Tribulation Konseri İzlenimlerim


Merhaba dostlarım, birkaç gündür sizlerle ayrı kaldık. Fakat bu ayrı kalışın çok çok güzel bir nedeni vardı. Benim için yeri bambaşka olan İsveçli Gotik grup “Tribulation”ın ilk Türkiye konseri için İstanbul’a gittim. Ülkemizin içinde bulunduğu durumlardan dolayı Metal Müzik grupları ne yazık ki çok fazla uğramıyor buraya. Adamlar da haklı, Avrupa ve Amerika'daki rahat konser şartlarının burada oluşmamasından dolayı kendilerini riske atmak istemiyorlar. Neyse ki bu gotik dostlarımız bizleri hüsrana uğratmayarak söz verdikleri tarihte sahneye çıktılar. Dün gerçekleşen (13 Mayıs 2018) konserde yaşadığım güzel anıları ve konserin genel atmosferini sizlerle paylaşmak için buradayım. Soğuk biranızı açtıysanız yazıyı okumaya geçiniz efenim.


Konser alanına heyecanımdan dolayı oldukça erken bir saatte gittim. Sanki festival konseriymiş gibi kuyruk oluşur düşüncesindeydim. Fakat durum hiç de öyle değildi. Bilette konser saati için 21:00 belirtilse de, bunun kapı açılış saati olduğunu öğrendim sonradan. Ben saat 18:35 gibi Kadıköy’deydim. Madem kapıdan içeri alış başlamamış o halde gideyim de karnımı doyurayım dedim. Karnımı doyurmam 10 dakika sürdü ve geri kalan zaman tabi ki bira için ayrılacak olan zamandı. Yakınlarda “Zeuve” adlı mekânda bira siparişimi verdim. Hemen konser salonunun çaprazında olduğu için bir yandan biramı içiyor, bir yandan da hareketlilik durumunu kontrol ediyordum. 2014 yılında “Ghost” konseri için saat 12:00’de Maslak Arena’da olmuştum ve Ghost sahneye 21:00’da çıkmıştı. Düşünün artık siz bendeki bu en önde izleyeceğim tutkusunu. Fakat en önde müzisyenlerle yakın olmayı sevdiğim için yaptığım bu davranışlardan gocunmuyorum. Salonu 21’e doğru açtılar. İçeri ilk giren vatandaş kim oldu? Tabi ki ben! İçeri ilk giren biri olunca sahnenin dibinde olacağım için, sağda mı, solda mı yoksa tam ortada mı olayım sorunu ile karşı karşıya kalıyorum. Fakat ben tercihimi “Adam Zaars”dan yana kullandım ve bu da sahnenin sol tarafı oluyor. Adam’ı bilenler bilir, Tribulation’ın bestelerinin birçok yazarı bu şahsiyettir. Böylesine güzide bir adam ile karşı karşıya olmak oldukça heyecan verici oldu.


Saatler 22:00’ı gösterdiğinde grubun yeni davulcusu olan ve “Down Below”un da davul kayıtlarını yapan “Oscar Leander” sahneye çıktı. Artık her şey ortamı karartmak için uygundu. Tribulation, tam kadro olarak “Lady Death” adlı şarkıları ile sahneye çıktılar. Küçük bir mekan olmasına rağmen, enstrümanların sesi yeteri kadar salona yayılıyordu. En önde olduğum için ben her şeyi oldukça yüksek sesle dinledim. Arkadaki dostlar da iyi bir şekilde duymuşlardır diye düşünüyorum. Konserin başlamasına az bir süre kalmasına rağmen yeteri kadar kişinin olmayışı açıkçası benim biraz sinirlerimi bozmuştu. Tribulation geliyor ve Metalci güruh buna nasıl ilgi göstermiyor diye düşünüyordum. Neyse ki salon bir anda doldu ve Tribulation’ı yalnız bırakmadık. Sahne performansları öylesine etkileyiciydi ki grubun, birkaç video çekerim düşüncem vardı ve onların hepsi yok oldu gitti. Özellikle benim favori şarkım olan “The Lament”te video kaydını açtım ve Adam introyu bitirene kadar çektim. Sonrasında o süpersonik rifflere ve harikulade tempoya dayanamayıp kaydı kapattım. Kendimi The Lament’in harikulade tınılarına bıraktım. Benim en çok yükseldiğim şarkı bu oldu. Hatta bir ara Adam ile karşılıklı bağıra çağıra söyledik şarkıyı. Daha sonra grubun performansı ile en çok göz dolduran ismi “Jonathan Hultén” ile Zaars yer değiştirdi ve bu seksi adamla da karşılıklı nakaratı söyleme şerefine eriştim. Çok süper bir adam Jonathan gerçekten. İzleyenleri etkilemeyi oldukça iyi biliyor. Sahnede resmen süzülerek gitar çalıyor bu adam.

Albüm kayıtlarında “Johannes Andersson”ın sesinin muazzamlığını damarlarımdaki akan kanda hissediyordum. Canlı performansı ile kayıt arasında hiçbir fark olmayışı ağzımın açık kalmasına yetti de arttı. Hiçbir şekilde sesinde bozulma veya kayıp olmadan böğüre böğüre söyledi şarkıları. Gerçekten takdire şayandı. Gelelim bizlere headbang yaptıran Oscar dostumuza. Herif çok uzun boylu kaldı sahne için öncelikle bunu söylemek istiyorum. Bir de şu var, Johannes hariç geri kalan 3 kişi 50 kilonun biraz üstündedir büyük ihtimalle. Baya zayıftı adamlar. Oscar, muhteşem bir performans sergiledi. Hatta kendisi ile de bizzat etkileşim yaşadım. Her şarkıdan sonra kendisini işaret edip alkışladım. O da konser sonunda gelip yumruk tokuşturarak teşekkürlerini iletti.

Tribulation'ın konseri harikulade idi. Adamların sahne performanslarına hayran kaldım. Sadece seyirci, grubun enerjisinin yanında oldukça sönüktü. Adamları alkışlamaktan aciz adamlar vardı. Bunu görünce gerçekten üzüldüm. Adamlar senin ülkene gelmişler ve güzel güzel çalıyorlar ve sen bir alkışı esirgiyorsun arkadaşım. Buna tahammül edemiyorum. Şahsen benim boynum ağrıdı kafa sallamaktan. Her şarkıdan sonra kuvvetlice alkışladım. Hatta bir ara “Tribulation” diye tezahürat ettim ki grubun gururunu okşayalım diye hiç kimse katılmadı. Böylesi bir kalabalıktan bahsediyorum işte. Açıkçası ben kabul etmiyorum bunu. Zaars, kendilerine nasıl hayranlıkla eşlik ettiğimi gördü ki, bizzat gelip penasını verdi ve “sen gerçek bir metalcisin, teşekkürler geldiğin için” dedi. Benim için bundan daha güzel bir şey olamaz. O gece için en güzel bitişi oldu. Asıl ben Tribulation’a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Tekrar gelmelerini dört gözle bekliyorum. Daha büyük bir sahne ve daha güzel bir seyirci ile…



Konser Grubu: Tribulation
Yer: Kadıköy Sahne / İstanbul
Tarih: 13.05.2018

Not: Fotoğrafların hepsi Cem ERDAL tarafından çekilmiştir. Bütün hakları bana aittir. 


Yorumlar

  1. Deus Ex Machina14 Mayıs 2018 23:27

    Konser ve grup sahaneydi gercekten. Ama biz turk seyircisi olarak -hakkini veren ufak bir kitle haric- gercekten haketmiyoruz bu adamlari. Hem yeteri kadar insan yoktu (sold-out degildi) hem de resmen ici gecmisti seyircinin. Ozellikle konserin yarisina kadar dogruduzgun kafa sallayan bile yoktu! Tezahurat, alkislar da yetersizdi zaten. Sanirim Tribulation elemanlari da bunu farketti. Uzuldum onlar adina ve kendi adimiza da utandim. Su olu topragini atamadik bir turlu uzerimizden. O yuzden cok da uzulmuyorum ulkemize gelmedigine artik bu gruplarin. Cunku konserlere gelen metal dinleyicisi ruhunu teslim etmis resmen! Bu sene Rock-Off da olmayacak gibi yillardan sonra ilk defa :( Gecen sene de zaten mekani kucultmelerine ragmen sold-out olmamisti. Ilgi ortada yani. Uzucu durumlar bunlar turk metal camiasi icin ama yine de her turlu LONG LIVE HEAVY METAL \m/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder