Bazı melodiler vardır insanlara huzuru ve mutluluğu tattırır.
Tepede yükselen güneş, dizlere kadar uzamış çimler ve mis gibi çiçek kokuları
ile çevrili dağ eteklerinde koşuşturuyormuşsunuz hissi verir. Bazı melodiler
vardır sizlere en yoğun hüznü yaşatır. Depresif tınılar eşliğinde kendi iç
dünyanıza gömülürsünüz. Bazı melodiler de vardır ki bu dünyanın sesleri değildir
onlar. Her bir notada karanlığın dipsiz kuyularının çınlamasını duyarsınız. Her
bir notada iliklerinize kadar nüfus eden o ürpertiyi duyarsınız. Karanlığın
çığlığıdır aslında o sesler. İşte o çığlığı en mükemmel şekilde insanoğluna
sunan Deathspell Omega’nın “Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum” adlı
şaheserinden bugün sizlere bahsedeceğim dostlarım.
Deathspell Omega benim için gelmiş geçmiş en ilham verici ve en ürpertici müziği yapan gruptur. Bilmiyorum, keşfetmediğim elbette daha yüzlerce grup vardır fakat ben Deathspell Omega’nın nevi şahsına münhasır bir bey olduğunu düşünüyorum (güldüm burayı yazarken). Yani böylesi müthişlikte bir başka grup varsa da eğer umarım çok fazla geçmeden keşfederim. Ya da sizler yardımcı olabilirsiniz bana. Sadece okuyup geçmeyin yahu şu kardeşinize böylesi grupları önerin. Lafı daha fazla uzatmadan Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum’a geçiş yapalım isterseniz. Deathspell Omega’yı bilenler bu gizemli arkadaşların Black Metal yaptığını biliyordur. Bilmeyenlerde dinlerken öğrenir zaten. Black Metal ama öyle bildiğimiz bir Black Metal değil dostlarım. Dehşet melodileri içinde barındıran avangart bir Black Metal’den bahsediyoruz burada. Deathspell Omega’nın benim için mihenk taşı olmuş albümü “Paracletus”dur dostlarım. O albüm gibi bir albüm şu ana kadar dinlemedim. Bir albüm düşünün ki her dinlediğinizde tüylerinizi diken diken etsin. İşte Paracletus öyle bir psikopatlığa sahip bir albüm. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum ise en az onun kadar öldürücü bir albüm. Yaklaşık 2 haftadır bu albümü yoğun bir şekilde dinliyorum. Önceden de albümdeki şarkılar denk geldiğinde dinliyordum fakat böylesine derinlemesine inmemiştim. Yazıklar olsun ki bana inmemiştim. Albümü ilk baştan sona dinlediğimde “abi olamaz ya olamaz” diye haykırdığımı biliyorum. Yani bir grubun her albümü böylesine şaheserlik niteliği barındıramaz. Fakat bu Fransız alçaklar bunu başarıyor.
2007 yılında piyasaya çıkmış olan Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum (kopyala yapıştır ile yazıyorum albümün adını, okuması bile bir çile)’un çevirisini yaptığımda ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor “Lanetlenmiş olan doğruca sonsuz ateşe!” Çok şeker değiller mi? Albümde 6 şarkı yer alıyor dostlarım. İlk şarkının adı “Obombration” ve bu şarkının ilk girişi ile birlikte eşsiz melodilerin ve hunharca rifflerin kollarına atıyorsunuz kendinizi dostlarım. Sonsuz ateşe gitmenize kapıları açan ilk şarkı Obombraiton ve aynı zamanda son şarkının adı da yine Obombraiton. Yine Deathspell Omega’dan alışık olduğumuz üzere albüm belli bir tema üzerinden ilerliyor. Satanizmi ve onun efendisini bizlere her defasında farklı şekilde anlatıyor Fransız siyah severler. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum’un en sevdiğim yanlarından biri de şarkılar tüm hızıyla ilerlerken birden durup “ürkünç piyano” besteleri devreye giriyor dostlarım. Bu zamana kadar kült korku filmlerinden izlenmesi gerekenlerin birçoğunu izlemiş biri olarak ben böylesine ürkünç müzik onlarda duymadım dostlarım. Hani dindarların tanrıları için besteledikleri ilahiler var ya, işte Deathspell Omega’da şeytan için aynı görevi üstlenmiş.
Albüm prodüksiyon açısından kusursuz dostlarım. Zaten Deathspell Omega’nın albümlerinin prodüksiyonları olması gerektiği gibidir. Kasvetli gitar tınıları ve her enstrümanın olabildiğince iyi bir şekilde kulaklara kadar geliyor olmasını her daim sağlamışlardır. Bu arada dostlarım gerçekten albümleri çok kaliteli bir kulaklıkla dinlemenizi tavsiye ederim. Sizler de benim gibi müzik manyağı iseniz, iyi bir kulaklığa vereceğiniz para sizi asla üzmez dedikten sonra kaldığımız yerden devam edelim. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum da yer alan her şarkı kusursuz dostlarım. 6 şarkının 6’sı da birer başyapıt. Şu an bu albüm kritiğini yazarken albümü dinliyorum ve inanın her şarkıda mest oluyorum. İyi ki bu zalimleri tanımışım diyorum. Düşünsenize bu adamların varlığından bir haber olmak ne kadar üzücü olurdu? İçinizden bilmeyenler, tanımayanlar varsa artık bu yazıdan sonra bu adamlara bir kulak verirler.
Fas– Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum, Paracletus’tan sonra en çok sevdiğim Deathspell Omega albümü oldu. Birazdan yazıyı yazdığım mekandan çıkıp gideceğim ve albümü tekrar dinleyeceğim sokakta yürürken. Hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Deathspell Omega benim için gelmiş geçmiş en ilham verici ve en ürpertici müziği yapan gruptur. Bilmiyorum, keşfetmediğim elbette daha yüzlerce grup vardır fakat ben Deathspell Omega’nın nevi şahsına münhasır bir bey olduğunu düşünüyorum (güldüm burayı yazarken). Yani böylesi müthişlikte bir başka grup varsa da eğer umarım çok fazla geçmeden keşfederim. Ya da sizler yardımcı olabilirsiniz bana. Sadece okuyup geçmeyin yahu şu kardeşinize böylesi grupları önerin. Lafı daha fazla uzatmadan Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum’a geçiş yapalım isterseniz. Deathspell Omega’yı bilenler bu gizemli arkadaşların Black Metal yaptığını biliyordur. Bilmeyenlerde dinlerken öğrenir zaten. Black Metal ama öyle bildiğimiz bir Black Metal değil dostlarım. Dehşet melodileri içinde barındıran avangart bir Black Metal’den bahsediyoruz burada. Deathspell Omega’nın benim için mihenk taşı olmuş albümü “Paracletus”dur dostlarım. O albüm gibi bir albüm şu ana kadar dinlemedim. Bir albüm düşünün ki her dinlediğinizde tüylerinizi diken diken etsin. İşte Paracletus öyle bir psikopatlığa sahip bir albüm. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum ise en az onun kadar öldürücü bir albüm. Yaklaşık 2 haftadır bu albümü yoğun bir şekilde dinliyorum. Önceden de albümdeki şarkılar denk geldiğinde dinliyordum fakat böylesine derinlemesine inmemiştim. Yazıklar olsun ki bana inmemiştim. Albümü ilk baştan sona dinlediğimde “abi olamaz ya olamaz” diye haykırdığımı biliyorum. Yani bir grubun her albümü böylesine şaheserlik niteliği barındıramaz. Fakat bu Fransız alçaklar bunu başarıyor.
2007 yılında piyasaya çıkmış olan Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum (kopyala yapıştır ile yazıyorum albümün adını, okuması bile bir çile)’un çevirisini yaptığımda ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor “Lanetlenmiş olan doğruca sonsuz ateşe!” Çok şeker değiller mi? Albümde 6 şarkı yer alıyor dostlarım. İlk şarkının adı “Obombration” ve bu şarkının ilk girişi ile birlikte eşsiz melodilerin ve hunharca rifflerin kollarına atıyorsunuz kendinizi dostlarım. Sonsuz ateşe gitmenize kapıları açan ilk şarkı Obombraiton ve aynı zamanda son şarkının adı da yine Obombraiton. Yine Deathspell Omega’dan alışık olduğumuz üzere albüm belli bir tema üzerinden ilerliyor. Satanizmi ve onun efendisini bizlere her defasında farklı şekilde anlatıyor Fransız siyah severler. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum’un en sevdiğim yanlarından biri de şarkılar tüm hızıyla ilerlerken birden durup “ürkünç piyano” besteleri devreye giriyor dostlarım. Bu zamana kadar kült korku filmlerinden izlenmesi gerekenlerin birçoğunu izlemiş biri olarak ben böylesine ürkünç müzik onlarda duymadım dostlarım. Hani dindarların tanrıları için besteledikleri ilahiler var ya, işte Deathspell Omega’da şeytan için aynı görevi üstlenmiş.
Albüm prodüksiyon açısından kusursuz dostlarım. Zaten Deathspell Omega’nın albümlerinin prodüksiyonları olması gerektiği gibidir. Kasvetli gitar tınıları ve her enstrümanın olabildiğince iyi bir şekilde kulaklara kadar geliyor olmasını her daim sağlamışlardır. Bu arada dostlarım gerçekten albümleri çok kaliteli bir kulaklıkla dinlemenizi tavsiye ederim. Sizler de benim gibi müzik manyağı iseniz, iyi bir kulaklığa vereceğiniz para sizi asla üzmez dedikten sonra kaldığımız yerden devam edelim. Fas – Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum da yer alan her şarkı kusursuz dostlarım. 6 şarkının 6’sı da birer başyapıt. Şu an bu albüm kritiğini yazarken albümü dinliyorum ve inanın her şarkıda mest oluyorum. İyi ki bu zalimleri tanımışım diyorum. Düşünsenize bu adamların varlığından bir haber olmak ne kadar üzücü olurdu? İçinizden bilmeyenler, tanımayanlar varsa artık bu yazıdan sonra bu adamlara bir kulak verirler.
Fas– Ite, Maledicti, in Ignem Aeternum, Paracletus’tan sonra en çok sevdiğim Deathspell Omega albümü oldu. Birazdan yazıyı yazdığım mekandan çıkıp gideceğim ve albümü tekrar dinleyeceğim sokakta yürürken. Hoşça kalın dostlarım!
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder