Merhaba dostlarım, son iki yazıda yerli gruplara yer verdikten sonra yönümüzü tekrar batıya çeviriyoruz. Black Metal’in kutsal toprakları olan İskandinav Yarımadası’na gidiyoruz. Daha önce adını sanını duymadığım bir başka grubu daha keşfettim. Grubu derinlemesine incelemedim. Fakat “Archgoat” ismi beni etkilemeye yetti. Black ve Death Metal karışımı bir tür icra ediyor Archgoat ve ben bugün grubun 2006 yılında çıkardığı “Whore of Bethlehem” adlı albümlerini irdeleyeceğim. Albümü özel bir nedenden dolayı seçmedim. Tamamen kura yöntemi ile belirledim. Bakalım Finlandiya menşeili grubumuz bizlere neler sunmuş.
Finlandiya'da yine diğer İskandinav ülkeleri gibi oldukça sağlam gruplara ev sahipliği yapıyor. Bunlardan en efsanesi olan “Behexen” de yine bu toprakların evladıdır. Bu arada Behexen’i öylesine yoğun bir şekilde dinlemeye başladım ki, diğer gruplara biraz haksızlık ediyormuşum gibi geliyor. Neyse Archgoat’tan sapmadan yolumuza devam edelim. Aslına bakarsanız oldukça köklü bir Black Metal grubu imiş bu pislikler. 1989 yılından bu yana ortalığı karartıyorlar. Archgoat ismi direkt beni kendisine çekti zaten. İçinde keçi geçen isimlere ayrı bir sempati duyuyorum. Zaaf işte… Whore of Bethlehem’i dinlediğim süre boyunca grubun yaptığı türü tamamıyla kavradım. Death Metal öğesi göremedim ben bu albümde. Belki ilerleyen albümlerinde böyle bir yönelimleri olmuş olabilir. Fakat Whore of Bethlehem sapına kadar safkan bir Black Metal albümü dostlarım. Old-School tarzda bir sounda sahip olması da ayrıca benim beğenimi kazanan başka bir detay oldu. Üç tane ahlaksız adamın bir araya gelerek oluşturduğu Archgoat oldukça sert bir müzik yapıyor ve ben bu adamların müziğini beğendim. Black Metal’de olması gereken bütün öğeleri barındırıyorlar. Çiğ gitar tonları, karanlık atmosfer, böğüren adam ve saf Black Metal için ideal gitar riffleri ile gayet iyi bir iş ortaya koymuşlar.
Bu albümü dinlemeden önce biraz tereddütlerim vardı. Zira bazı yabancı sitelerde albüm için ortalama bir puan vermişler. Fakat ben bu albümün ortalamadan daha yüksek bir seviyede olduğunu düşünüyorum. Öncelikle albümün prodüksiyonundan bahsetmek istiyorum. Çiğ gitar tonlarına sahip olmasına rağmen, basgitarın tok bir sound ile kaydedilmesinden mütevellit kulaklarınıza çok tiz bir ses gelmiyor. Ben beğendim bu soundu. Basgitarın sesinin tok olması her ne kadar iyi olsa da, basgitarın çok fazla işlevsel olduğunu söylemek zor dostlarım. Black Metal’in doğasında olan bu durum için bir olumsuzluk diyemem. Archgoat, yaratmak istediği o pislik ve lanet atmosferi çok iyi bir şekilde yaratmış. Yazılan gitar riffleri bizlere yeteri kadar tattırıyor o havayı. Vokal konusunda biraz sancı var sadece. Aslında ben bu tür vokallere alışığım. Böğüren ve ne dediği hiç anlaşılmayan vokalden bahsediyorum. Brutal vokalin birçok farklı türü var ve o türlerin içinde adamın ne dediğini anladıklarınız da oluyor. Fakat Archgoat için böyle bir durum söz konusu bile değil. Benim için çok bir sorun olmasa da, birçok kişi vokali beğenmeyecektir. Ben baya sevmişim bu şeytan döllerini yahu. Albüm için yazılan riffler gayet dozunda olmuş. Öyle efsane şeyler beklemeyin ama ortalamanın üstünde işler gerçekleştiği de bir gerçek. Davulu çalan “Sinisterror” lakaplı abimiz de güzel bir performans sergiliyor. Blast Beat’ler pata küte kulaklarınızda çınlıyor.
Albümün teması tahmin edeceğiniz üzere satanizm, dinlere karşıtlık, tanrı tanımazlık ve bu gibi iç açıcı konulardan oluşuyor. Oldukça şeker bir şekilde müziklerini icra ediyorlar sizin anlayacağınız. Albümü ben beğendim dostlarım. Bu grubu biraz daha dinlemek ve birkaç albümünü daha değerlendirmek istiyorum. Whore of Bethlehem, beni mutlu eden bir albüm oldu. Oldukça sağlam bir sounda sahip ve Black Metal’in bütün gerekliliklerini yerine getiriyor. Albümde 10 şarkı var ve yaklaşık 36 dakikalık oldukça ideal bir süreye sahip. Çok güzel bir şekilde akıp gidiyor albüm. Sizlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Yorumlar
Yorum Gönder