Albüm Kritik 171 (Belphegor / Totenritual)

Bugün kendi kendime öylesine doludizgin kızdım ki dostlarım. Bu kendime kızma olayını şu sıralar zaten oldukça fazla yaşıyorum. Tahmin edersiniz ki bu kendime kızmamın da nedeni yine mükemmel bir grubu bu zamana kadar hiç dinlememiş olmam. Fakat bu defa aşırı sinirlendim. Black Metal aşığı olan şahsımın (siyasetçilerin kullandığı kelimeyi de kullanmış oldum) “Belphegor” gibi toynaklı iblisi dinlememesine yapacak bir açıklamam yok. Tamamen suçluyum, kabul ediyorum. Böylesine yazmam size abartı gelebilir, ki Belphegor hayranları büyük ihtimal sırıta sırıta okuyordur bunu ama kesinlikle abartmıyorum. O halde bu ruh hastası grubun birkaç ay önce, 15 Eylül 2017'de çıkardığı “Totenritual” adlı şaheserlerinden sizlere bahsedeyim.

Spotify'da gezerken denk geldiğim bir albümdür Totenritual. Hatta albümün kapağına öylesine dibim düşmüştü ki hemen merak edip şöyle bir göz atayım albüme dedim. Bakın yine Belphegor dinlemek gibi bir planım yok. Sadece üstün körü bir bakacağım albüme o kadar. Fakat albümün açılış şarkısı olan “Baphomet”i dinlemeye başladıktan sonra adeta kanım çekildi. Ne oluyor yahu diye etrafımdakilere bakmaya başladım anlamsızca. Fakat bir yandan da yüzüme bir sırıtma yerleşti ki sormayın gitsin. Millet deli falan demiştir büyük ihtimalle. Bu sırıtışımın sebebi harika bir albüme denk gelmemden mütevellit olduğunu kime anlatabilirdim ki. Zaten kimse de anlamlandırmazdı. Baphomet’i dinledim bitti. Bir sonraki şarkı olan “The Devil’s Son” ile bu suratımdaki gülümseme yanına şaşkın bakışlarımı da aldı ve artık tamamen manyak gibi görünüyordum. Çünkü albümdeki şarkıları bir bir geçtikçe tüylerim ürperiyor, dehşete kapılıyorum ve cehennemin yuvam olduğunu düşünüyorum. Zaten cehennem diye bir yer varsa ve bu adamlar orada olacaksa benim gideceğim adres de orası olmalıdır. Belphegor’un yaptığı Metal türüne Blackened Death Metal diyorlarmış fakat benim için bu ahlaksızlar mükemmel derecede bir Black Metal grubu dostlarım.

Avusturyalı bu şeytan tohumlarının ilk Metal camiasına girdiklerinde yani yıl 1991’de adları “Betrayer” gibi son derece basit bir isimken 1993 yılında “lan ne biçim grup ismimiz var bizim” diyerek “Belphegor” ismini almışlar. Adları ile yaşasınlar. Totenritual Almanca “Ölüm Ayini” anlamına gelmektedir. Zaten albümü dinlemeye başladığınız andan itibaren işin içinde bir pisliğin olduğunu anlıyorsunuz. Bazı şarkılarda yer alan küçük koro yardımları ile bizlere yaşatmak istenilen o ayin sonuna kadar yaşatılıyor. Böyle bir ayinin gerçekleştiğini düşünsenize, dehşet verici olmaz mı? Büyük ihtimalle konserlerinde zaten temsili bir ayin yapıyorlardır bu dini bütün dostlarımız. Belphegor’un içinde biriktirdiği acımasız bir öfkesi var. Bu öfkesini bizlerle paylaşıyor Totenritual’da. İyi ki de paylaşıyor. Ne demişler öfkeler paylaştıkça, mutluluk… Böyle bir şey değil miydi yahu? Albümün tınısı olağanüstü derecede iyi dostlarım. Tek kusur bulamadım. Öylesine sağlam bir prodüksiyon ile kayıt altına alınmış ki şarkıları, böylesine yıkıcı bir albümde tek bir enstrümanın sesi dahi boşa gitmiyor. Gürültüden dolayı geri planda kalan gitar melodileri olmuyor. Bütün melodileri rahatlıkla duyuyorsunuz. Melodiler dediysem de öyle şeker tadında melodilerden bahsetmiyorum elbette. Albümün atmosferine uygun yazılmış harikulade melodilerden sizlere söz ediyorum.


Albüm için yazılmış gitar rifflerine sadece şapka çıkarmak düşer. Her bir şarkının riffleri ayrı ayrı mükemmel olmuş. Ben her hangi bir şarkıda “bu da çok sıradan olmuş” demedim. Zaten dinlerken kendimden geçtiysem o albümün şarkılarının riffleri beni benden almıştır. Yani beynimi sonuna kadar sömürmüştür ve beni un çuvalı gibi bir köşeye atmıştır. Zaten albümü baştan sona ilk dinlediğimde “üzerimden uçak mı geçti ne oldu” diye söylendim kendi kendime. Hatta albümün 4. şarkısı olan “Apophis – Black Dragon”u dinleyip bitirdiğimde kulaklıkları çıkarıp “bu be bu” diye haykırdım. Odamda tek olmamda büyük avantajdı tabi ki. Dostlarım bu şarkı dinlediğim en muazzam şarkılardan biri oldu. Bu şarkıda her şey var. Cehennemin bir şarkısı olsa nasıl olurdu diye düşünen varsa artık düşünmesin. Apophis – Black Dragon hiç şüphesiz cehennemin soundtrack’idir. Helmuth Lehner abimiz öylesine muazzam bir albüm yaratmış ki insanın inanası gelmiyor. Bu dünyanın bir ürünü gibi değil çünkü bu başyapıt. Zaten kendisinin vokal performansı da beni benden aldı. Hem şu muhteşem şarkıları yaz hem de seslendir. Terbiyesizlik de diz boyu doğrusu Helmuth abi!

Belphegor artık benim çalma listemde yer alan bir grup oldu. Zaten Totenritual’ı alacağım birazdan. Spotify üzerinden dinlemek yetmez benim için. Böylesi hayvansı adamların albümlerini almazsam ayıp etmiş olurum. Sizlerin de kesinlikle dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum dostlarım. Dinleyenler zaten benim duygularımı yaşamıştır. Totenritual her yönü ile kusursuz bir albüm olmuş. Albümde toplam 11 şarkı yer alıyor fakat son iki şarkı grubun eski şarkılarının canlı versiyonu dostlarım. Albümün toplam süresi ise yaklaşık 52 dakika. Her şeyi ile olmuş bir albümü yazmaktan onur duydum. Yaşasın Belphegor!

Albüm Puanı: 10/10


Yorumlar