Albüm Kritik 236 (Furia / Księżyc Milczy Luty)

Merhaba sevgili dostlarım, bugünün yazısı için birazcık geç kaldım. Fakat geç de olsa dinlediğim en süper albümlerden birini sizlere bugün bahsetmeseydim üzülürdüm. Birkaç albüm incelemesinden sonra nihayet gözlerimi ışıl ışıl yapan bir albüme denk geldim. Sadece albüm değil aslında, çalma listeme yeni bir grup da eklemiş oldum. Yeni keşiflerimden biri olan ve iyi ki böylesine güzide bir gruba denk gelmişim dediğim Polonyalı “Furia”yı sitede konuk etmekten onur duyuyorum. Zira yaptıkları tür öylesine karanlık, öylesine soğuk ki benim için bulunmaz Hint kumaşı tadında gruplardan biri oldular. Furia ve 2016 yılında çıkardıkları ve adını yazmak için Word’ün sembollerinden bolca yararlandığım “Księżyc Milczy Luty” hakkında söyleyecek çok şeyim var.

Böylesi ahlaksız gruplara denk geldiğim zaman zevkten dört köşe oluyorum. Öylesine harikulade işler yapıyorlar ki, o yapılan harikulade işleri dinlemek benim için en büyük şanslardan oluyor. Furia, 2003 yılında Polonya’nın “Katowice” şehrinde temelleri atılmış bir Black Metal grubudur. Yaptıkları Black Metal türü için biraz Atmospheric, biraz Avant-garde ve biraz da Melodic Black Metal diyebiliriz. Bu üç türün birbiri ile iç içe geçmesinden oluşmuş süper bir grup ortaya çıkmış. Furia’ya denk geldiğim için gerçekten çok sevinçliyim. Böylesine kendine has işler yapan gruplara her zaman ayrı bir hayranlığım olmuştur. Black Metal yapmasına rağmen, diğer birçok Black Metal grubundan ayrışmayı başarıyor. Açıkçası bana biraz da “Skepticism”i de andırmadı değil Polonyalı karanlık adamlar. Çünkü grubun temposu genellikle yavaş ve bazı şarkıları da yavaşın daha da altında bir tempo ile çalınmış. Bu yüzden üzerine biraz “Funeral Doom Metal”i de ekleyip, servise hazır hale getiriyoruz. Dört baba türün tınılarını barındıran bu terbiyesizliğin Księżyc Milczy Luty adlı albümlerini ilk dinlediğim de tüylerim diken diken oldu. Güzel bir albüm dinleyeceğimi düşünürken, efsane bir albüm denk gelmenin verdiği o mükemmel hazzı sizler bilir misiniz?

Furia'yı dinlerken bir anlığına kendimi dış dünyaya kapamış olarak buldum. Zira öylesine kuvvetli bir albüm olmuş ki Księżyc Milczy Luty, albümü dinlediğiniz her saniyenin inanılmaz bir değeri var. Black Metal’de karanlık bir atmosfer yaratmak bu türün gelenekselleşmiş yapısı gibi bir şey oldu artık. Kimi grup bu karanlık atmosferi sadece keskin ve gürültülü gitar distorsiyonu ile yapıyor, kimi grup da klavyenin o kaotik tınılarını kullanmayı tercih ediyor. Furia da her ikisini de görüyoruz. Fakat en çok gitarların yaratmış olduğu puslu ve soğuk havayı hissediyorsunuz. Bunun yanında albümdeki lanet olasıca şarkıları söyleyen “Nihil” adlı herifin de inanılmaz vokal performansı da bu atmosfere katkı sağlayan en önemli faktörlerden oluyor. Adamlar yapmak istedikleri her şeyi kusursuz bir şekilde yapmışlar. Sonuna kadar karanlık, sonuna kadar kaotik ve dehşet bir albüm dinlettiriyorlar bizlere. Gelelim biraz da işin teknik kısmına, albümün prodüksiyonu kesinlikle kusursuz olmuş. Mükemmel gitar tonları ve son zamanlarda dinlediğim en iyi basgitar performansı ile Furia öküzlüğünü ortaya koymuş. Albümün süper soundunu duyduğunuzda yüzünüzde hınzır bir gülümseme oluyor. Şahsen benim oldu.

Albüm için yazılan gitar riffleri ve melodik riffler harika olmuş. Tek bir şikâyetim olamaz bu konuda. Fakat az önce de söylediğim gibi esas alkışı basgitarın anasını ağlatan “Sars” adlı eleman alıyor. Mükemmel bir iş ortaya koymuş. Basgitar gümbür gümbür kulaklarınızda çınlıyor. Dümdüz bir çalmanın yerine, oldukça yoğun çeşitlemelere yer vermiş olması Furia’yı yine diğer birçok Black Metal gruplarından ayrışmasını sağlıyor. Davul performansı da kusursuz olmuş. Dedim ya baştan sona sorunsuz, kusursuz bir albüm dinliyorsunuz. Her şarkı kendisine sizi bağlıyor adeta. Ben büyük bir keyifle dinledim albümü ve albümü her bitirdiğimde “öküz gibisiniz abi” diye kendi kendime mutluluk naraları attım. Öylesine yerinde ve gizemli melodiler yazmış ki Furia, Księżyc Milczy Luty’i dinlediğinizde adeta hipnotize ediyor sizleri o melodiler.

6 şarkıdan oluşan Księżyc Milczy Luty’nin süresi ise yaklaşık 44 dakika kadar. Uzun bir süreye sahip gibi görünse de, albümün kendisine bağlaması bu sürenin su gibi akıp gitmesini sağlıyor. Albümün de adından anlaşılacağı gibi şarkı sözleri Lehçe ve bu şarkı sözlerinin konusu ise Nihilizm ve Paganizm oluyor. Son zamanlarda dinlediğim en güçlü albümlerden biri olan Księżyc Milczy Luty’i şiddetle dinlemenizi tavsiye ederim. Zira artık benim çalma listemde bu Polonyalı müthiş grup ve aynı derecedeki Księżyc Milczy Luty. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 10/10