Albüm Kritik 208 (Sargeist / Feeding the Crawling Shadows)

Merhaba dostlarım, günün yeni albüm değerlendirmesi için tekrar klavye başına oturdum. Black Metal albümlerine tüm hızımız ile devam ediyoruz. Bu arada yeni bir yazı dizisinin planlamasını yapmaktayım dostlarım. Bu kadar çok sevdiğim ve etkilendiğim Black Metal hakkında söylemek istediklerimi güzel bir yazı dizisi ile söyleyeceğim. Beklemede kalın şimdilik. Dün sizlere bahsettiğim İsveçli grup “Ofermod”un “Sol Nox” albümünü gerçekten beğendiğimi söylemiştim. Hatta bugün o albümü çalma listeme dahil ettim dostlarım. Şimdi ise İsveç’ten ayrılıyoruz fakat çok uzaklara gitmiyoruz. Finlandiya’ya kadar gideceğiz. Yine köklü Black Metal gruplarından biri olan “Sargeist”in 2014 yılında çıkardığı “Feeding the Crawling Shadows” adlı albümünden bahsedeceğim sizlere.

Gittikçe enteresan gruplarla tanışıyorum dostlarım. Bu keşifleri çok seviyorum. Birçok muhteşem grubu keşfediyorum ve onların inanılmaz süper işlerini dinliyorum. Sargesit de işte bu muhteşem gruplardan biri dostlarım. 1999 yılından bu yana ortalığı mahşer yerine çeviriyor grup. Daha önce ismini duymama rağmen dönüp de bakmadım bu gruba. Bunu çok yaptığımı artık biliyorsunuz sizler de. Fakat bir şekilde yollarımız yine kesişti ve bu defa sırtımı dönmedim. Kollarımı açtım ve bu lanet adamları kucakladım. Siyasetçiler diyor ya kucaklayıcı olun diye işte ben de kucaklayıcı oldum. Finlandiyalı gruplar genel olarak iyi işler ortaya koysa da bazıları benim için hayal kırıklığı olmuş gruplardır. Özellikle yeri gelmişken söylemek istiyorum, Korpiklaani ne yazık ki benim büyük bir heyecanla keşfettiğim ve birkaç albümünü dinlediğim özellikle “Tales Along This Road” albümlerini çok sevdiğim bir grup olmasına rağmen son albümlerinde iyice saçmalayarak gözümden düştüler. Dönüp bakmıyorum bile şu an neler yapıyorlar diye. Neyse ki Sargeist beni kendisine bağladı ve büyük ihtimalle de hep bağlı tutacak.

Bu Finli dostlarımızın yaptıkları Müzik yine saf Black Metal türünde dostlarım. Buram buram “Gorgoroth” ve “Burzum” tınıları aldığım Sargesit’i dinlemek kanımı depreştirdi adeta. Harikulade bir albüm ile 2014 yılında ortalığı kasıp kavurmuş bu vatandaşlar. Albümü dinledikçe hayranlığım öylesine çok arttı ki Sargeist’e, kesinlikle önceki albümlerini de dinlemeliyim diye karar aldım. Zira hayvan gibi çalıyorlar. Dört kişiden oluşan Sargesit’in bütün elemanları tahmin edeceğiniz üzere yine şeytani takma isimlerle kendilerini isimlendirmiş dostlarım. Feeding the Crawling Shadows’un soundu öylesine çiğ ki, orada neler oluyor bitiyor anlamanız için oldukça kaliteli kulaklıklara ve kulaklara ihtiyacınız var dostlarım. Açıkçası bu tür sounda sahip albümleri daha öncede dediğim gibi yüksek sesle dinlemek çok büyük bir hata. Sesi ne kadar yükseltirseniz o kadar karmaşıklaşıyor albümün soundu. Kim ne çalıyor, neler oluyor çözmeye çalışırken albüm bitiyor zaten. Spotify üzerinden dinlerseniz de en yüksek kalitede ve Hi-Res kalitesindeki kulaklıklarla dinlemenizi öneririm. Ancak öyle güzel bir tat alırsınız.

Shatraug

Albümün dehşet bir atmosferi var dostlarım. Karanlıksa karanlık, ürkünçse ürkünç ve şeytani bütün öğeleri bünyesinde bulunduran muazzam bir atmosfere sahip Feeding the Crawling Shadows. Aslına bakarsanız Sargesit ilk önce solo bir grup imiş fakat daha sonra grubun kurucusu “Shatraug” hayvanlığın bir başka boyutu olan “Behexen”den tanıdığımız “Hoath Torog ve Horns”u bünyesine katmış. Fakat bu birliktelik de uzun sürmemiş. Feeding the Crawling Shadows’un kayıtlarında yer alan kadroda da bu iki ismi görüyoruz. 2016 yılından sonra da gruptan ayrılıyorlar. Feeding the Crawling Shadows sadece prodüksiyonu ile değil aynı zamanda satanizm teması ile de oldukça ses getiren bir albüm olmuş. Zaten Sargesit’in şarkı sözlerine baktığınızda genellikle yer altı krallığından ve kralından bahsedildiğini görürsünüz. Albüm için yazılan gitar riffleri beni gayet memnun etti dostlarım. Safkan bir Black Metal albümü olduğunu damarlarınıza hemencecik enjekte ediyor şarkılar. Şarkıların içlerinde yer alan geçişler, özellikle davulun büyük patlamalar yapması Feeding the Crawling Shadows’u tadından yenmeyen hale getiriyor. Shatraug’un sesi de olağan üstü gerçekten. Hem çiğ hem de boğuk bir vokal tarzını benimseyen bu adam albümdeki şarkıları gayet başarılı bir şekilde seslendiriyor.

Bu albüm de benim en beğendiğim Black Metal albümlerinden biri oldu. Geç de olsa böylesine güçlü bir albümü dinlediğim için kendimi şanslı hissediyorum. Sizlere de kesinlikle tavsiye ederim sevgili dostlarım. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 8,5/10





Yorumlar