Beni Etkileyen 15 Metal Grubu / 10- Amon Amarth

Merhaba dostlarım beni etkileyen gruplardan bahsetmeye kaldığım yerden devam ediyorum. Sıra geldi yine kendine has bir başka gruba. Kendine has diyorum çünkü gerçekten Metal müziğin birkaç kolunu alıp kendi zevklerine ve yörelerine göre öyle harikulade şekilde yarattılar ki, böylesi bir gruptan 1 tane daha yok yeryüzünde. Evet, bahsettiğim grup İsveç’in verimli topraklarından çıkmış Amon Amarth.

Amon Amarth, yaptığı müzik ile hafızalara kazınan gruplardan biridir. Öylesine güzel albümler sundular ki bizlere her dinlememizde adeta cenk edesimiz geldi. Gelmedi mi? Gelmiş olması lazım. 1992 yılında başladıkları kariyerlerine öylesine güçlü ve sert adımlarla devam ettiler ki bugün dünyadaki en önemli Metal oluşumlarından biri oldular. Viking Metal, Death Metal ve Melodik Death Metal türlerini harmanlayıp ortaya sundukları ziyafetten birçok Metal Müzik sever tatmış ve lezzetine ayılıp bayılmıştır. Şahsen ben öyle oldum. Melodik Death Metal nedir ne değildir daha tam bilemezken meğerse Amon Amarth ile zaten bu türü dinliyormuşum da haberim yokmuş. Metal müzik inanılmaz derecede dallanıp budaklandığından her koluna hakim olmak gittikçe zorlaşıyor. Özellikle adlandırılan isimleri akılda tutmak ve ayrımlarını yapmak da oldukça güç bir hale geldi. Eski Metal ne güzeldi ya 3-5 tane vardı. Biz bizeydik. Samimiyet vardı, samimiyet! Her neyse konuyu sulandırmadan daha fazla devam edelim.


Amon'un bendeki etkisi diğer gruplarının aksine biraz farklı bir şekilde oldu. Grubun yaptığı albümlerin çoğunu sevmiş biri olsam da gruba öyle aşırı derecede bağlı bir dinleyici olamadım. Bunun nedenini ben de tam olarak çözemedim ama durum böyle. Yani adamların yarattıkları birçok şarkının melodisi dilimde dolansa da yine de gönlümün tamamını bu adamlara veremiyorum. E peki bu nasıl etkilenme birader diye sordunuz, biliyorum. Sesi buraya kadar geldi. Beni bu grupta en çok etkileyen şey bir defa İskandinav mitolojisi hakkında çok fazla şey öğrenmemi sağladı. Beni meraka sürükledi resmen adamlar. Yani bu mitolojiyi bilmediğim için kendimi eksik hissettirdiler bana. Ne gaddar adamlarmış be! Çünkü adamlar hikayeleri öylesine harikulade şarkılarla anlatıyorlar ki öyle ebleh ebleh baka kalıyorsunuz. Yani yazdıkları şarkılar ile anlattıkları hikayeler inanılmaz derecede bütünleşiyor ve ortaya “höh” dedirtecek işler çıkıyor. Mesela “Runes To My Memories” adlı şaheserleri buna verilebilecek en güzel örneklerden biridir bence. Bir hikaye var, onun için yazılan muhteşem şarkı ve en sonunda ortaya çıkan masalsı bir şarkı..! Böyle bir durumu yaratmak her yiğidin harcı da değildir.


Bir diğer nokta ise adamların melodik alt yapısıdır. Yahu bu nasıl bir kafa yapısıdır ki arkadaki öküz gibi rifflere mükemmel melodiler yazabiliyorsunuz. Yani bir düşünün dostlarım “Varyags of Miklaagard”ı düşünün. Yani bu şarkıyı yaratmak sizce kolay bir şey midir? Bence değil. Yani bana öyle gelmiyor. Her dinlediğim de aynı heyecanı aynı şaşkınlığı yaşıyorum. Aslında bir diğer beni etkileyen noktası da sanırım bir önceki cümlede saklı. Her dinlediğiniz de aynı duyguları yaşatan şarkılar yapıyor olmaları. Evet, belki bütün şarkıları için diyemeyiz fakat çoğu şarkılarında sıkılma duygusunun yakınından bile geçmiyorsunuz. “Guardians of Asgaard”ın introsu girdiğinde “öff be” derim mesela ben her defasında. Keza bu “öff be” ünlemi şarkının sonuna kadar devam ediyor orası da ayrı tabi ki. Son olarak etkilendiğim şey ise Johan’ın Viking borusu kıvamındaki efsane vokalidir. Yani bu ses için söylenecek pek fazla bir şey yok diye düşünüyorum. Adam söylüyor. Söylemiyor haykırıyor. Haykırmıyor böğürüyor. Fakat güzel böğürüyor.

Beni etkileyen bir diğer grup olan Amon Amarth’tan bahsettim sizlere dostlarım. Biliyorum ki birçoğunuz zaten bu grupsuz yapamıyordur fakat henüz kulaklarını bu Viking cengâverlerine açmamış arkadaşlar varsa hazırlıklı olsunlar. Zira açtıkları taktirde kılıç kalkan seslerinin o melodik tınısını duyacaksınız. Bir de Thor’un çekicinin sesini. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın!


Yorumlar