Merhaba dostlarım bugün sizler için çok özel bir müzisyenin yine çok
özel ve de güzel albümünü değerlendireceğim. Metal müzikten biraz uzaklaşıyoruz
ve kendimizi Jocelyn Pook’un “Flood” adlı albümünün akıntısına bırakıyoruz.
Öncelikle size biraz Jocelyn Pook’tan bahsetmek istiyorum. Bu saygı duyulası kadını keşfetmem Ghost’un sayesinde oldu. Birçoğunuzun bildiği üzere Ghost’un sahneye çıkış introsu adeta grup için yazılmış bir şarkı gibi duruyor. Fakat bu mükemmel ürkünç şarkının bestecisi işte bu kadındır. Biraz araştırmalarım sonucu bunu bulduğum da bu hanım ablaya daha fazla ilgi göstermeye başladım. Daha sonra üzerine “Eyes Wide Shut” adlı harikulade Kubrick filmini izlediğimde de baştan aşağı çalan şarkıların yine Pook tarafından bestelendiğini öğrendim. Öyle ki esas ismi “Backwards Priests” olan şarkı bu filmde adını değiştirmiş ve “Masked Ball” olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. Öyle ki siteme konu olan albümde de şarkının ismi yine “Masked Ball (Extended Mix)”dur. Böylesi muhteşem işler yapan Pook İngiliz Piyanist ve Viyolacıdır. Yarattığı her bestede kendi tarzını oldukça iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Bir çok film için şarkılar bestelemiş ve genellikle müzik kısmını üstlendiği filmler çok sevilen filmler olmuştur. Zaten ben hep derim bir film sadece senaryodan ibaret olamaz veya görüntüden. Aynı mükemmellikte müzik ile sentezlenmiş olmalıdır. Şimdi gelin şu Flood’a bir göz atalım.
Genellikle Metal müzik albümleri değerlendirdiğim için bu albümü
değerlendirmeye neresinden başlayacağımı bilemedim. Zaten öyle çok uzun uzadıya
anlatamayacağım. Ne kadar uzatırsam o kadar sıkıcı olabilir sizler için.
Sonuçta buradaki kitle kafa sallayan ve pentagramlı sofra bezinin üstünde
kahvaltı yapan insanlar. Jocelyn Pook’un 4 tane stüdyo albümü vardır. Bu stüdyo
albümlerinin dışında da bir sürü besteleri vardır. Gerek filmler gerekse de
belgeseller için yazdığı şahane bestelerden söz ediyorum. Özellikle belgesel
demişken benim favori belgesellerimden “HOME” (Yuva)’nın da yine müzik kısmını
üstlenen sanatçılardan biridir kendileri.
Pook'un gerçekten çok farklı bir müzik vizyonu var. Bestelediği bütün şarkılar insanın tüm vücudunu sarıyor. İnsanın tatması gereken bütün hisleri tattırıyor. Korku, sevinç, heyecan ve hüzün Pook dinleyicilerinin hissettiği duyguların başında geliyor. Bunu sadece bestelediği şarkılarla değil şarkılar için yaratılmış olan muhteşem güftelerde de duyuyorsunuz. Gerçekten harikulade vokal performanslarını dinliyorsunuz Pook’un şarkılarında. Bazı şarkılar oldukça basit bir şekilde yazılmış olsa da öylesine bir güftesi oluyor ki bestenin tüyleriniz diken diken oluyor. Yaptığı bestelerde ben daha çok Mezopotamya ve 17. Yüzyıl Avrupası tınılarını duyuyorum. Gerek bazı şarkılarında Latinceyi kullanması gerekse de Orta Doğu ezgilerini oldukça fazla benimsemiş olması Jocelyn’in ne kadar çok yönlü bir vizyona sahip olduğunu gösteren göstergelerden bazılarıdır.
Flood'da barınan 12 şarkının da hepsi çeşitli film ve belgesellerde yer almış şarkılardır. Zaten bunlardan bir kaçını yazı ile sentezlemiş durumdayım. Flood, gerek müzikal gerekse de tematik olarak oldukça iyi bir albüm. İçinde yer alan şarkılar bana göre kesinlikle başyapıtlardır. Özellikle Jocelyn’in insanlara vermek istediği bütün duyguların bir albümde yer alıyor olması Flood’u daha da özel kılıyor. Böylesi şarkılar yapmak bana her zaman daha zor gelmiştir. Çünkü çok yönlü düşünmek gerekiyor. Her enstrümanın bir şarkıda nasıl rol oynayacağını çok iyi belirlemek gerekiyor. Böylesi albümler yaratan kişinin de elbette ki kültürel yönü bir hayli gelişmiş olmak zorundadır. Bu albümü dinlediğiniz de sadece enstrümanlar ile kaydedilmiş bir albüm olmadığını fark edeceksiniz dostlarım. Doğada var olan birçok sesin de yer aldığı oldukça güzel bir albüm olmuş.
