Merhaba dostlarım bugün sizleri sert müzikten uzaklaştıracağım.
Metal müziği çok sevdiğim aşikar. Fakat bunun yanında klasik müzik ve etnik
müziği de çok seviyorum. Etnik müzikten kastım ise Afrika ve İskandinav
yörelerine ait müzik dostlarım. Yani öyle her yöresel müziği bağrıma
basmıyorum. Bugün ise sizlere Afrika’dan çıkmış en güzide ve kaliteli
sanatçılardan biri olan Habib Koité ve onun güzel tınılı grubu Bamada’nın 1995
yılında insanlığa sunduğu albümü “Muso Ko”yu anlatacağım dostlarım.
Habib Koité’yi 2009 yılından beri dinliyorum dostlarım. 2009 yılında üniversiteyi kazandığımda babamdan tüm yalvar yakarışlarımdan sonra ilk dizüstü bilgisayarımı elde etmiştim. Malum üniversite kazanmış birinin dizüstü bilgisayarının olması hem eğitim açısından hem de kişinin kendini iyi hissetmesi açısından önemlidir. Eğitim 2. Plandadır ama her zaman. Bilgisayarımı alıp eve geldiğimde o zamanın facia işletim sistemi olarak adlandırılan “Windows Vista” ile tanıştım. Açıkçası ben sevmiştim o işletim sistemini ama neyse artık. Bilgisayarın içinde ne var ne yok diye keşfe çıkmışken “Müziklerim” adlı klasörde 2 tane şarkıya denk geldim. Bunlardan birincisi “ I ka Barra” bir diğeri ise “ Din Din Wo” idi. O zamanlar Vista ile çalışan tüm bilgisayarlarda bu şarkılar yüklü olarak geliyordu. Ben de dinleyeyim o vakit dedim ve I ka Barra için “oynat” tuşuna bastığım an öylesine mutlu olmuştum ki, öylesine kendimi iyi hissetmiştim ki… Daha önce hiç böyle bir şey dinlememiş biri olarak belki de bu tepkilerim normaldir. Fakat ben o zaman kendimden geçmiştim dostlarım. O iki şarkıyı sürekli başa sarıp dinliyordum. Harikulade melodiler silsilesi ve yerel perküsyonların muhteşemliğine dibim düşmüştü adeta.
İşte o iki şarkı Muso Ko albümünde yer alan 11 muazzam şarkıdan sadece iki tanesiydi. Muso Ko, etnik müzik kategorisinde yer alan bir albüm olmasının yanı sıra aynı zamanda en başarılı gitar ağırlıklı albümlerden biri olarak da görülüyor dostlarım. Zaten Habib Koité çok iyi bir folk gitar virtüözüdür. Koité’nin gitarda kullandığı yöntem “pentatonic scale” olarak adlandırılan, 5 nota üzerinden bestelenen şarkıların oluşturulduğu yöntemdir. Aslında bu yöntemi en çok Asya yerel müziklerinde görüyoruz. Fakat Habib amcamızda (59 yaşında olduğundan amca diyorum ama yaşını hiç göstermez mi bir adam yahu) bu pentatonic yöntemi oldukça fazla sevmiş olacak ki, bu yöntemle muhteşem şarkılar ortaya koymuştur. Muso Ko prodüksiyon olarak efsane bir kalitedir dostlarım. Albümde kullanılan bütün enstrümanlar (bir sürü enstrüman kullanılmıştır dostlarım adını bilmediğim) harikulade bir şekilde kaydedilmiştir. En ufak bir kusur bulamazsınız ki ben bulamadım. Şu an Habib Koité’nin Bamada olmaksızın yoluna devam ettiğini biliyorum. Bunun Habib’in müziğinde her hangi bir olumsuzluk olduğunu söyleyebilir miyiz peki? Benim cevabım evet. Nitekim Bamada ile birlikte bir çok yerel enstrüman virtüözü ile çalışırken artık o enstrümanların yerini günümüzde kullanılan modern enstrümanlar almıştır. Ben açıkçası buna çok üzüldüm. Muso Ko’yu dinlediğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız dostlarım. Öyle güzel perküsyon çalgıları var ki albümde resmen kalbinize işliyor şarkılar.
