarkı var 55 dakikalık bir süreye sahip Salt. Dinlemekten kesinlikle zevk alacağınızı düşünüyorum. Özellikle son şarkı “Ossify” benim için albümün en güzel şarkısı konumunda şu an. Elbette albümü daha fazla dinledikçe değişebilir, o yüzden şu anda dedim zaten. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10



Yorumlar