Merhaba dostlarım, bir hafta sonunu daha bitirmek üzereyiz. Günler sizce de çok çabuk geçmiyor mu? Özellikle de hafta sonları..? Gerçi bu hafta sonu da hava yine saçma sapandı. Umarım artık güzel, güneşli günler yakındır. Bugün sizler için öyle bir albüm seçtim ki, benim için incelemesi bir hayli zor oldu. Zira daha önce kulak aşinalığım olmasına rağmen, özel olarak dinlediğim de ne kadar da çetrefilli bir albüm olduğunu anladım. Büyük bir Saykodelik Rock grubu olan “Blue Öyster Cult”ın çıkış albümü olan ve kendi adlarını verdikleri “Blue Öyster Cult” albümünü huzurlarınıza sunuyorum.
Yukarıda grubun Saykodelik Rock grubu olduğunu söylesem de, aslında bu grubun müziğinde birçok türden enstantaneler duyabiliyorsunuz. Jazz, Blues, Hard Rock gibi çok geniş bir yelpazesi var Blue Öyster Cult’ın. Özellikle Blues etkisini çok yoğun bir şekilde görüyorsunuz bu ilk albümlerinde. 1967 yılında farklı bir isim ile (Soft White Underbelly) 1971 yılına kadar müziklerini icra eden grup elemanları. 1971 yılında yaptıkları bu müzik çeşnisi türlerine bir de Hard Rock’ı katarak Blue Öyster Cult ismi ile tekrar bir araya gelmişlerdir. Açıkçası Hard Rock dediğimde günümüzdeki gibi gümbür gümbür rifflerle bezeli bir tür aklınıza gelmesin. O zaman yeni yeni şekillenmeye başlayan bir Hard Rock’tan bahsediyorum. Yani daha emekleme aşamasındaki bir Hard Rock’tan söz ediyorum. O yüzden kulaklıklarınızı takıp biraz kafa sallamak istiyorsunuz Blue Öyster Cult ile çok da yerinde bir seçim olmadığını belirteyim. Bizde “Erkin Koray” bu tarzı sunmuştur. Saykodelik Rock konusunda Erkin Koray’da oldukça güzel işler ortaya koymuştur. Ta ki işin içine arabesk tınıları katana kadar…
Genel olarak yavaş bir tempoya sahip olan Blue Öyster Cult albümü, bunun yanı sıra oldukça etkileyici gitar riffleri ve muazzam gitar sololarını da bünyesinde barındırıyor. 1972 yılında çıkan bu albüm kült albümler arasında yer alıyor. Kesinlikle yer alması da gerekiyor zaten. O dönemi göz önüne aldığımızda, Rock müziğin ortalığı kasıp kavurduğu dönemde Blue Öyster Cult’ın yaptığı müzik birkaç adım diğerlerinden sıyrılıyor. Fakat bir Metal grubu olduğunu söylemek kesinlikle yanlıştır. Evet, bünyesinde o potansiyeli barındırıyor olsa da, Blues ve Caz Müziğe olan fazla yöneliminden dolayı, o potansiyel ne yazık ki grubun içinde kalmıştır. Fakat o potansiyel zaten 1970 yılında İngiltere’de ortaya çıkmıştı. "Black Sabbath" yine kendi adını taşıyan albümü çıkarmış ve Metal müziğin temelleri resmen atılmıştı. İşte o albüm için kesinlikle Heavy Metal albümü diyebilirim. Fakat Blue Öyster Cult, daha çetrefilli şarkıları ile o döneme göre üst düzey teknik isteyen bir albüme imza atmıştır. Birçok türü içinde barındıran albümler yaratmak hiç de kolay değil. Özellikle Rock Müzik haricinde, Blues ve Caz gibi daha zor müzikleri de işin içine katmak gerçekten geniş bir vizyon istiyor.
Albümün prodüksiyonunu değerlendirmek çok da sağlıklı olmayacaktır. Çünkü 1971 yılında kayda alınan bir albümün dönemin şartlarından dolayı öyle çok keskin gitar seslerine sahip olamayacağını az çok sizler de tahmin ediyorsunuzdur. Buna rağmen Blue Öyster Cult, o zamanki nimetlerin hepsinden yararlanmış ve ortaya gayet temiz bir sounda sahip albüm çıkarmayı başarmıştır. Albümün en vurucu yanı kesinlikle gitar soloları dostlarım. Her şarkıda bulunan inanılmaz güzel gitar soloları sizleri mutlu etmeye tek başına yetiyor. Klavye kullanımı da gayet başarılı olmuş. Hatta sırf bu klavye kullanımı yüzünden “Ghost”un Blue Öyster Cult'a benzediğini falan söyleyenler de var. İlginç bir yaklaşım bana göre. Ghost’un kesinlikle bu gruptan etkilendiği belli, hatta kendileri de dile getirmiştir bunu birkaç kere. Fakat Blue Öyster Cult’ın müziğinin benzerini icra ettiklerini söylemek bence büyük saçmalık. Basgitarı çalan abimiz “Joe Bouchard”ın yaptığı seksi hareketleri de alkışlamamak olmaz. Süper bir hava katmış gerçekten. Blue Öyster Cult albümünde 4 tane vokalimiz var. Bunlar; “Eric Bloom”, “Joe Bouchard”, “Albert Bouchard” ve “Donald Roeser”. Zaten grup 5 kişiden oluşuyor. Albümde bulunan her şarkıyı tek bir kişi söylemiyor fakat hepsinin sesi birbirine benziyor enteresan bir şekilde. Blue Öyster Cult’ın yaptığı şarkılar erotik dakikalarda çalınabilecek türlerden şarkılar hissi uyandırdı ben de. Biliyorum gülüyorsunuz ama ben öyle hissettim.
Saykodelik (Psychedelic) Rock için ciddi anlamda en etkili eseri ortaya koyan Blue Öyster Cult’ın bu albümünü her gün dinleyebileceğimi sanmıyorum. Lakin kitap okurken veya yukarıda da söylediğim gibi erotik dakikalar yaşamak istediğimde arkada kısık sesle çalmasında sorun olacağını sanmıyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım.
Albüm Puanı: 8,5/10
Yukarıda grubun Saykodelik Rock grubu olduğunu söylesem de, aslında bu grubun müziğinde birçok türden enstantaneler duyabiliyorsunuz. Jazz, Blues, Hard Rock gibi çok geniş bir yelpazesi var Blue Öyster Cult’ın. Özellikle Blues etkisini çok yoğun bir şekilde görüyorsunuz bu ilk albümlerinde. 1967 yılında farklı bir isim ile (Soft White Underbelly) 1971 yılına kadar müziklerini icra eden grup elemanları. 1971 yılında yaptıkları bu müzik çeşnisi türlerine bir de Hard Rock’ı katarak Blue Öyster Cult ismi ile tekrar bir araya gelmişlerdir. Açıkçası Hard Rock dediğimde günümüzdeki gibi gümbür gümbür rifflerle bezeli bir tür aklınıza gelmesin. O zaman yeni yeni şekillenmeye başlayan bir Hard Rock’tan bahsediyorum. Yani daha emekleme aşamasındaki bir Hard Rock’tan söz ediyorum. O yüzden kulaklıklarınızı takıp biraz kafa sallamak istiyorsunuz Blue Öyster Cult ile çok da yerinde bir seçim olmadığını belirteyim. Bizde “Erkin Koray” bu tarzı sunmuştur. Saykodelik Rock konusunda Erkin Koray’da oldukça güzel işler ortaya koymuştur. Ta ki işin içine arabesk tınıları katana kadar…
Genel olarak yavaş bir tempoya sahip olan Blue Öyster Cult albümü, bunun yanı sıra oldukça etkileyici gitar riffleri ve muazzam gitar sololarını da bünyesinde barındırıyor. 1972 yılında çıkan bu albüm kült albümler arasında yer alıyor. Kesinlikle yer alması da gerekiyor zaten. O dönemi göz önüne aldığımızda, Rock müziğin ortalığı kasıp kavurduğu dönemde Blue Öyster Cult’ın yaptığı müzik birkaç adım diğerlerinden sıyrılıyor. Fakat bir Metal grubu olduğunu söylemek kesinlikle yanlıştır. Evet, bünyesinde o potansiyeli barındırıyor olsa da, Blues ve Caz Müziğe olan fazla yöneliminden dolayı, o potansiyel ne yazık ki grubun içinde kalmıştır. Fakat o potansiyel zaten 1970 yılında İngiltere’de ortaya çıkmıştı. "Black Sabbath" yine kendi adını taşıyan albümü çıkarmış ve Metal müziğin temelleri resmen atılmıştı. İşte o albüm için kesinlikle Heavy Metal albümü diyebilirim. Fakat Blue Öyster Cult, daha çetrefilli şarkıları ile o döneme göre üst düzey teknik isteyen bir albüme imza atmıştır. Birçok türü içinde barındıran albümler yaratmak hiç de kolay değil. Özellikle Rock Müzik haricinde, Blues ve Caz gibi daha zor müzikleri de işin içine katmak gerçekten geniş bir vizyon istiyor.
Albümün prodüksiyonunu değerlendirmek çok da sağlıklı olmayacaktır. Çünkü 1971 yılında kayda alınan bir albümün dönemin şartlarından dolayı öyle çok keskin gitar seslerine sahip olamayacağını az çok sizler de tahmin ediyorsunuzdur. Buna rağmen Blue Öyster Cult, o zamanki nimetlerin hepsinden yararlanmış ve ortaya gayet temiz bir sounda sahip albüm çıkarmayı başarmıştır. Albümün en vurucu yanı kesinlikle gitar soloları dostlarım. Her şarkıda bulunan inanılmaz güzel gitar soloları sizleri mutlu etmeye tek başına yetiyor. Klavye kullanımı da gayet başarılı olmuş. Hatta sırf bu klavye kullanımı yüzünden “Ghost”un Blue Öyster Cult'a benzediğini falan söyleyenler de var. İlginç bir yaklaşım bana göre. Ghost’un kesinlikle bu gruptan etkilendiği belli, hatta kendileri de dile getirmiştir bunu birkaç kere. Fakat Blue Öyster Cult’ın müziğinin benzerini icra ettiklerini söylemek bence büyük saçmalık. Basgitarı çalan abimiz “Joe Bouchard”ın yaptığı seksi hareketleri de alkışlamamak olmaz. Süper bir hava katmış gerçekten. Blue Öyster Cult albümünde 4 tane vokalimiz var. Bunlar; “Eric Bloom”, “Joe Bouchard”, “Albert Bouchard” ve “Donald Roeser”. Zaten grup 5 kişiden oluşuyor. Albümde bulunan her şarkıyı tek bir kişi söylemiyor fakat hepsinin sesi birbirine benziyor enteresan bir şekilde. Blue Öyster Cult’ın yaptığı şarkılar erotik dakikalarda çalınabilecek türlerden şarkılar hissi uyandırdı ben de. Biliyorum gülüyorsunuz ama ben öyle hissettim.
Saykodelik (Psychedelic) Rock için ciddi anlamda en etkili eseri ortaya koyan Blue Öyster Cult’ın bu albümünü her gün dinleyebileceğimi sanmıyorum. Lakin kitap okurken veya yukarıda da söylediğim gibi erotik dakikalar yaşamak istediğimde arkada kısık sesle çalmasında sorun olacağını sanmıyorum. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım.
Albüm Puanı: 8,5/10
Yorumlar
Yorum Gönder