Albüm Kritik 240 (Pentagram / Bir)

Merhaba sevgili dostlarım, sizler de fark etmişsinizdir Metal Music Share Plus artık makalelerinde reklam almaya başladı. Sitenin yükselen sayfa görüntüleme sayısından sonra Google da artık daha fazla dayanamayıp reklam vermeye başladı. Bu reklamların elbette bana devasa kazançları olmayacak. Fakat bu gelişme sitenin büyümesine Google’ın da kayıtsız kalmadığı anlamına geliyor. Desteklerinizden dolayı bir kez daha sizlere teşekkürlerimi iletiyorum. Gelelim bugünün konuğuna, bir önceki albüm değerlendirmesi olan Furtherial’ın “Through Struggle Part One & Through Struggle Part Two”da sizlere köklü Heavy Metal grubumuz olan “Pentagram”ı da sitede ağırlayacağımı söylemiştim. İşte bugün Pentagram’ın günü dostlarım. Benim Pentagram’ı tanımama vesile olan albümü “Bir”den sizlere bahsedeceğim. Bakalım Pentagram zamanında neler yapmış ve ülkenin en iyi Heavy Metal grubu unvanını gerçekten de hak ediyor mu?

Pentagram, ülkemizden çıkan en eski Heavy Metal oluşumlarından biridir. Fakat yaptığı müzik ülke sınırları içinde kalmamış ve Avrupa’da da oldukça ilgi görmüştür zamanında. Fakat burada grubun isminden dolayı bir sorun yaşamıştır. Çünkü Pentagram adında birkaç grup daha vardır ve haliyle kendilerinin ayırt edilebilmesi gerekiyordu. Bu yüzden yurt dışında “Mezarkabul” ismi ile konserler vermişlerdir. Bu da oldukça komik bir durum olmuş. Yurt içinde yabancı bir isim ile performans sergilerken, yurt dışında yerli bir isim ile yol almışlardır. 1986 yılında kurulmuş olan Pentagram, ilk albümleri olan “Pentagram”ı 1990 yılında çıkarmıştır. Metal müziğin ülkemizde yeni yeni etkin olmaya başladığı dönemlerde yerli bir gruptan sert müzik adına bir albüm gelmesi oldukça doğru bir adım olmuştur. Pentagram, adından dolayı “Satanist grup” yaftası yemiştir. Satanizmin amblemi olan Pentagram’ın grubun hem ismi hem de logosu olunca o dönemki bürokratlar tarafından oldukça hırpalanmıştır. Metallica’nın 1990 yılında çıkardığı “Black Album” ile birlikte ülkemizde başlayan Thrash ve Heavy Metal furyasından da oldukça endişe duyan zamanın bürokratları, Pentagram’ı günah keçisi ilan etmiştir. Buna şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü ülkemizde çoklu kültür bugün bile kabul edilemiyor.

Pentagram'ın yaptığı müziği çok severek dinleyen biri olmadım hiçbir zaman. Birkaç şarkılarından öteye gidemedim. Çünkü yarattıkları müzik, aşina olduğumuz İskandinav, Avrupa ve Amerika menşeili Heavy Metal gruplarının oldukça gerisinde kalıyor ne yazık ki. Gerek yazılan riffler olsun, gerek gitar soloları gerekse de diğer enstrümanların albüm içinde yarattıkları pasajlar olsun ne yazık ki benim için kulak doldurucu olmuyor. Kesinlikle yetenekli insanların bir araya gelmesi ile oluşmuş bir grup Pentagram. Fakat iş bir şeyler üretmeye geldiğinde ortalama düzeyi geçemiyor grup. Grubun her albümünü dinlemedim. Dinlediğim albümler arasında zaten değerlendiriyorum. Ve bu değerlendirme sonucunda benim için çok sıradan işler yapan bir Metal oluşumundan öteye gidemedi Pentagram. En çok umut verici albümlerinden biri olarak gösterilen Bir’i incelememin nedeni ise, gerçekten de beni mutlu edebilecek bir albüm mü yoksa yine milliyetçilik duyguları ile hareket eden bir güruhun abartısından ibaret olduğu mu yönündeydi. Bir, toplam paket olarak sağlam bir albüm görünümü çiziyor olsa da detaylarda ne yazık ki yine ortalamayı geçemeyen bir albüm olmuş. İsterseniz teknik kısımlara değinmeden önce biraz daha duygusal yaklaşalım bu albüme.