Flood, benim için farklı bir şeyler dinlemek istediğim zaman sarıldığım klasik müzik albümlerinden biri gibi oldu. Hatta Jocelyn Pook artık benim için ilah bir sanatçı konumunda. Bu albümde benim en çok beğendiğim şarkıları sıralamak gibi bir şeye girmeyeceğim. Çünkü her bir şarkı kesinlikle çok değerli ve her biri benim beğenimi kazandı. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın.
Albüm Puanı: 10/10
Öncelikle size biraz Jocelyn Pook’tan bahsetmek istiyorum. Bu saygı duyulası kadını keşfetmem Ghost’un sayesinde oldu. Birçoğunuzun bildiği üzere Ghost’un sahneye çıkış introsu adeta grup için yazılmış bir şarkı gibi duruyor. Fakat bu mükemmel ürkünç şarkının bestecisi işte bu kadındır. Biraz araştırmalarım sonucu bunu bulduğum da bu hanım ablaya daha fazla ilgi göstermeye başladım. Daha sonra üzerine “Eyes Wide Shut” adlı harikulade Kubrick filmini izlediğimde de baştan aşağı çalan şarkıların yine Pook tarafından bestelendiğini öğrendim. Öyle ki esas ismi “Backwards Priests” olan şarkı bu filmde adını değiştirmiş ve “Masked Ball” olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. Öyle ki siteme konu olan albümde de şarkının ismi yine “Masked Ball (Extended Mix)”dur. Böylesi muhteşem işler yapan Pook İngiliz Piyanist ve Viyolacıdır. Yarattığı her bestede kendi tarzını oldukça iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Bir çok film için şarkılar bestelemiş ve genellikle müzik kısmını üstlendiği filmler çok sevilen filmler olmuştur. Zaten ben hep derim bir film sadece senaryodan ibaret olamaz veya görüntüden. Aynı mükemmellikte müzik ile sentezlenmiş olmalıdır. Şimdi gelin şu Flood’a bir göz atalım.
Jocelyn Pook |
Pook'un gerçekten çok farklı bir müzik vizyonu var. Bestelediği bütün şarkılar insanın tüm vücudunu sarıyor. İnsanın tatması gereken bütün hisleri tattırıyor. Korku, sevinç, heyecan ve hüzün Pook dinleyicilerinin hissettiği duyguların başında geliyor. Bunu sadece bestelediği şarkılarla değil şarkılar için yaratılmış olan muhteşem güftelerde de duyuyorsunuz. Gerçekten harikulade vokal performanslarını dinliyorsunuz Pook’un şarkılarında. Bazı şarkılar oldukça basit bir şekilde yazılmış olsa da öylesine bir güftesi oluyor ki bestenin tüyleriniz diken diken oluyor. Yaptığı bestelerde ben daha çok Mezopotamya ve 17. Yüzyıl Avrupası tınılarını duyuyorum. Gerek bazı şarkılarında Latinceyi kullanması gerekse de Orta Doğu ezgilerini oldukça fazla benimsemiş olması Jocelyn’in ne kadar çok yönlü bir vizyona sahip olduğunu gösteren göstergelerden bazılarıdır.
Flood'da barınan 12 şarkının da hepsi çeşitli film ve belgesellerde yer almış şarkılardır. Zaten bunlardan bir kaçını yazı ile sentezlemiş durumdayım. Flood, gerek müzikal gerekse de tematik olarak oldukça iyi bir albüm. İçinde yer alan şarkılar bana göre kesinlikle başyapıtlardır. Özellikle Jocelyn’in insanlara vermek istediği bütün duyguların bir albümde yer alıyor olması Flood’u daha da özel kılıyor. Böylesi şarkılar yapmak bana her zaman daha zor gelmiştir. Çünkü çok yönlü düşünmek gerekiyor. Her enstrümanın bir şarkıda nasıl rol oynayacağını çok iyi belirlemek gerekiyor. Böylesi albümler yaratan kişinin de elbette ki kültürel yönü bir hayli gelişmiş olmak zorundadır. Bu albümü dinlediğiniz de sadece enstrümanlar ile kaydedilmiş bir albüm olmadığını fark edeceksiniz dostlarım. Doğada var olan birçok sesin de yer aldığı oldukça güzel bir albüm olmuş.
Flood, benim için farklı bir şeyler dinlemek istediğim zaman sarıldığım klasik müzik albümlerinden biri gibi oldu. Hatta Jocelyn Pook artık benim için ilah bir sanatçı konumunda. Bu albümde benim en çok beğendiğim şarkıları sıralamak gibi bir şeye girmeyeceğim. Çünkü her bir şarkı kesinlikle çok değerli ve her biri benim beğenimi kazandı. Bir başka yazıda görüşene dek hoşça kalın.
Albüm Puanı: 10/10
Yorumlar
Yorum Gönder