Habib'in sesine diyecek pek bir şey yok zaten. Dinleyebileceğiniz en güzel seslerden birine sahip adam. Üstelik günümüz pop, r&b ve rapçilerinin birbirine benzeyen o itici seslerini duymuyorsunuz. Dünya’nın hemen hemen her yerinde çalmıştır Habib fakat ben Türkiye’de hiç göremedim kendisini. Zaten şöyle bir araştırdığım da burada konser vermediği sonucuna vardım. En azından kendi araştırmalarım sonucunda. Muso Ko 1995 yılında çıkmış olmasına rağmen hala Habib Koité’nin en başarılı albümlerinden biri olarak gösterilmektedir. Albümde yer alan şarkıların bir kısmı Fransızca, bir kısmı Mali yerel dili ve bir kısmı ise İngilizce olarak seslendirilmiştir. Yani oldukça çok dilli bir albümdür kendileri. Hiç sıkılmadan dinleyebileceğiniz bu albümü ısrarla öneriyorum sizlere. Şimdilik hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Habib Koité’yi 2009 yılından beri dinliyorum dostlarım. 2009 yılında üniversiteyi kazandığımda babamdan tüm yalvar yakarışlarımdan sonra ilk dizüstü bilgisayarımı elde etmiştim. Malum üniversite kazanmış birinin dizüstü bilgisayarının olması hem eğitim açısından hem de kişinin kendini iyi hissetmesi açısından önemlidir. Eğitim 2. Plandadır ama her zaman. Bilgisayarımı alıp eve geldiğimde o zamanın facia işletim sistemi olarak adlandırılan “Windows Vista” ile tanıştım. Açıkçası ben sevmiştim o işletim sistemini ama neyse artık. Bilgisayarın içinde ne var ne yok diye keşfe çıkmışken “Müziklerim” adlı klasörde 2 tane şarkıya denk geldim. Bunlardan birincisi “ I ka Barra” bir diğeri ise “ Din Din Wo” idi. O zamanlar Vista ile çalışan tüm bilgisayarlarda bu şarkılar yüklü olarak geliyordu. Ben de dinleyeyim o vakit dedim ve I ka Barra için “oynat” tuşuna bastığım an öylesine mutlu olmuştum ki, öylesine kendimi iyi hissetmiştim ki… Daha önce hiç böyle bir şey dinlememiş biri olarak belki de bu tepkilerim normaldir. Fakat ben o zaman kendimden geçmiştim dostlarım. O iki şarkıyı sürekli başa sarıp dinliyordum. Harikulade melodiler silsilesi ve yerel perküsyonların muhteşemliğine dibim düşmüştü adeta.
İşte o iki şarkı Muso Ko albümünde yer alan 11 muazzam şarkıdan sadece iki tanesiydi. Muso Ko, etnik müzik kategorisinde yer alan bir albüm olmasının yanı sıra aynı zamanda en başarılı gitar ağırlıklı albümlerden biri olarak da görülüyor dostlarım. Zaten Habib Koité çok iyi bir folk gitar virtüözüdür. Koité’nin gitarda kullandığı yöntem “pentatonic scale” olarak adlandırılan, 5 nota üzerinden bestelenen şarkıların oluşturulduğu yöntemdir. Aslında bu yöntemi en çok Asya yerel müziklerinde görüyoruz. Fakat Habib amcamızda (59 yaşında olduğundan amca diyorum ama yaşını hiç göstermez mi bir adam yahu) bu pentatonic yöntemi oldukça fazla sevmiş olacak ki, bu yöntemle muhteşem şarkılar ortaya koymuştur. Muso Ko prodüksiyon olarak efsane bir kalitedir dostlarım. Albümde kullanılan bütün enstrümanlar (bir sürü enstrüman kullanılmıştır dostlarım adını bilmediğim) harikulade bir şekilde kaydedilmiştir. En ufak bir kusur bulamazsınız ki ben bulamadım. Şu an Habib Koité’nin Bamada olmaksızın yoluna devam ettiğini biliyorum. Bunun Habib’in müziğinde her hangi bir olumsuzluk olduğunu söyleyebilir miyiz peki? Benim cevabım evet. Nitekim Bamada ile birlikte bir çok yerel enstrüman virtüözü ile çalışırken artık o enstrümanların yerini günümüzde kullanılan modern enstrümanlar almıştır. Ben açıkçası buna çok üzüldüm. Muso Ko’yu dinlediğinizde ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız dostlarım. Öyle güzel perküsyon çalgıları var ki albümde resmen kalbinize işliyor şarkılar.
Habib'in sesine diyecek pek bir şey yok zaten. Dinleyebileceğiniz en güzel seslerden birine sahip adam. Üstelik günümüz pop, r&b ve rapçilerinin birbirine benzeyen o itici seslerini duymuyorsunuz. Dünya’nın hemen hemen her yerinde çalmıştır Habib fakat ben Türkiye’de hiç göremedim kendisini. Zaten şöyle bir araştırdığım da burada konser vermediği sonucuna vardım. En azından kendi araştırmalarım sonucunda. Muso Ko 1995 yılında çıkmış olmasına rağmen hala Habib Koité’nin en başarılı albümlerinden biri olarak gösterilmektedir. Albümde yer alan şarkıların bir kısmı Fransızca, bir kısmı Mali yerel dili ve bir kısmı ise İngilizce olarak seslendirilmiştir. Yani oldukça çok dilli bir albümdür kendileri. Hiç sıkılmadan dinleyebileceğiniz bu albümü ısrarla öneriyorum sizlere. Şimdilik hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder