Beni Etkileyen 15 Metal Grubu / 2- Ghost

Merhaba dostlarım bugün sizlere beni etkileyen gruplardan bahsetmeye devam edeceğim. 15 Metal grubundan sıra geldi 2. güzide gruba. İsveç’in bu zamana çıkardığı en başarılı gruplardan biri olma özelliği taşıyan GHOST yazı dizisinin 2. Grubu oluyor. Sizlerin de bildiği üzere bu maskeli abiler benim sitemde en fazla yer verdiğim grup dostlarım. Adamlar hakkında o kadar çok şey araştırdım ve artık biliyorum ki haliyle bu bildiklerimi de sizlerle paylaşıyorum. Peki, neden bu adamlar beni böylesine derinden etkiledi?

Ghost, 2008 yılında oluşmuş bir Hard Rock/ Occult Rock ve Heavy Metal grubudur. Yani sınıfa sokan üstatlar Ghost’u bu üç türün ortak paydasına yerleştirmiş. Bana sorarsanız Ghost saf Heavy Metal grubudur. İsterseniz öncelikle bunla başlayalım. Saf Heavy Metal grubu derken ne demek istedim? Judas Priest ve Black Sabbath gibi safkan sert grupların yaptıkları türe Heavy Metal dememek için hiçbir nedenimiz yok. Bu gruplar o dönemki Rock kültüründen türemiş ve daha sonra belli bir tını ile devam eden Rock müziği jilet gibi keskinleştirerek Heavy Metal haline getirmişlerdir. Yani Black Sabbath’tan “Iron Man”i dinleyen bir insan bunun bir “Pop” şarkısı olduğunu iddia edebiliyorsa ya çok fazla Death Metal dinleyen biridir ya da Heavy Metal’in ne demek olduğunu unutmuştur. Aslına bakarsanız Heavy Metal diğer Metal türlerinin yükselişlerinden oldukça fazla etkilenmiştir. Onlar yükselirken Metal Müzik’in atası olan Heavy Metal örselenmeye ve birazcık da unutulmaya başlandı. İşte tam bu unutulma evresinin yoğunlaştığı yıllarda Ghost “Opus Eponymous” ile öyle bir giriş yaptı ki Metal alemine, bir anda Heavy Metal adeta küllerinden doğdu.

"OPUS EPONYMOUS" Dönemi
2010 yılında Opus Eponymous ile 5 karanlık adam ve önlerinde kardinal kostümü ve kuru kafa maskesi ile yer alan Ghost geldi. İsmi oldukça dandik olmasına rağmen Ghost, yarattığı imaj ile bir anda ilgi odağı olmayı başardı. Bu zamana kadar bir çok maskeli ekstrem gruplara şahit olmuştuk. Fakat Ghost’un yaptığı türde bir müzik ile bu imajın birleşmesi hepimize şaşkınlık verdi doğrusunu söylemek gerekirse. Ghost’u hiç dinlemeden imajına bakıp bu grubun Black Metal grubu olduğunu söyleyecek bir sürü insan var dostlarım. Açıkçası eğer ben de dinlemeden imajlarını önce görseydim büyük ihtimalle aynı çıkarımda bulunurdum. Gel gelelim öylesine muntazam yazılmış şarkılardan oluşuyordu ki albüm bir dinleyen bir daha dinliyordu. Bu dinleme sayısı katlanarak çoğalıyordu. Çünkü Black Metal yerine oldukça dolgun tınıya sahip Heavy Metal riffleri ve bir o kadarda kadife sesli bir vokal Opus Eponymous’ta yer alıyordu. Oldukça basit rifflerle yazılmış olmasına rağmen albümde yer alan her şarkı melodik yönden çok kuvvetli olunca akılda kalmaları çok kolay oldu haliyle dostlarım. Ghost’un 5. Konserinde grubu dinlemeye gelen kitle bütün şarkıların şarkı sözlerini ezberlemişti bile.

"INFESTISSUMAM" Dönemi
Opus Eponymous dönemi Ghost için öylesine verimli geçti ki yakaladıkları bu başarıya kendileri bile şaşırdı. Phil Anselmo’dan tutunda James Hetfield’a kadar birçok Metal ilahı Ghost’tan konuşur olmaya başlamıştı. Böylesine mükemmel bir başarı yakalayan grup yıl 2013’ü gösterdiğinde Opus’un elde ettiği Heavy Metal klasiği albümü unvanını bu defa majör bir değişiklik ile “En Başarılı Albüm” unvanı ile takas edecekti. Opus Eponymous’ta elbette çok başarılı bir albüm fakat Infestissumam öylesine bir prodüksiyon ve sunumla geldi ki Ghost’un neler yapabileceğini herkes görmüş oldu. Kostümler daha sert ve ürkütücü bir hal alırken Papa Emeritus denilen Ghost’un lokomotif adamı da tahtını Papa Emeritus 2’ye bıraktı. Papa Emeritus 2 her ne kadar bir önceki Papa’ya benzese de daha sert bir mizaca sahip olduğu apaçık ortadaydı. Infestissumam ile birlikte başarıları 10’a katlandı grubun dostlarım. Birçok dev Metal festivallerinde yer aldılar. Headliner turları bitmek bilmedi. Hatta Rock In Rio’da Metallica ile Headlinerlığı paylaştılar desek yeridir. Benim rakamını unuttuğum miktarda ödül aldılar Infestissumam ile birlikte. Hal böyle olunca da adamlar aldı yürüdü.

"MELIORA" Dönemi
Meliora döneminden önce “If You Have Ghost” adlı cover şarkılardan oluşan bir EP yayınladılar 2013’ün sonlarına doğru. Prodüktörlüğünü ve davul görevini tanıdık bir isim olan “Dava Ghrol” üstlenmişti. Daha sonra o çok konuşulan ve kimilerine göre Ghost’un bu zamana kadar yaptığı en iyi albüm sayılan Meliora geldi. Meliora gerçekten de yine üstünde oldukça fazla düşünülmüş ve bir önceki albümü taklitten nasıl kaçınırız düşüncesinin neticelendiği bir albüm olmuştu. Albüm ile birlikte Ghost yine bir kostüm değişikliğine gitti elbette. Nameless Ghoul’lar bu defa giyimleri ile daha şık ve o gri boynuzlu maskeleri ile daha garip bir hal almışlardı. Daha önceki Meliora albüm değerlendirmesinde de bahsettiğim gibi Nameless Ghoul’ların kostüm ve maskelerini hiç beğenmedim ben. Papa Emeritus’ta ise çok bir değişiklik olmadı yine. Önceki Papa’dan farkı artık bu arkadaşın maskesinin üstünde bir de saçı var. Cirice ile Grammy müzik ödüllerinde “En İyi Metal Şarkı” ödülünü bile aldı Ghost Meliora ile birlikte. Meliora’dan sonra bir de “Popestar” geldi ve “Square Hammer” ile Ghost bir kez daha neler yaratabileceğini dinleyenlerine göstermiş oldu.


Bu kadar çok şeyden bahsettim. Ghost beni işte yukarıda saydığım yenilikçi fikirler, kendine has imajları, oldukça kuvvetli müzik adamları ve harikulade albümleri ile derinden etkiledi. Hatta beni en çok etkileyen grup belki de Ghost’tur dostlarım. Fakat 1. Sıraya koyamamamın nedeni birazda üstatlara saygı bağlamından dolayı dostlarım. Birkaç gün sonra hangi gruptan bahsettiğimi göreceksiniz zaten. Şu sıralar Ghost’un başı yaşadığı talihsiz olaylar yüzünden biraz dertte. Ghost’un lokomotifi olan Papa Emeritus III bütün Nameless Ghoul’lar ile yolu ayırınca haliyle Ghost hayranlarının çok büyük tepkisini çekti dostlarım. Fakat Papa Ghost’un en başından beri bir solo-grup projesi olduğuna dair açıklamalarda bulunmuştu. Kim haklıdır bilemem ama şunu biliyorum ki Ghost’u zirveye taşıyan albümleri yaratan adam Papa’dır. Bütün bestelerin (birkaç tanesi hariç) yaratıcısıdır. Bu adam hala Ghost^ta olduğu için ben çok fazla endişelenmiyorum açıkçası. Beni en çok üzen ise klavye çalan Nameless Ghoul’un artık grupta olmayışı. O adama olan çok ayrı bir sevgim vardı. Lafı daha fazla uzatmadan yazıyı burada noktalıyorum dostlarım bir sonraki yazıda görüşmek üzere hoşça kalın!







Yorumlar