Merhaba dostlarım, bugün bir kez daha sizlerle buluşuyorum. Pek sık yapmadığım bir şeyi yapıyorum yani. Malumunuz günde bir yazı politikasını uyguluyorum ne zamandır. Fakat “Ghost”un yeni lideri ve adı kesin olarak “Cardinal Copia” olan adamın gün yüzüne çıkmasından sonra, detaylı bir Ghost yazısı yazmak istedim. Sitede hali hazırda bulunmaktadır. Öğlenki yazıda da belirttiğim gibi bugünün bir başka önemli olayı da benim severek dinlediğim ve gittikçe daha fazla kitlelere ulaşan “Spiders”ın yeni albümü çıktı. Türkiye’de bu grubun albümlerini değerlendiren tek yayın organı belki de Metal Music Share Plus dostlarım. Şu ana kadar başka bir yerde görmedim ben en azından. Bu güzel grubun yeni albümünün adı ise “Killer Machine”. Bakalım İsveç’in Rock’N Roll’cuları bizlere neler hazırlamış.
Spiders'ı 2014 yılından beri dinliyorum dostlarım. Yani grubun ilk stüdyo albümü olan “Flash Point”i sonradan dinlemiş olsam da, grubun istikrarlı bir dinleyicisi olduğumu göğsümü gere gere söyleyebilirim. İsveç’ten genellikle ekstrem gruplara alışkın olduğum için, böylesi daha soft türler icra eden gruplar da haliyle ilgimi çekiyor. Spiders da bu grupların başında geliyor. Spiders’ı böylesine sevmemdeki en büyük etken, grubun lideri olan “Ann-Sofie Hoyles”un gerçekten muazzam bir sese sahip olmasıdır. Kadın vokale pek denk gelmediğim Metal müzikte, Hoyles’un sesi öylesine mutlu ediyor ki beni, Spiders şarkılarını dinlemek büyük bir nimet oluyor benim için. Günümüz kadın şarkıcıların (dikkat edin şarkıcılar dedim) hepsinin sesi bir birine benzeyen şekilde olunca, Hoyles’un sesi gibi değişik, çatallı ve kulağa hoş gelen bir ses duymak iyi geliyor insana. Spiders’ın icra ettiği tür safkan Rock Müzik dostlarım. Fakat ben buram buram “Black Sabbath” kokusu da alıyorum bu şeker gruptan. Zaten etkilendikleri en büyük grup olarak Black Sabbath’ı gösteriyor grubumuz da. Haliyle bu etkileşimleri müziklerine de yansıyor. Harikulade riffler, süpersonik gitar soloları ve zevkten dört köşe yapan davul çeşitlemeleri dinleyenlerine güzel vakitler geçirtiyor Spiders. Flash Point benim için grubun bu zamana kadar yaptığı en iyi albüm olarak yerini korumaktaydı. İkinci albümleri “Shake Electric” de gayet iyi bir albüm olmasına rağmen, Flash Point’ten aldığım kusursuz tadı bana aldıramadı. Killer Machine’i büyük bir heyecanla bekliyordum ve o gün geldi çattı işte!
Spiders'ın neler yapabileceğini az çok bilen birisi olduğum için, albümden neler beklemem gerektiğini biliyordum. Zaten iyi riff yazma konusunda bir problem yaşamayan grubun, daha da iyi rifflerle şarkıları donatmasını ve basgitarın daha da yoğunluk kazandığı bir albüm bekliyordum. Vokal konusunda Hoyles her türlü güzel iş çıkarıyor zaten. Bu güzel kadından yana her hangi bir şüphem yoktu. Flash Point kadar sağlam ve kusursuz bir albüm beklemem her halde yanlış olmayacaktı. Killer Machine çıkmadan önce albümde yer alan “Dead or Alive” önceden yayınlanmıştı. Bu şarkıyı dinlediğim de öylesine mutlu oldum ki, harika bir albüm gelecek artık eminim demiştim. Çünkü grubun single olarak yayınladığı şarkılardan albümün nasıl olabileceğini az çok kestirebiliyorsunuz. Albümü bugün birkaç kez dinledim ve şu anda da dinliyorum. İlk defa Spiders’ın beni yanılttığına şahit oluyorum. Dead or Alive’dan dolayı kusursuz bir albüm geleceği düşüncem ne yazık ki havada kaldı. Bu demek değil ki bu albüm dinlenmez veya çok kötü olmuş. Aslına bakarsanız albüm gayet iyi olmuş fakat hala bir Flash Point değil!
Albüm için yazılan riffler yine oldukça mutlu ediyor fakat herhangi bir riff gelişmesine denk gelmedim. Yine aynı düzeyde bir riff yazımını benimsemiş grubumuz. Gitar soloları daha fazla ağırlık kazanmış bu albümde ve bunu da gayet iyi bir şekilde başarmışlar. Şarkıları koparan gitar sololarını dinlemek büyük bir zevk veriyor. Killer Machine, yine Rock kategorisinde oldukça iddialı bir albüm olmuş. Hatta yine Black Sabbath tınılarını bu albümde de duyuyorsunuz. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Çünkü Spiders taklit etmek gibi bir gaflete düşmüyor, onun yerine esinlendiği gruptan hafif izler bırakıyor şarkılarına. Basgitarı çalan “Olle Griphammar” ise benim beklediğim bas performansını efsane bir şekilde gerçekleştirmiş. Her şarkıda ben buradayım diyor resmen. Gayet başarılı işlere imza atmış arkadaşımız. “Like A Wild Child”a kadar ortalamanın üzerinde bir performans sergiliyor Killer Machine. Fakat Like A Wild Child, Spiders’tan dinlediğim en vasat şarkı olarak tarihe geçiyor. Böylesine zayıf bir şarkıya ne gerek vardı acaba? Yüzüm ekşidi resmen bu şarkıyı dinlerken. Çünkü Pop müziğe göz kırpmak şöyle dursun, resmen pop-rock şarkısı olmuş. Hiç haz etmedim bu durumdan!
Klasik Rock albümlerinin birçok öğesini içinde barındırıyor Killers Machine. Sizler de benim gibi safkan Rock’tan hoşlanıyorsanız, Spiders bu ihtiyacınızı fazlasıyla karşılayacaktır. Killer Machine, her ne kadar beklediğim gibi bir albüm olmasa da, üst düzey riff yazımı, süper gitar soloları, basgitarın mükemmel çeşitlemeleri ve Hoyles’un eşsiz vokali ile gayet iyi bir albüm olmuş. Kusursuz demek çok zor ama dinlenilesi bir albüm olduğu su götürmez bir gerçek. Davul konusunda da bir iki şey söylemem gerekiyor. Önceki albümlerde nasıl bir performans sergilemişse “Ricard Harryson”, Killer Machine’de aynı düzeyde devam ediyor. Albümde 11 şarkı yer alıyor ve albümün süresi 41 dakika kadar dostlarım. Benim favori şarkım Dead or Alive oldu. Fakat albümü dinledikçe daha da fazla olacaktır favori şarkılarım. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8,5/10
Spiders'ı 2014 yılından beri dinliyorum dostlarım. Yani grubun ilk stüdyo albümü olan “Flash Point”i sonradan dinlemiş olsam da, grubun istikrarlı bir dinleyicisi olduğumu göğsümü gere gere söyleyebilirim. İsveç’ten genellikle ekstrem gruplara alışkın olduğum için, böylesi daha soft türler icra eden gruplar da haliyle ilgimi çekiyor. Spiders da bu grupların başında geliyor. Spiders’ı böylesine sevmemdeki en büyük etken, grubun lideri olan “Ann-Sofie Hoyles”un gerçekten muazzam bir sese sahip olmasıdır. Kadın vokale pek denk gelmediğim Metal müzikte, Hoyles’un sesi öylesine mutlu ediyor ki beni, Spiders şarkılarını dinlemek büyük bir nimet oluyor benim için. Günümüz kadın şarkıcıların (dikkat edin şarkıcılar dedim) hepsinin sesi bir birine benzeyen şekilde olunca, Hoyles’un sesi gibi değişik, çatallı ve kulağa hoş gelen bir ses duymak iyi geliyor insana. Spiders’ın icra ettiği tür safkan Rock Müzik dostlarım. Fakat ben buram buram “Black Sabbath” kokusu da alıyorum bu şeker gruptan. Zaten etkilendikleri en büyük grup olarak Black Sabbath’ı gösteriyor grubumuz da. Haliyle bu etkileşimleri müziklerine de yansıyor. Harikulade riffler, süpersonik gitar soloları ve zevkten dört köşe yapan davul çeşitlemeleri dinleyenlerine güzel vakitler geçirtiyor Spiders. Flash Point benim için grubun bu zamana kadar yaptığı en iyi albüm olarak yerini korumaktaydı. İkinci albümleri “Shake Electric” de gayet iyi bir albüm olmasına rağmen, Flash Point’ten aldığım kusursuz tadı bana aldıramadı. Killer Machine’i büyük bir heyecanla bekliyordum ve o gün geldi çattı işte!
Spiders'ın neler yapabileceğini az çok bilen birisi olduğum için, albümden neler beklemem gerektiğini biliyordum. Zaten iyi riff yazma konusunda bir problem yaşamayan grubun, daha da iyi rifflerle şarkıları donatmasını ve basgitarın daha da yoğunluk kazandığı bir albüm bekliyordum. Vokal konusunda Hoyles her türlü güzel iş çıkarıyor zaten. Bu güzel kadından yana her hangi bir şüphem yoktu. Flash Point kadar sağlam ve kusursuz bir albüm beklemem her halde yanlış olmayacaktı. Killer Machine çıkmadan önce albümde yer alan “Dead or Alive” önceden yayınlanmıştı. Bu şarkıyı dinlediğim de öylesine mutlu oldum ki, harika bir albüm gelecek artık eminim demiştim. Çünkü grubun single olarak yayınladığı şarkılardan albümün nasıl olabileceğini az çok kestirebiliyorsunuz. Albümü bugün birkaç kez dinledim ve şu anda da dinliyorum. İlk defa Spiders’ın beni yanılttığına şahit oluyorum. Dead or Alive’dan dolayı kusursuz bir albüm geleceği düşüncem ne yazık ki havada kaldı. Bu demek değil ki bu albüm dinlenmez veya çok kötü olmuş. Aslına bakarsanız albüm gayet iyi olmuş fakat hala bir Flash Point değil!
Albüm için yazılan riffler yine oldukça mutlu ediyor fakat herhangi bir riff gelişmesine denk gelmedim. Yine aynı düzeyde bir riff yazımını benimsemiş grubumuz. Gitar soloları daha fazla ağırlık kazanmış bu albümde ve bunu da gayet iyi bir şekilde başarmışlar. Şarkıları koparan gitar sololarını dinlemek büyük bir zevk veriyor. Killer Machine, yine Rock kategorisinde oldukça iddialı bir albüm olmuş. Hatta yine Black Sabbath tınılarını bu albümde de duyuyorsunuz. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Çünkü Spiders taklit etmek gibi bir gaflete düşmüyor, onun yerine esinlendiği gruptan hafif izler bırakıyor şarkılarına. Basgitarı çalan “Olle Griphammar” ise benim beklediğim bas performansını efsane bir şekilde gerçekleştirmiş. Her şarkıda ben buradayım diyor resmen. Gayet başarılı işlere imza atmış arkadaşımız. “Like A Wild Child”a kadar ortalamanın üzerinde bir performans sergiliyor Killer Machine. Fakat Like A Wild Child, Spiders’tan dinlediğim en vasat şarkı olarak tarihe geçiyor. Böylesine zayıf bir şarkıya ne gerek vardı acaba? Yüzüm ekşidi resmen bu şarkıyı dinlerken. Çünkü Pop müziğe göz kırpmak şöyle dursun, resmen pop-rock şarkısı olmuş. Hiç haz etmedim bu durumdan!
Klasik Rock albümlerinin birçok öğesini içinde barındırıyor Killers Machine. Sizler de benim gibi safkan Rock’tan hoşlanıyorsanız, Spiders bu ihtiyacınızı fazlasıyla karşılayacaktır. Killer Machine, her ne kadar beklediğim gibi bir albüm olmasa da, üst düzey riff yazımı, süper gitar soloları, basgitarın mükemmel çeşitlemeleri ve Hoyles’un eşsiz vokali ile gayet iyi bir albüm olmuş. Kusursuz demek çok zor ama dinlenilesi bir albüm olduğu su götürmez bir gerçek. Davul konusunda da bir iki şey söylemem gerekiyor. Önceki albümlerde nasıl bir performans sergilemişse “Ricard Harryson”, Killer Machine’de aynı düzeyde devam ediyor. Albümde 11 şarkı yer alıyor ve albümün süresi 41 dakika kadar dostlarım. Benim favori şarkım Dead or Alive oldu. Fakat albümü dinledikçe daha da fazla olacaktır favori şarkılarım. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın!
Albüm Puanı: 8,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder