Albüm Kritik 210 (Portal / ION)

Merhaba sevgili dostlarım, harikulade bir cumartesi gününden herkese selamlar, sevgiler. Dışarıda bir hayli güzel hava var ve ben de bu havanın tadını çıkaranlardanım elbette. Fakat şu anda kendime bir kahve ısmarlayıp, size söz etmem gereken bir albümün değerlendirmesini yazıyorum. Zira bunu yazmam gerekiyor. Malumunuz bir program içinde işleri yürütüyorum artık. Siteyi rutin bir şekilde takip edenler bilir, geçtiğimiz aylarda “Portal” adında lanet bir grubu keşfetmiş ve onların “Vexevoid” adlı albümlerini kaleme almıştım. O zamana kadar Portal benim dinlediğim en ilginç müzik yapan grup unvanını kazanmıştı. Bu durum şimdi de aynı şekilde devam ediyor. Hala bunlardan daha ilginç bir Metal icra eden gruba denk gelmedim dostlarım. Birçok sert, acımasız müzik yapan Black Metal ve Death Metal grubunu sitede ağırladıysam da, Portal kadar tuhaf değildi hiçbiri. Zira bu adamların yaptığı müziği kategorize etmek bir hayli zordur. Vexevoid’i incelediğimde Avant-garde türünde işler yapıyorlar demişim. Evet, böyle bir tınıyı bizlere tattırıyor fakat o tanımlama da ne yazık ki birebir örtüşmüyor grubun icra ettiği müzik ile. Bugün tekrar Portal’ı siteye çağırıyor ve 2018 yılında çıkan “ION” isimli yeni şeytani albümlerine göz atıyoruz.

ION'un geleceğinden epeydir haberdardım. Hatta sizlere Vexevoid’ten bahsederken Ion’un yapım aşamasında olduğundan bahsetmiştim. Tabi ki o zaman albümün adını bilmiyordum. Vexevoid’i dinlemek gerçekten çok zordu benim için. Çünkü bir türlü anlayamıyordum bu ruhsuz adamların yaptıkları müziği. Belli bir kategoriye sokmaya çalıştıysam da, o kategorinin de sınırlarını her defasında aştılar. Çünkü henüz benim tanımlayamadığım bir müzik türü ile karşı karşıya kalmıştım. Aslına bakarsanız bu soru işaretlerini silmek için epey bir araştırmaya girdim ve grubun yaptığı müziği “Experimental Death Metal” olarak tanımladıklarını gördüm. Yani bu ne demek oluyor hiçbir türe bağlı kalmaksızın, Metal’de yeni tınıları keşfetmeye çalışan bir grup ile karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor. Yani bir şeyler deneniyor fakat bu denen şeyler daha önce hiç görülmemiş ve duyulmamış tınılara sahip şeyler. Bazılarınız için Portal’ı dinlerken nota bilmeyen, kafasına göre gitarın perdesinde dolaşan adamlar olarak gelebilir. Haklısınız. Bu adamların basmakalıp notalarla da pek işi yok. Onlar genellikle bozuk seslerin peşindeler. Kulağa hoş gelmesi veya belli bir kurala göre çalınması hiç de önemli değil. Önemli olan bu kâfirlerin yaratmak istedikleri müziğin yeterince ürkünç olması ve bu dünyaya ait bir şey olmadığına kanaat getirmeleridir. Ve kabul edelim ki bunu gayet iyi başarıyorlar.


Vexevoid, grubun şu ana kadar dinlediğim ilk ve tek albümüydü. ION ise dinlediğim ikinci Portal albümü oldu haliyle. Fakat ION benim için biraz daha dinlenebilir bir Portal albümü oldu. Çünkü Vexevoid’e nazaran daha az gitar ruhsuzlukları ve düzensizliklerine sahip bir albüm. Prodüksiyon olarak da yine daha anlaşılabilir ve daha kulağa hoş gelen bir sounda sahip ION. Elbette yine kendine has Portal havasını barındırıyor bu albümde. Çünkü yine karşılaştırabileceğim başka bir grup hala yok. ION’u yine bir Portal albümü ile kıyaslıyorum doğal olarak. ION’un açılış şarkısı “Nth” iki buçuk dakikalık bir intro aslında ve bu şarkıdan sonra gelen “Esp Ion Age” esas albümü başlatan şarkı konumunda dostlarım. Bu şarkıdan son şarkı olan ve bana sorarsanız albümün özeti konumunda yer alan “Olde Guarde”ye kadar tamamen korkunç bir atmosfer sunuyor bizlere ION. Bu korku öyle bildiğimiz korkulardan da değil. Sizlere şöyle anlatmak istiyorum bunu; içinizden daha önce David Lynch’in “Eraserhead” filmini seyreden var mı? Yoksa da muhakkak izlemenizi tavsiye ederim. İşte bu filmdeki ana karakterin yaşadığı kâbusun birebir müzik haline gelmiş hali gibi bir atmosfere sahip ION. Filmdeki yaratık bebeğin ağlamalarını bu albüme yerleştirselermiş hiç de sırıtmazmış. İşte Eraserhead’in yaşattığı dehşeti ve tanımlanamaz korkuyu müzikal olarak bizlere ION veriyor desem hiç de yanılmış olmam.


Yazılan gitar riffleri yine hiçbir yerde duyabileceğiniz türden riffler değil elbette. Oldukça bozuk ve düzensiz notalardan oluşan riffler ne hikmettir ki albümün bu iğrenç atmosferini bizlere tattırma konusunda hiçbir eksiklik sunmuyorlar. Hatta bu kendini bilmez ve kural tanımaz rifflerin neticesinde zaten bu iğrenç atmosfer yaratılıyor. Bu tür şarkıları hangi kafa ile yazıyor inanın hiç bilmiyorum. Hatta üzerine tahmin bile yürütemiyorum. Çünkü ben otursam böyle bir şey yapmaya karar versem ve gitarı elime alsam yine belli bir düzene göre şarkılar yazarım. Bu dünyanın müzisyenleri değil belki de bu elemanlar da. Oturup sizlere vokal performansından ya da davul çeşitlemelerinden bahsetmek istemiyorum bu albüm için. Çünkü hepsi duyduğunuz her türden farklı işler dostlarım. Portal, Metal müzik için adeta bir nimet durumunda dostlarım. Nadide gruplardan biri olan bu adamların daha hangi ahlaksızlıkları yapacaklarını inanın derinden merak ediyorum. ION’u Vexevoid’ten daha çok sevdim. Birçokları için Vexevoid ilahi bir albüm olabilir fakat ION benim Portal’dan beklediğim ve istediğim bir albüm olmuş.

Evet, Portal bana göre bu yılın en iyi albümlerinden birine ION ile imza atmış. Albümün kapak resmine de ayrıca hayran kaldım. Zaten resmi benim favori ressamım olan “Zbigniew M. Bielak” tarafından çizilmiş dostlarım. Bu adamın yaptığı bütün işlere hayranım. Kesinlikle dinlemenizi tavsiye edeceğim bir albüm ION dostlarım. Görüşmek üzere hoşça kalın!

Albüm Puanı: 9/10



Yorumlar