Albüm Kritik 53 (Slayer / Repentless)

Merhaba dostlarım yeni bir albüm kritiği ile daha birlikteyiz.Bugün ele alacağım albüm ise metal dünyasının büyük bir merakla beklediği Thrash Metal devi Slayer'ın "Repentless" adlı son albümü. Slayer, Jeff'in ölümünden sonra geleceği sorgulanmaya başlanan bir grup haline gelmişti. Nitekim bu sorgulamaların en büyük nedeni şu ana kadar dillerimize dolanmış olan efsane Slayer şarkılarının yaratıcısının Jeff olmasıydı. Kerry King, Jeff'in yanında daha tek düze bir riff alışkanlığı olmasıyla biliniyor. Repentless sürecini kendisinden dinlediğimizde ise tüm şarkıların kendisi tarafından yazıldığını açıklaması, Jeff sonrası bizlerin neleri beklediği konusundaki bilinmezliği biraz negatif yöne doğru çekmişti (Piano Wire adlı şarkı sadece Kerry tarafından yazılmamıştır.). Tabi ki sadece Jeff değil, Dave Lombardo'nundan Slayer'dan bir daha geri dönmemek üzere ayrılması, Repentless üzerindeki beklentiyi öyle çok büyük olmamasına neden oldu. Fakat her ne kadar beklentiler öyle büyük değil desekte, tüm metal camiası Slayer'ın yeni kanlı albümünü dört gözle bekliyordu. Repentless nihayet piyasaya çıktı. Bende sizlere naçizane yorumlarımla albümü anlatmaya başlıyorum arkadaşlar.

Slayer'ın yardıran albümleri "Reign In Blood, South of Heaven, Hell Awaits ve Seasons In The Abyss" hepimizin kulaklarına Thrash Metal ziyafeti veren albümler olmuşlardır. Özellikle benim için Hell Awaits ve Seasons In The Abyss birer baş yapıtlardır. Jeff'in yazdığı harikulade şarkılar bugün Slayer'ı böylesine dolu dizgin Thrash Metal grubu yapmıştır. Şimdi geldik Slayer için en önemli dönüm noktasına. Artık tüm ipler Kerry King'in elinde ve Gary Holt'un bu albümde sadece sololarda katkı bulunması, eleştirileri direkt olarak bu kel ağabeyimize yönlendirmemizi sağlıyor. Öncelikle Repentless'ın kapağını çok beğendim. Klasik Slayer albüm kapaklarından biri olmuş. Albümün kapağına bakıp "öff albüme bak be!" diye tepki verenler, albümü dinlemeye başladıklarında suratları büzüşmüş bir şekilde kala kalacaklardır. Özellikle şarkı sözleri tarafında Slayer'dan alışık olduğumuz o din karşıtı propagandalar, kanlar, savaşlar ve ölümler yerini "Bak ben nasıl gitar çalıyorum, öyle bir gitar çalarım ki ağlarsın ağlar, kafamız güzel kendi osuruğumuzla kafayı buluyoruz" şeklinde (biraz abarttım sonuncusunda kabul) ergen ergen sözlere bırakmış. Bu sözleri duyduğunuzda "Noluyor abi" diyorsunuz. Bir de bu yetmezmiş gibi o şarkı sözlerini en belirgin eden ve albüme adını veren "Repentless" klipini ise Metallica'nın St. Anger şarkısına çektiği klip gibi bir hapishanede çekmiş grup. Hapishanede herkes birbirini kesip biçiyor ve şarkı sözleriyle bu kadar uyumsuzu bir klip daha görmedim.


Şimdi geldik esas konuya, şarkıların rifflerine. Yazıklar olsun sana Kerry diyorum başkada bir şey demiyorum. Bir insan hiç mi yaratıcı olmaz ! Tamam senden zaten bir Jeff yaratıcılığı beklemiyorduk ama bu kadar da tek düze bir albüm olmaz. Bir de kendi çapında böyle gürültülü akustik ara riffler yazmış ve o kadar alakasız ki..! Şimdi size göre abartıyor olabilirim ama yıllardır Slayer dinleyen biri olarak ve Slayer'ın her zaman en iyi Thrash Metal grubu olduğunu söylemiş biri olarak bunları söylüyorum arkadaşlar. Kerry King'in albüm sürecindeki demeçlerinde sürekli kendisini övmesi ve Gary Holt'un bu albüm için hiçbir katkı yapmasına izin vermemesi kendisinden daha fazla tiksinmeme neden oldu. Gary benim için Kerry'den kat kat daha iyi bir gitaristtir ve daha yaratıcı işler ortaya koyacağına hiç şüphem yok. Kerry King'in Slayer'ı babadan kalan bir şirket gibi görmesi benim sinirlerimi zıplatıyor. Evet, World Painted Blood'da öyle efsane bir albüm değildi fakat o albümde Slayer ruhunu en azından hissedebiliyorsunuz. Benim Repentless'ta tek hissettiğim şey düş kırıklığı oldu. Şarkılar o kadar sıradan ki, zaten ortalama 3 dakika süreleri olan şarkıların daha da erken bitmesini istiyorsunuz. Kerry King'e biri Mi (E) telinden başka teller olduğunu söylemeli gitarda. Evet, bu Thrash Metal ama Seasons In The Abyss'de bir Thrash Metal albümüydü bunu unutmamak lazım. Gary Holt'un sololarına geldiğimizde ise, o rifflere yazılabilecek en iyi soloları yazdığını düşünüyorum. Elbette, çok üst düzey sololardan söz edeme sizlere arkadaşlar." Eh işte" şeklinde ilerleyen şarkılara yazılmış "eh işte" soloları . 12 şarkı arasında inanın dostlarım sevdiğim hiç bir şarkı yok. Klipi olan Repentless biraz daha önde sadece dinlenebilirlik açısından benim için. Albümü dün aldım dostlarım iTunes'tan ve bugün geri iade etmenin yollarını aradım, düşünün siz gerisini. Olmamış arkadaş olmamış ! Prodüksiyon açısından ele aldığımızda ise burada biraz yüzümüz gülüyor. Albümün soundunu sevdim genel olarak. Her ne kadar bazı şarkılarda gitar tonları çok gürültülü gelip o muhteşem riffler anlaşılmasa da (taşlama sanatı devrede).
Repentless Booklet'ten alınmadır.
Tom Araya'nın sesi yaşına göre gayet iyi ve başarılı bu albümde. Her ne kadar eski çığlıkları ve patlamaları duyamasakta, en iyi şekilde performans sergilediğini söyleyebilirim. Zaten o vokallerde kötü olsaydı albümün neresinden tutacaktık hiç bilmiyorum. Ama Tom'un artık o sakalları kestirmenin vakti gelmiş. Adamın yüzünde sakal değil saç çıkmaya başlamış. Bir de sanki bu albümde bas sesi biraz kısık geldi bana. İçinizde dinleyenler varsa bu konuda görüşlerinizi söylerseniz sevinirim.

Davula geldiğimizde ise Dave'den sonra göreve gelen Paul Bostaph'ta yine albüm için iyi bir performans sergilemiş diyebilirim. Klasik Thrash Metal hızını davulda gayet iyi verdiğini düşünüyorum. Davuldan yana yine sıkıntısı yok Slayer'ın. Yani yukarıda da dediğim gibi bütün eleştiri okları Kerry King'in üzerinde ve ne yazık ki iyi eleştirebileceğim tek bir şeyi bile yok. Bir şarkısı bile ! Şarkıların albüm içindeki ahengi iyi. Şarkılar bu denli kötü olup albüm hissi vermeyebilirlerdi de. Albümden bağımsız havada yaratabilirlerdi ama durum neyseki öyle değil. Repentless'ten başlayıp son şarkı olan Pride in Prejudice'e kadar öyle sakin sakin dinliyorsunuz. Ben dinlerken sıkıldım o ayrı.

Evet, dostlarım maalesef Slayer'ın ömrü dolmuş artık. Jeff bir daha geri gelemeyecek Slayer'a ve bizler bir daha Jeff ezgileri duyamayacağız gruptan. Kerry King'in elinden gelen Repentless olmuş ama o da olmamış yani. Verdiği o üst düzey egolu demeçlerinin ardından görünen Repentless bu olmamalıydı. Repentless değil albümün adı "Hopeless" olmalıymış. Slayer dinleyenlerine ya Repentless ile ya da kariyerlerini noktalayacakları ileriki 3-4 yılda çıkmasını düşündüğüm son albümleri ile veda eder. Çünkü Slayer kaynaklarının hepsini neredeyse tüketmiş ve emekliye ayrılma zamanı gelmiş. Ben Cem ERDAL sizler için Slayer'ın Repentless adlı son albümün değerlendirdim. Sizler de yorum kısmında düşüncelerinizden söz ederseniz sevinirim. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın. 

Albüm Puanı: 6/10


Yorumlar

  1. Albümdeki bateri tonuna bir türlü alışamıyorum. bu yüzden albümü rahatça dinleyemiyorum. herşey bir kulağımdan giriyor öbür kulağımdan çıkıyor. şarkı sözlerinin daha kötü olduğu bir slayer albümü daha var mı bilmiyorum. albümün tek bir şarkı hariç tamamının kerry king tarafından yazılmış olması zaten başlı başına bir tehdit unsuruydu. nitekim king yarısı olmayan slayer'la birlikte bombayı elimizde patlattı. Sound olarak christ illision havasında olduğunu düşünüyorum ama her şeyiyle yavan bir albüm. yine ağızda bozuk bir tat bıraktı. 5/10

    YanıtlaSil
  2. ayrıca bas namına büyük bir eksiklik göze çarpıyor. belki de albümü daha rahat dinleyememe sebeplerimden biri buydu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder