Merhaba dostlarım albüm incelemelerine devam ediyoruz. Önceki albüm
değerlendirmesi olan Cavalera Conspiracy / Inflikted’inde de söylediğim gibi
yine bir CC albümü ile yola devam ediyoruz. Bu defa Inflikted’tan 10 yıl sonra
yani 2017 yılında çıkan “Psychosis” albümünü değerlendireceğim dostlarım.
Inflikted’i gayet başarılı bulmuştum. Eksikleri elbette vardı ama CC’nin çıkış
albümü için oldukça yeterli bir albümdü. Kaldı ki Mac ve Igor kardeşlerin
muazzam Metal tutukularından da çok kötü bir şey beklemek anlamsız olurdu.
Evet, anlamsız bir şey yapabilirlerdi ama yapmadılar! Canlarım. Lafı daha fazla
uzatmadan CC’nin son albümü Psychosis’in derinliklerine inelim.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum CC’nin dördüncü stüdyo albümü olan Psychosis Inflikted’tan 10 yıl çıkmış süper bir albüm dostlarım. Zaten CC’nin diskografisine baktığınızda her albümlerinde biraz daha yükselmişler ve Psychosis ile birlikte şu ana kadar eriştikleri en uç noktaya ulaşmışlar. Thrash Metal’in günümüzdeki en efsane halini yaşatan nadide gruplardan biri CC. Benim gibi Old-School Thrash Metal sevenleri bile kucaklayan bir gruptan bahsediyoruz burada. Max’in gerçekten şapka çıkartılacak derecedeki müzik vizyonunu bu albümde daha da yoğun bir şekilde görmekteyiz. Ne iyi etmiş Cavalera kardeşler böyle bir grubun tohumlarını ekmekle. Şimdi efsane mahsul topluyorlar. Brezilyalı dostlarımızın enerjileri her zaman limitleri zorlayacak düzeyde oluyor. Psychosis albümünde de yine bu enerjinin patlamasına şahit oluyorsunuz. Enerji patlamalarının yanında CC bu albümde bir atmosfer de yaratmak istemiş. Sadece son sürat şarkılarla bezeli bir albüm yerine bu defa daha oturaklı ve daha olgun bir albümü bizlerin huzuruna sunuyor grup. Max’in uçarı tavırları elbette bu albümde de devam ediyor. Zaten devam etmeseydi ben açıkçası bu albümü çok yavan bulurdum.
Albümü dinlemeye başladığımdan beri sürekli Inflikted ile kıyaslıyorum. Açık ara Inflikted’tan daha iyi bir albüm olduğunu söyleyebilirim. Bu açık ara tabirini kullanınca da sonradan beni bir endişe alıyor. O halde bu albümün tam puan alması gerekiyor diye düşünenler olabiliyor. Evet, albüm Inflikted’tan çok daha iyi bir albüm ama eksiklikleri de yok değil. Yani daha geniş çaplı değerlendirme yaptığımızda bu albümün tam puan almasının biraz zorlama ile olması gerekiyor. Bunun nedenlerinden biri yukarıda bahsettiğim daha oturaklı bir albüm yapma isteği ile doğan yanlışlardan kaynaklanıyor. CC^nin tam gaz şarkılarına alışan benim gibi dinleyiciler için bazı şarkıların içinde bulundurduğu geçişler ne yazık ki beni mutlu etmedi. Son sürat giderken birden şarkı duruyor ve bambaşka bir atmosfere geçiyoruz. Bu riff değişikliği de değil. Dediğim gibi atmosfer kökten değişiyor. Derinlerden gelen sesler ve flanger tınısı ile bezeli melodilerle şarkı farklı bir boyuta geçiyor. Bu açıkçası benim birazcık sıkılmama neden olmadı değil. Fakat albüm genel olarak öküzlüğün geldiği harika bir boyut olmuş. Kafanız kopana kadar sallayabilirsiniz bu albüm ile birlikte.
