Albüm Kritik 63 (Ihsahn / Das Seelenbrechen)

Merhaba dostlarım albüm inceleme zamanı geldi çattı. Zaten ben de özlemiştim sizlere bir albümden bahsetmeyi. Uzun zamandır, zaman ayırıp iyi bir şekilde dinlemek istediğim bir solo grup olan Ihsahn’ın 2013 yılında çıkardığı “Das Seelenbrechen” yapıtını nihayet dinledim. Açıkçası benim için çok farklı bir deneyim oldu. Çünkü Ihsahn çok farklı bir tarzda sert müzik icra ediyor. Albüme geçmeden önce isterseniz Emperor’un da frontmani olan Ihsan kimmiş şöyle kısaca bir bakalım.


Vegard Sverne Tveitan, Ihsan’ın gerçek adı ve soyadıdır (adam haklıymış kendine Ihsan diye kısa bir isim koymakla). Norveçli bir metal müzik dehası olan Ihsahn, birden çok enstrüman çalabilen ve aynı zamanda vokalist bir müzisyendir. Norveç deyince zaten ortam bir anda kararıyor. Çünkü Norveç’in balıklarından ve el kremlerinden hemen sonra Black Metal’i meşhurdur. Nitekim Ihsahn’da efsane Black Metal grubu Emperor’un bünyesinde yer alarak, en iyi Black Metalci sahne adamlarından biri olarak adını duyurmuştur. Daha sonra kendi solo projesi olan Ihsahn’ı başlatmıştır. Ihsahn’ın yaptığı müzik progresif metal ve klasik müzik sentezi bir yapıdan oluşuyor. Ben de ilk dinlediğim de klasik müziğe ne kadar çok benzediğini söylemedim değil. Durağan giden şarkılarda bir anda yükselen davul ve gitar sesleri ve yükselip alçalan tempo… Alın size Rossini.

Albüme geçecek olursak, Das Seelenbechen Ihsahn’ın beşinci stüdyo albümüdür. Das Seelenbechen, tarz olarak herkesi yakalayacak bir albüm değil. Black Metal değil, Death Metal değil böyle metal tarzlarından birer tadımlık bulacağınız bir Ihsahn albümünden bahsediyorum. Açıkçası Ihsahn hakkında Emperor’dan kalma fikirlerim olduğundan biraz Black Metal tarzında bir albüm bekliyordum. Fakat albümün ilk şarkısı olan Hiber’i dinlemeye başladığımda adeta öyle kala kaldım. Bir an kendi kendime davul solo albümümü dinliyorum dedim. Zaten albüm baştan sona harika davul çeşitlemeleriyle bezenmiş. Açıkçası böylesine güzel çalınmış bir davulu dinlemekten zevk aldım. Fakat gitar riffleri bu davul çeşitlemelerinin arkasında kalıyor. Belki Ihsahn’ın kafasındaki konsept buydu fakat yine de ben gitarların daha baskın olmasını isterdim. Riffler yazılış şekilleriyle gerçekten bizleri Beethoven ve Rossini dinliyormuşuz gibi hissettiriyor. Albümün içinde yer alan şarkıların sözlerini ise felsefe oluşturuyor. Nietzsche’nin “İnsanca, Pek İnsanca” kitabından etkilenmiştir Ihsahn şarkı sözlerini yazarken. Yani insanı irdelemiştir bu albümde Ihsahn. Albümün Almanca’dan Türkçe çevirtilişi ise “Yıpranmış Ruhlar” olarak yapılabilir.

Das Selenbrechen’in kayıt aşamasında Tobias Ørnes Andersen (Davul) ve Heidi S. Tveitan (Ihsahn’ın eşi) (koro) Ihsahn’a yardım etmiştir. Tahmin edeceğiniz üzere albümün prodüktörlüğünü Ihsahn yapmıştır. Albümdeki favori şarkılarım ise Hiber, Regen ve NaC1 oldu. Albüm, sanat kalitesi bir hayli yüksek bir yapıt kesinlikle. Ama ekstrem metalin o vahşiliğini istiyorsanız burada pek bir şey bulacağınızı düşünmüyorum. Evet, albümden aktaracaklarım bu kadar dostlarım. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın.

Albüm Puanı: 8/10

  
 


 




Yorumlar