Albüm Kritik 169 (Enslaved / Below The Lights)

Merhaba dostlarım güzel bir cumartesi akşamından herkese selamlarımı iletiyorum. Bugün birazcık ara verdiğimiz İskandinav yöresine tekrar bir dönüş yapacağız. Hem de Black Metal’in memleketi olan Norveç’e doğru gideceğiz. Daha önceden bildiğim ve bir türlü dinleme fırsatı bulmadığım “Enslaved” adlı ekstreme grubun nihayet bir albümün seçtim ve dinledim. Şimdi sizlere bu albüm hakkındaki ve grup hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Açıkçası grubun en iyi albümü hangisidir bilmiyorum. Zaten albüm incelemelerini yaparken grupların en iyi işlerini değerlendirmek gibi bir tutum da sergilemedim şu ana kadar. Enslaved’in “Below The Lights” adlı albümünden bahsediyor olacağım hemen aşağıda. Hadi gelin!

Ekstrem türlere olan ilgim her geçen gün biraz daha artarken Esnlaved’i dinlememek olmaz diye düşündüm. Artık bu hasrete bir son vermek gerek diyerek bu Norveçli dostlarımızın 2003 yılında piyasaya çıkardıkları Below The Lights’ı çalma listesine atıp, kulaklığımı taktım ve dinlemeye başladım. Zaten bu yazıyı yazarken de hala dinlemekteyim. Enslaved ne yapar ne eder hiç bilmeyen biri olarak açıkçası benim beklentim çok yüksekti. Yüksek olma durumunu şöyle açıklayabilirim; oldukça gürültülü bir grup ve oldukça keskin şarkılarla bezeli bir albüm dinlemek diye açıklayabilirim. Fakat Enslaved hiçte öyle değilmiş. En azından Below The Lights adlı albümleri için bunu söyleyebilirim. Bakın bu beklentilerin hepsi Norveç etkisinden dolayı. Yani bu zamana kadar Norveç’ten peyda olmuş grupların çoğunluğu öküz gibi işler yaptığı için böyle bir beklentiye giriyorum ister istemez. Abiler Black Metal yapıyor bu konuda herhangi bir tartışmaya girmeye gerek yok. Fakat benim kanıma işlemiş olan o çiğlikte ve agresiflikteki bir Black Metal’den de söz edemeyiz. Daha yumuşak bir tınıya sahip Below The Lights. Albümdeki şarkıları dinlerken “aha şimdi patlayacak” dediğim bir an ne yazık ki gerçekleşmedi. Yani böyle kafanızı sağa sola vurmak istersiniz ekstrem grupların albümlerini dinlerken fakat Enslaved ne yazık ki bundan uzakta bu albümünde.

Albüm prodüksiyon açısından iyi düzeyde. Ne öyle tok bir sounda sahip ne de Gorgoroth çiğliğinde bir sounda sahip. Orta kararda kaydedilmiş, tertipli düzenli bir albüm olmuş. Gelin görün ki bu düzenli prodüksiyon da beni pek mutlu etmedi. Siz şimdi diyeceksiniz ki “ee sen de nasıl mutlu olacaksın be adam?” Elimde değil dostlarım maalesef, çünkü benim dinlemek istediğim bir Black Metal albümü böyle olmamalı. Yani oldukça keskin hatlara, sınır tanımayan öküzlüğe sahip olmalı. Below The Lights bu dediğim 2 şeyden de mahrum. Bunun yanı sıra İskandinav yarımadasına özgü tınıları da bünyesinde barındırma kararı almış belli ki Enslaved. Arada duyulan flüt sesleri bazı şarkıları daha otantik yapıyor. Zaten adamların “hakkında” kısmına şöyle bir göz attığınızda “Viking Metal” de yazıyor. Fakat tamamı ile bir Viking Metal grubu diyemeyiz bu dostlarımıza. Size de biraz garip gelmiyor mu? Her şeyden yarım yarım var gibi adamlarda. Enslaved şarkılarını yazarken genellikle Norveç mitolojisini kullanan bir grup imiş. Zaten İskandinav Yarımadası’nda hikayelerden bol ne var ki? Bunu en çok kullanan grubu da hepiniz biliyorsunuz zaten (Amon Amarth) ve ben açıkçası ne zaman dar boğaza düşecek o grup diye de bekliyorum.

Albüm için yazılan gitar riffleri genel olarak iyi düzeyde. Bazı yerlerde karmaşık rifflere yer veren Enslaved, genel olarak ise sıradan rifflerle yaratmış albümde bulunan 7 şarkıyı da. Albümün tınısından yukarıda bahsetmiştim zaten. Daha sert bir prodüksiyona sahip olsaydı her şey daha başka olabilirdi. Bu arada albümün 5. Şarkısı olan “Havenless”ın girişinde “işte geliyor hayvan gibi şarkı” diye içimden geçirmişken bu düşüncem ne yazık ki sadece birkaç saniye sürdü. Albümün içinde bir tane gaz şarkı olsaydı bari yahu. Albümde yer alan şarkıları söyleyen “Grutle Kjellson” adlı dostumuz hep böğürüyor hem de efendi efendi söylüyor şarkıları. Vokal iyi ama daha iyilerini hepimiz duymuşuzdur illa ki. Albümdeki enstrümanların birbiri ile olan uyumu iyi düzeyde. Zaten öyle çok zorlayıcı riffler olmadığı için, çalması ve dinlemesi daha kolay bir albüm oluyor Below The Lights. Bas gitarı çalan da yine Kjellson abimiz olduğundan mıdır nedir bilmiyorum ama oldukça ön planda yer alıyor kendileri. Bu durumu açıkçası sevdim ben dostlarım. En azından Below The Lights'a yakıştırdım.

Evet, dostlarım sizlere Norveçli Black Metal topluluğu olan Enslaved’in Below The Lights adlı albümünden bahsettim. Grubun ilk dinlediğim albümü bu oldu. Sadece bu albüm üzerinden Enslaved dinlenir veya dinlenmez diyemeyeceğim. İleriki zamanlarda grubun diğer albümlerini dinlerim ve o zaman daha net bir düşünceye sahip olurum. Fakat Below The Lights ne yazık ki beni tatmin eden bir albüm olmadı. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın!

Albüm Puanı: 6,5/10


NOT: Enslaved bu albümünden hiçbir şarkısına klip çekmediği için, bir hayranı tarafından hazırlanmış klibi paylaşmak zorunda kaldım. Bilginize.

Yorumlar