Yukarıda da söz ettiğim gibi zamanında satanist grup damgası yemiş olmasından dolayı oldukça zor zamanlar geçirmiştir grup. Artık bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek adına bir harekete geçmiş ve ortaya ömrümde böylesine saçma bir şey görmediğim Türk Tasavvuf Müziği ile Metal’i sentezleyip bir şeyler çıkarmışlar. Yani bir grubun kendini bir damgadan böylesine saçma bir şekilde sıyrılmasına anlam veremedim. Metal müziğin doğasında Tasavvuf’un yeri hiçbir zaman olmadı ve olamazda. Bir defa mantalite olarak oldukça zıt durumdalar. Yani Pentagram’ın “biz aslında çok dini bütün adamlarız” demesinin inanılmaz absürt olduğunu bir tek ben mi düşünüyorum? Yahu adın PENTAGRAM senin be! Albümü dinleyenleriniz varsa öyle aşırı bir muhafazakarlık olmadığını da göreceksiniz. Şarkılarda her ne kadar “her şey Allah’tan” mesajı veriliyor olsa da ortada çok yobazlık da yok. E peki, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye soruyor insan. Kendi yazdıkları şarkılar haricinde, “Aşık Dertli ve Aşık Veysel” gibi ozanların şarkılarını da uyarlayarak albümlerine ekleyip, “biz büyüklerimizin dediklerine sonuna kadar katılıyoruz” mesajını da vermişlerdir.

Albümde yoğun bir şekilde denk geldiğim “ney” sesi beni oldukça irite etti. Metal Müzik ile hiçbir zaman bağdaştıramayacağım enstrümanlardan biri dostlarım. Dünya çapında birçok grupta da bu tip yöresel çalgıların kullanıldığını görüyorum. Fakat onların enstrümanları ile Metal Müzik bir şekilde uyum sağlayabiliyor. Pentagram, tasavvuf tınılarının olmasında çok fazla direttiği anlaşılıyor. Zorlama ile yapılan işleri çok çabuk fark edebiliyorsunuz. Fakat eğer Pentagram kendisine vurulan satanist damgasından duyduğu rahatsızlığı, daha farklı ve sert bir şekilde insanların kafalarına bam güm vuracak şekilde şarkılar yazsaydı ve sırf ironi olsun diye de birkaç şarkının geçişlerinde ney olsaydı o zaman diyecek bir sözüm olmazdı. Fakat Pentagram, nasıl yurt dışında “Christian Rock” grupları varsa, kendileri de Bir adlı albümleri ile “İslamic Rock” grubu gibi bir şey olmuşlar.

Otantik ezgilerin de bu albümde yoğun bir şekilde kullanıldığını görüyorsunuz. Bu durumu kabul edebilirim. Çünkü bizim folklorik ezgilerimizin de Metal müzik ile buluşması gayet normal. İskandinav yöresinde çok rast geldiğimiz “Viking Metal” örneğini hatırlatmak isterim. Otantik ezgiler konusunda iyi bir iş çıkarmış Pentagram. Özellikle albümün açılış şarkısı olan “Tigris” gerçekten de dinleyene haz veriyor. Hemen arkasından gelen ve albüme adını veren “Bir” de yine aynı şekilde otantik ve Heavy rifflerin güzel birleşimini bizlere sunuyor. Şarkının sözleri ise tamamen “ya Allah ya bismillah Allah-u Ekber” modunda olmuş. Tabi biraz daha “deist” bir şekilde yaklaşmış konuya Pentagram. Tanrı ile kul arasındaki dini insanların boş beleş olduklarını de yine bu şarkıda dile getiriyor. Albüm prodüksiyon açısından gayet başarılı olmuş. Riff yazımı ise ortalama düzeyde, öyle efsane işler göremiyorsunuz. Şahsen ben göremedim. Metin Türkcan’ın Kirk Hammet misali ayağını “wah” pedalından kaldırmayı unutması da ayrı bir irite edici durum olmuş. Pentagram’da en çok hoşuma giden Murat İlkan’ın sesidir. Bu adamın sesinden bir şeyler dinlemek benim hoşuma gidiyor.

Pentagram- 2000'li yıllar.

Albümde toplam 9 şarkı yer alıyor ve bana göre albümün en başarılı ve Metal müziğin o anarşik yapısına en uygun olan şarkısı Aşık Dertli’nin “Şeytan Bunun Neresinde” adlı türküsünden uyarlamasıdır. Pentagram benim için Türkiye’de var olan en güzide gruplardan biridir. Fakat benim sürekli dinlemek isteyeceğim veya yaptıkları ile beni heyecanlandıran bir grup değil. Bir de albümde zaten 9 şarkı yer alıyor ve bunun 3’ü de enstrümantal şarkılardan oluşuyor. O enstrümantal şarkılar da tasavvuf tınıların zirve yaptığı şarkılar. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar dostlarım. Hoşça kalın!

Albüm Puanı: 7/10



Yorumlar