Albüm Kritik 101 (Deathspell Omega / Si Monvmentvm Reqvires, Circvmspice)

Biliyorum son zamanlarda sıklıkla Black Metal albümlerine yer veriyorum sitede. Fakat bunun için elimden hiçbir şey gelmiyor. Çünkü öylesine pislik adamlar var ki Black Metal kisvesi altında çirkinleşen, benim sitede yer verdiklerim ufak kir tanesi kadar kalıyor. Özellikle Black Metal, Metal müziğin şu anda en çok yükselen kolu. Yapılan işler ve yeni yeni peydahlanan güzel gruplar da bu lanetleşmeyi körüklüyor. Bu kadar giriş ve girizgâhtan sonra yine bir Black Metal albümünün kritiğini yazacağımı anlamışsınızdır. Sevip de şirk koşamayanlara geliyor; Deathspell Omega’dan “Si Monvmentvm Reqvires, Circvmspice.

Öncelikle lanet olsun böyle albüm adına demek istiyorum. Okuyana kadar saçlarım döküldü. Hala da okuyamıyorum adam akıllı orası da ayrı bir olay tabi ki. Albümün adını Türkçeye adam akıllı çevirdiğimizde “Onun Eserini Görmek İstiyorsan, Etrafına Bak” gibi bir anlam çıkıyor. Buradaki eser sahibinin şeytan olduğunu hepimiz anladık. Fransız Avangart-Black Metal grubunu uzan zamandır dinliyorum. Tabi bu uzun zaman kavramı kişiye göre değişir. Deathspell Omega’yı var olduğu ilk andan itibaren dinlemiyorum fakat her albümünü her gün dinlediğimi söyleyebilirim. Albümden bahsederken, sadece baş harflerinden oluşturduğum kısaltmayı kullanacağım dostlarım haberiniz olsun. Sonra “ne diyor bu” demeyin. “SMRC” (böyle bile yorucu) Fransız iblislerin 3. Stüdyo albümüdür. 2004 yılında cehenneme sundukları bu albüm Deathspell Omega’nın yine nasıl hadsizleşeceğinin bir göstergesi niteliğindedir.

Kendini saf satanizm ve metafiziksel boyutlara adamış olan grubun ürettiği her şarkı bana göre Black Metal dersi niteliğinde şarkılardır. Gorgoroth’tan Burzum’a, Behexen’den Satyricon’a kadar birçok Black Metal grubu dinliyorum. Fakat benim aklımı başımdan alıp cehennemin ta dibine sokan şu ana kadar Deathspell Omega’dan başkası olmadı. Fütursuzca bestelenen şarkılar ve tanrısızlıktan kusarak yazdıkları şarkı sözleriyle Black Metal için çok şey ifade ediyorlar. İskandinav yarımadasının o puslu, sisli karanlık havasından ötürü ortaya çıkmış çamur grupları anlıyorum da size ne oluyor Fransız beyefendileri? Hayır, yani bütün Fransa kahve-kruvasan yerken, sizler yerin dibinde Baphomet’in sütünü mü içtiniz? Ne bu gaddarlık ne bu iblislik? Fransa’dan çıkan metal gruplarını hep sevdik ama siz nesiniz böyle kuzum? Kuzum dedim, abi affedin!

Bu albümün prodüksiyonundan falan bahsetsem ne olacak ki? Bildiğiniz çiğ pislik var içinde. Çiğ gitar tonu, iblis sesli bir vokal ve öküz gibi çalınan bir davul… Gitar riffleri benim için en tepede yer alıyor bu albümdeki. Hoş Deathspell Omega’nın her albümündeki gitar rifflerini çok seviyorum. Avangart ezgilerle bezenen kulak kanatan rifflere, kendini bilmez davulcunun haddinden fazla iyi olan çeşitlemeleri eşlik ediyor. Vokal için söylenecek tek söz “çüş abi” olur herhalde. Albümde 13 şarkı bulunuyor. Bak 13 diyorum, uğursuzluk diyorum. Kime diyorum? Dünya’da ki ilk üç duacıyı da albüme katarak bari bir yerden paçayı kurtarayım diye düşünmüş ama yemezler. Cehenneme gidiyoruz zaten her halükarda. Bazı şarkılarda bulunan “Kilise Korosu” ise çok şekerlik katmış “SMRC”ye.


Albümdeki bütün şarkılar benim favorim. Durun bizdeki popçular gibi söyleyeyim “Şarkıların hepsi benim bebeğim gibi, nasıl ayırırım onları”. Bir de bu albümü dinleyince ister istemez “ulan ben satanist miyim acaba” diye kendinizi sorguluyorsunuz. Şahsen ben her sabah işe giderken sorguluyorum. Sonra okula giriş yapıp da “Hababam Sınıfı” temalı derse giriş sesini duyunca “yok be olum” diyorum. Öğrencilerim arasından birinin “Hocam ben Deathspell Omega” dinliyorum demesini o kadar çok isterdim ki… Duygulandım yine. İşin daha fazla suyunu çıkarmadan yazıyı burada noktalayayım. Albüm efsane olmuş. Dinleyin. O kadar bahsettik işte. Hiç mi hatırım yok?

Albüm Puanı: 10/10


Yorumlar