Albüm prodüksiyon açısından olağanüstü bir kaliteye sahip. Her şey olması gerektiği gibi olmuş. Rifflerin keskinliği, davulun yıkıcı temposu ve vokalin leş tınısı ile birlikte kendini dinlettiren ve dinlettirirken de kendimizden geçiren bir albüm olmuş. Psychosis’i dinlemek oldukça zevkli dostlarım. Bunun başlıca nedenleri CC’nin az çok neler yapabileceğini tahmin etmenizdendir. Çünkü kendinizi hıza ve agresifliğe hazırlıyorsunuz bir defa. Daha sonra bu hızla birlikte bir uyum yakalıyorsunuz. Davul çeşitlemeleri de diğer CC albümlerinde olduğu gibi bu albümün de en çok göz kamaştıran yanlarından biri olmuş. Hatta bana sorarsanız birinci sırada yer alıyor diyebilirim. Igor dostumuz kendisine yakışan bir şekilde davulun anasını ağlatıyor. Albüm için yazılmış riffler ise tam kıvamında olmuş. Karışık rifflerin de bulunduğu bir albüm olan Psychosis, beyninizi biraz da olsa zorluyor.Elbette, Melodic Death Metal kıvamında rifflerden bahsedemeyiz. Fakat Thrash Metal için yazılabilecek en iyi riffleri yazmış dostlarımız. Bana göre albümde ki en üzücü şarkı “Hellfire” olmuş. Metal Müzik’i bana pek tattırmadığından mütevellit bu şarkıdan oldukça sıkıldım dinlerken. Fakat geri kalan 8 şarkı öküzlükte son noktayı temsil ediyor CCi için. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 9/10
Öncelikle şunu söylemek istiyorum CC’nin dördüncü stüdyo albümü olan Psychosis Inflikted’tan 10 yıl çıkmış süper bir albüm dostlarım. Zaten CC’nin diskografisine baktığınızda her albümlerinde biraz daha yükselmişler ve Psychosis ile birlikte şu ana kadar eriştikleri en uç noktaya ulaşmışlar. Thrash Metal’in günümüzdeki en efsane halini yaşatan nadide gruplardan biri CC. Benim gibi Old-School Thrash Metal sevenleri bile kucaklayan bir gruptan bahsediyoruz burada. Max’in gerçekten şapka çıkartılacak derecedeki müzik vizyonunu bu albümde daha da yoğun bir şekilde görmekteyiz. Ne iyi etmiş Cavalera kardeşler böyle bir grubun tohumlarını ekmekle. Şimdi efsane mahsul topluyorlar. Brezilyalı dostlarımızın enerjileri her zaman limitleri zorlayacak düzeyde oluyor. Psychosis albümünde de yine bu enerjinin patlamasına şahit oluyorsunuz. Enerji patlamalarının yanında CC bu albümde bir atmosfer de yaratmak istemiş. Sadece son sürat şarkılarla bezeli bir albüm yerine bu defa daha oturaklı ve daha olgun bir albümü bizlerin huzuruna sunuyor grup. Max’in uçarı tavırları elbette bu albümde de devam ediyor. Zaten devam etmeseydi ben açıkçası bu albümü çok yavan bulurdum.
Albümü dinlemeye başladığımdan beri sürekli Inflikted ile kıyaslıyorum. Açık ara Inflikted’tan daha iyi bir albüm olduğunu söyleyebilirim. Bu açık ara tabirini kullanınca da sonradan beni bir endişe alıyor. O halde bu albümün tam puan alması gerekiyor diye düşünenler olabiliyor. Evet, albüm Inflikted’tan çok daha iyi bir albüm ama eksiklikleri de yok değil. Yani daha geniş çaplı değerlendirme yaptığımızda bu albümün tam puan almasının biraz zorlama ile olması gerekiyor. Bunun nedenlerinden biri yukarıda bahsettiğim daha oturaklı bir albüm yapma isteği ile doğan yanlışlardan kaynaklanıyor. CC^nin tam gaz şarkılarına alışan benim gibi dinleyiciler için bazı şarkıların içinde bulundurduğu geçişler ne yazık ki beni mutlu etmedi. Son sürat giderken birden şarkı duruyor ve bambaşka bir atmosfere geçiyoruz. Bu riff değişikliği de değil. Dediğim gibi atmosfer kökten değişiyor. Derinlerden gelen sesler ve flanger tınısı ile bezeli melodilerle şarkı farklı bir boyuta geçiyor. Bu açıkçası benim birazcık sıkılmama neden olmadı değil. Fakat albüm genel olarak öküzlüğün geldiği harika bir boyut olmuş. Kafanız kopana kadar sallayabilirsiniz bu albüm ile birlikte.
Albüm prodüksiyon açısından olağanüstü bir kaliteye sahip. Her şey olması gerektiği gibi olmuş. Rifflerin keskinliği, davulun yıkıcı temposu ve vokalin leş tınısı ile birlikte kendini dinlettiren ve dinlettirirken de kendimizden geçiren bir albüm olmuş. Psychosis’i dinlemek oldukça zevkli dostlarım. Bunun başlıca nedenleri CC’nin az çok neler yapabileceğini tahmin etmenizdendir. Çünkü kendinizi hıza ve agresifliğe hazırlıyorsunuz bir defa. Daha sonra bu hızla birlikte bir uyum yakalıyorsunuz. Davul çeşitlemeleri de diğer CC albümlerinde olduğu gibi bu albümün de en çok göz kamaştıran yanlarından biri olmuş. Hatta bana sorarsanız birinci sırada yer alıyor diyebilirim. Igor dostumuz kendisine yakışan bir şekilde davulun anasını ağlatıyor. Albüm için yazılmış riffler ise tam kıvamında olmuş. Karışık rifflerin de bulunduğu bir albüm olan Psychosis, beyninizi biraz da olsa zorluyor.Elbette, Melodic Death Metal kıvamında rifflerden bahsedemeyiz. Fakat Thrash Metal için yazılabilecek en iyi riffleri yazmış dostlarımız. Bana göre albümde ki en üzücü şarkı “Hellfire” olmuş. Metal Müzik’i bana pek tattırmadığından mütevellit bu şarkıdan oldukça sıkıldım dinlerken. Fakat geri kalan 8 şarkı öküzlükte son noktayı temsil ediyor CCi için. Bir sonraki yazıda görüşene dek hoşça kalın!
Albüm Puanı: 9/10
Yorumlar
Yorum Gönder