Merhaba sevgili MMSP okurları, birkaç günlük aradan sonra albüm
incelemelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Black Metal’in pisliklerini
sizlere sıçratmaya devam edeceğim. Bugün de yine oldukça enfes bir grubun çok
şeker bir albümünden sizlere bahsedeceğim. Uzun zamandır adını duyduğum fakat
fırsat bulup dinleyemediğim bir grup olan “Inquisiton”ın 2016 yılında çıkan ve
albümün ismi neredeyse bir paragraftan oluşan “Bloodshed Across The Empyrean
Altar Beyond The Celestial Zenith” adlı yapıtlarını değerlendireceğim. Albüm
adını yazarken 20 kalori yaktım resmen. Yazının geri kalanında albümün adını
yazmam gerektiğinde “Bloodshed” olarak yazacağım dostlarım. Şimdiden bilginiz
olsun, sonra bu ne ki diye sitem etmeyin. Aslına bakarsanız bugün pek bir halim
yok yazı yazmak için, üzerinize afiyet biraz hastayım. Fakat yazı yazmadığım
bir iki gün bile benim için sorumluluğunu yerine getirmemiş bir öğrencinin vicdan
azabı şeklinde yansıyor. Tabi öyle öğrenciler kaldı mı orasını da bilmiyorum
ama… Neyse lafı daha fazla uzatmadan isterseniz bu leş gibi albümün içine
dalalım.
Daha önce hiç Inquistion dinlememiş biri olsam da bu adamların neler yaptıkları konusunda az çok fikir sahibiydim. Beklentim safkan bir Black Metal albümü üzerineydi ve nitekim beklentimi de karşıladı benim Bloodshed. Inquistion hakkında bilgi edinirken bu grubun sadece iki insansı varlıktan oluştuğunu öğrendim. İnsansı varlık diyorum çünkü böyle hayvan gibi müzik yapanların çok fazla bu dünyadan varlıklara benzetemiyorum. Yine takma adları ile sesleneceğimiz yaratıklardan ilki “Dagon” lakaplı multi-enstrumantalist abimiz oluyor. Bu şeker şey aslında Inquisition’ın %80’ini oluşturuyor. Gitar, bas gitar, söz yazımı ve vokal bu adamdan soruluyor. Oldukça psikopat bir abimiz olan Dagon’unun yanında ise davulda “Incubus” denilen yaratık yer alıyor ve Inquisiton oluşuyor. Inquisiton’ın yaptığı müzik için safkan bir Black Metal demiştim yukarıda. Gerçekten de Black Metal’den neler bekliyorsanız hepsini en saf haliyle sizlerin huzurunuza sunuyor Kolombiyalı grup. Kolombiyalı olduğunu öğrendiğimde açıkçası şaşırmıştım fakat Inquisition’un temeli Güney Amerika topraklarında atılmış dostlarım. Oldukça kasvetli bir atmosfer sunuyor bizlere bu sıcak iklim müritleri. Bloodshed’i birkaç gündür dinleyen biri olarak oldukça etkilendiğimi söylemem gerek. Black Metal’i çok seven biri olarak Inquisition’un ne kadar başarılı bir grup olduğuna biraz geç olsa da tanıklık etmiş oldum.
Bloodshed'in prodüksiyonu benim en sevdiğim prodüksiyonlardan biri olmuş. Black Metal albümlerine çok yakıştırdığım çiğ gitar tonu ve hayvanımsı vokal performansı ile birlikte ortaya çıkan efsane atmosfer Bloodshed’i bana sevdiren birinci neden oldu. Dagon abimiz öylesine süper bir müzisyen ki yaratmak istediği o leş gibi Black Metal atmosferini bana göre kusursuz bir şekilde yansıtmış. Albümü dinlediğim her gün kendimi çok mutlu hissettim. Çünkü ne zaman beni tatmin eden bir albüm dinlesem gözlerim parlar ve anlamsızca kendi kendime gülerim. Tabi ki saçma sapan şaşırma mimiklerimi saymıyorum bile. İşte Inquisiton bana bütün bunları yaşattı dostlarım. Hatta Dagon’u dinlerken vokal konusunda acaba bu adam Deathspell Omega’nın bünyesinde olan bir adam mı diye düşünmedim değil. Çünkü herifin sesi öylesine benziyor ki Fransız grubun solistinin sesiyle, bunu düşünmeden edemedim. Albüm için yazılan rifflerin her biri birer baş yapıtı andırıyor. Dagon üstat inanılmaz bir iş ortaya koymuş. Oldukça etkileyici bir atmosfer yaratmayı sadece gitarla başaran bu adamı ayakta alkışlamak gerekiyor. Ürkütücü riffleri dinlerken gerçekten tüylerim diken diken oldu. Bloodshed beni hiç beklemediğim kadar tatmin eden bir albüm oldu dostlarım. Evet, güzel bir şeyler bekliyordum fakat böylesine de dehşet-ül vahşet bir şey de beklemiyordum ne yalan söyleyeyim.
Inquisition eskiden daha çok Thrash Metal’e meyilli bir grupmuş dostlarım. Hatta “Kreator ve Sodom”a benzerliğinden bahsedildiği bir yazı okudum. Bir anda suratım düştü ve dedim ki “evlerden ırak Sodom’a falan benzemek nedir”. Böyle bir yorum yaptım dostlarım ister istemez. Çünkü ben bu iki grubunda yaptığı işleri çok fazla beğenen biri değilim. Kreator belki bir iki şarkı ile kurtarır ama Sodom nedir yahu? Bunu okuduktan sonra adamların geçmişte neler yaptıklarına bakasım gelmedi açıkçası. Zaten beni ilgilendiren zaman, şimdiki zaman dostlarım. Inquisiton şu an cayır cayır Black Metal yapan ve oldukça da iyi yapan bir oluşum. Inquisition yarattıkları müzikten bahsederken, şeytanın dünyadaki sesi olduklarından bahsetmişler. Abi saygılar! Bana kalırsa da bu demeçlerinde haklılık payları da var. Fakat birçok grup bu pastaya ortak çıkabilir bunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Bloodshed Across The Empyrean Altar Beyond The Celestial Zenith, gerek sahip olduğu ürkütücü atmosfer, gerek yazılmış muhteşem riffler ve melodik tınılar, gerek inanılmaz güzel vokal performansı gerekse de öküz gibi davul çeşitlemeleriyle süper bir albüm olmuş. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Daha önce hiç Inquistion dinlememiş biri olsam da bu adamların neler yaptıkları konusunda az çok fikir sahibiydim. Beklentim safkan bir Black Metal albümü üzerineydi ve nitekim beklentimi de karşıladı benim Bloodshed. Inquistion hakkında bilgi edinirken bu grubun sadece iki insansı varlıktan oluştuğunu öğrendim. İnsansı varlık diyorum çünkü böyle hayvan gibi müzik yapanların çok fazla bu dünyadan varlıklara benzetemiyorum. Yine takma adları ile sesleneceğimiz yaratıklardan ilki “Dagon” lakaplı multi-enstrumantalist abimiz oluyor. Bu şeker şey aslında Inquisition’ın %80’ini oluşturuyor. Gitar, bas gitar, söz yazımı ve vokal bu adamdan soruluyor. Oldukça psikopat bir abimiz olan Dagon’unun yanında ise davulda “Incubus” denilen yaratık yer alıyor ve Inquisiton oluşuyor. Inquisiton’ın yaptığı müzik için safkan bir Black Metal demiştim yukarıda. Gerçekten de Black Metal’den neler bekliyorsanız hepsini en saf haliyle sizlerin huzurunuza sunuyor Kolombiyalı grup. Kolombiyalı olduğunu öğrendiğimde açıkçası şaşırmıştım fakat Inquisition’un temeli Güney Amerika topraklarında atılmış dostlarım. Oldukça kasvetli bir atmosfer sunuyor bizlere bu sıcak iklim müritleri. Bloodshed’i birkaç gündür dinleyen biri olarak oldukça etkilendiğimi söylemem gerek. Black Metal’i çok seven biri olarak Inquisition’un ne kadar başarılı bir grup olduğuna biraz geç olsa da tanıklık etmiş oldum.
Bloodshed'in prodüksiyonu benim en sevdiğim prodüksiyonlardan biri olmuş. Black Metal albümlerine çok yakıştırdığım çiğ gitar tonu ve hayvanımsı vokal performansı ile birlikte ortaya çıkan efsane atmosfer Bloodshed’i bana sevdiren birinci neden oldu. Dagon abimiz öylesine süper bir müzisyen ki yaratmak istediği o leş gibi Black Metal atmosferini bana göre kusursuz bir şekilde yansıtmış. Albümü dinlediğim her gün kendimi çok mutlu hissettim. Çünkü ne zaman beni tatmin eden bir albüm dinlesem gözlerim parlar ve anlamsızca kendi kendime gülerim. Tabi ki saçma sapan şaşırma mimiklerimi saymıyorum bile. İşte Inquisiton bana bütün bunları yaşattı dostlarım. Hatta Dagon’u dinlerken vokal konusunda acaba bu adam Deathspell Omega’nın bünyesinde olan bir adam mı diye düşünmedim değil. Çünkü herifin sesi öylesine benziyor ki Fransız grubun solistinin sesiyle, bunu düşünmeden edemedim. Albüm için yazılan rifflerin her biri birer baş yapıtı andırıyor. Dagon üstat inanılmaz bir iş ortaya koymuş. Oldukça etkileyici bir atmosfer yaratmayı sadece gitarla başaran bu adamı ayakta alkışlamak gerekiyor. Ürkütücü riffleri dinlerken gerçekten tüylerim diken diken oldu. Bloodshed beni hiç beklemediğim kadar tatmin eden bir albüm oldu dostlarım. Evet, güzel bir şeyler bekliyordum fakat böylesine de dehşet-ül vahşet bir şey de beklemiyordum ne yalan söyleyeyim.
Inquisition eskiden daha çok Thrash Metal’e meyilli bir grupmuş dostlarım. Hatta “Kreator ve Sodom”a benzerliğinden bahsedildiği bir yazı okudum. Bir anda suratım düştü ve dedim ki “evlerden ırak Sodom’a falan benzemek nedir”. Böyle bir yorum yaptım dostlarım ister istemez. Çünkü ben bu iki grubunda yaptığı işleri çok fazla beğenen biri değilim. Kreator belki bir iki şarkı ile kurtarır ama Sodom nedir yahu? Bunu okuduktan sonra adamların geçmişte neler yaptıklarına bakasım gelmedi açıkçası. Zaten beni ilgilendiren zaman, şimdiki zaman dostlarım. Inquisiton şu an cayır cayır Black Metal yapan ve oldukça da iyi yapan bir oluşum. Inquisition yarattıkları müzikten bahsederken, şeytanın dünyadaki sesi olduklarından bahsetmişler. Abi saygılar! Bana kalırsa da bu demeçlerinde haklılık payları da var. Fakat birçok grup bu pastaya ortak çıkabilir bunu da söylemeden geçemeyeceğim.
Bloodshed Across The Empyrean Altar Beyond The Celestial Zenith, gerek sahip olduğu ürkütücü atmosfer, gerek yazılmış muhteşem riffler ve melodik tınılar, gerek inanılmaz güzel vokal performansı gerekse de öküz gibi davul çeşitlemeleriyle süper bir albüm olmuş. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder