Merhaba dostlarım benim için inanılmaz derecede önem arz eden
gruplardan sizlere bahsetmeye devam ediyorum. Bugün sizlere bahsedeceğim bir
başka beni benden alan grup ise Satyricon olacak.
Norveç'in gaddar topraklarından yine aynı gaddarlıkta çıkmış olan
Satyricon sadece benim için değil Metal dünyası içinde çok önem arz eden bir
oluşumdur. Norveç Black Metal’inde kendisine oldukça iyi bir yer edinmiştir bu
siyah sevenler. Norveç’in puslu kara havasını daha da bulandıran gruplardan
biri olmuştur Satyricon.
Bu grubu yaklaşık 4 yıldan beri dinliyorum. Yani bu grup hakkında
yorum yapma yetkisini kendimde buluyorum (bence olmuşum yani). 4 yılın
Satyricon bir grup hakkında yorum yapabilmem için yeterli bir süre olduğunu
düşünüyorum ki oldukça yoğun dinliyorum zaten bu pislikleri. Satyr ve Frost
tarafından tohumları ekilen Satyricon, ilk çıkışından günümüze kadar sürekli
ürettiği müziği geliştirmeye ve yeni etkileşimlerle perçinlemeye devam etmiştir.
Geleneksel çiğ ve sert Black Metal tınısını birçok albümde korusa da zaman
zaman bu tınının dışına da çıkmıştır. Daha tok ve melodik bir albüme dahi imza
atmışlardır (Kendi adlarını taşıyan albümlerinden bahsettiğim apaçık ortada
değil mi?).
Satyr
Satyricon'da beni en çok etkileyen şey ise Satyr’in gerçekten olağanüstü
bir müzik dehasına sahip olması. Öylesine bir beyinden bahsediyoruz ki
yarattığı şarkılar ile Black Metal camiasında parmakla gösterilen sayılı
adamlardan biri olmuştur (aha işte şu hayvan yazmış bu şarkıyı gibi
gösteriliyor genellikle). Ayrıca Satyr’de Nergal gibi kanser denen illeti yenen
ve bizleri kendinden mahrum bırakmayan adam gibi adamdır. Zaten böylesine güçlü
birinin bu hastalığı yenmemesi gibi bir alternatifi de ben göz önünde
bulundurmuyorum. Elbette benim ağzımı açık bırakan sadece Satyr ve onun
yarattıkları değil. Frost diye başka bir allahsız daha var bu grupta. İnanın
bana canlı performansına dibimin düştüğü nadide davulculardan biridir
kendileri. Davul çalarken headbang yapan ve davula her vuruşu suratına mimik
olarak dönen adeta şirin bir Diablo’dur kendisi. Özellikle Norveç Ulusal Korosu
ile Satyricon’un birlikte verdiği konserdeki performansı gerçekten görülmeye
değer.
Frost
Satyricon'un en çok dinlediğim albümlerinin başında Diabolical, Now adlı
şaheserleri gelmektedir. Bütün şarkılar benim için Black Metal’de üst düzey
işlerdir. Fakat benim Satyricon’dan böylesine etkilenmemin en büyük pay sahibi
olan şarkıları bu albümdeki “THE PENTAGRAM BURNS” adlı öküz parçası şarkıdır.
Belki sadece 4-5 nota ile çalınıyor bu şarkı ama öylesine etkileyici riffler
yaratmış ki Satyr bu şarkı için gerçekten tüyler şaha kalkıyor dinlediğinizde.
Frost’un da hayvan gibi şiiy yapması da işin ayrı boyutu tabi ki.
Satyricon, beni etkileyen bir başka grup olarak listeme girdi. Kolay
kolay listemden çıkacağını da sanmıyorum. Bu grup var olduğu sürece ben de bu
ahlaksızları zevk ile dinleyeceğim. Şimdilik hoşça kalın!
Yorumlar
Yorum Gönder