Merhaba dostlarım yeni bir albüm kritiği ile daha birlikteyiz.Bugün ele alacağım albüm ise metal dünyasının büyük bir
merakla beklediği Thrash Metal devi Slayer'ın "Repentless" adlı son
albümü. Slayer, Jeff'in ölümünden sonra geleceği sorgulanmaya başlanan bir grup
haline gelmişti. Nitekim bu sorgulamaların en büyük nedeni şu ana kadar
dillerimize dolanmış olan efsane Slayer şarkılarının yaratıcısının Jeff
olmasıydı. Kerry King, Jeff'in yanında daha tek düze bir riff alışkanlığı
olmasıyla biliniyor. Repentless sürecini kendisinden dinlediğimizde ise tüm
şarkıların kendisi tarafından yazıldığını açıklaması, Jeff sonrası bizlerin
neleri beklediği konusundaki bilinmezliği biraz negatif yöne doğru çekmişti
(Piano Wire adlı şarkı sadece Kerry tarafından yazılmamıştır.). Tabi ki sadece
Jeff değil, Dave Lombardo'nundan Slayer'dan bir daha geri dönmemek üzere
ayrılması, Repentless üzerindeki beklentiyi öyle çok büyük olmamasına neden
oldu. Fakat her ne kadar beklentiler öyle büyük değil desekte, tüm metal
camiası Slayer'ın yeni kanlı albümünü dört gözle bekliyordu. Repentless nihayet
piyasaya çıktı. Bende sizlere naçizane yorumlarımla albümü anlatmaya başlıyorum
arkadaşlar.
Slayer'ın yardıran albümleri "Reign In Blood, South of
Heaven, Hell Awaits ve Seasons In The Abyss" hepimizin kulaklarına Thrash
Metal ziyafeti veren albümler olmuşlardır. Özellikle benim için Hell Awaits ve
Seasons In The Abyss birer baş yapıtlardır. Jeff'in yazdığı harikulade şarkılar
bugün Slayer'ı böylesine dolu dizgin Thrash Metal grubu yapmıştır. Şimdi geldik
Slayer için en önemli dönüm noktasına. Artık tüm ipler Kerry King'in elinde ve Gary
Holt'un bu albümde sadece sololarda katkı bulunması, eleştirileri direkt olarak
bu kel ağabeyimize yönlendirmemizi sağlıyor. Öncelikle Repentless'ın kapağını
çok beğendim. Klasik Slayer albüm kapaklarından biri olmuş. Albümün kapağına
bakıp "öff albüme bak be!" diye tepki verenler, albümü dinlemeye
başladıklarında suratları büzüşmüş bir şekilde kala kalacaklardır. Özellikle
şarkı sözleri tarafında Slayer'dan alışık olduğumuz o din karşıtı propagandalar,
kanlar, savaşlar ve ölümler yerini "Bak ben nasıl gitar çalıyorum, öyle
bir gitar çalarım ki ağlarsın ağlar, kafamız güzel kendi osuruğumuzla kafayı
buluyoruz" şeklinde (biraz abarttım sonuncusunda kabul) ergen ergen
sözlere bırakmış. Bu sözleri duyduğunuzda "Noluyor abi" diyorsunuz.
Bir de bu yetmezmiş gibi o şarkı sözlerini en belirgin eden ve albüme adını
veren "Repentless" klipini ise Metallica'nın St. Anger şarkısına
çektiği klip gibi bir hapishanede çekmiş grup. Hapishanede herkes birbirini kesip
biçiyor ve şarkı sözleriyle bu kadar uyumsuzu bir klip daha görmedim.
Şimdi geldik esas konuya, şarkıların rifflerine. Yazıklar
olsun sana Kerry diyorum başkada bir şey demiyorum. Bir insan hiç mi yaratıcı
olmaz ! Tamam senden zaten bir Jeff yaratıcılığı beklemiyorduk ama bu kadar da
tek düze bir albüm olmaz. Bir de kendi çapında böyle gürültülü akustik ara
riffler yazmış ve o kadar alakasız ki..! Şimdi size göre abartıyor olabilirim
ama yıllardır Slayer dinleyen biri olarak ve Slayer'ın her zaman en iyi Thrash
Metal grubu olduğunu söylemiş biri olarak bunları söylüyorum arkadaşlar. Kerry
King'in albüm sürecindeki demeçlerinde sürekli kendisini övmesi ve Gary Holt'un
bu albüm için hiçbir katkı yapmasına izin vermemesi kendisinden daha fazla
tiksinmeme neden oldu. Gary benim için Kerry'den kat kat daha iyi bir
gitaristtir ve daha yaratıcı işler ortaya koyacağına hiç şüphem yok. Kerry
King'in Slayer'ı babadan kalan bir şirket gibi görmesi benim sinirlerimi
zıplatıyor. Evet, World Painted Blood'da öyle efsane bir albüm değildi fakat o
albümde Slayer ruhunu en azından hissedebiliyorsunuz. Benim Repentless'ta tek
hissettiğim şey düş kırıklığı oldu. Şarkılar o kadar sıradan ki, zaten ortalama
3 dakika süreleri olan şarkıların daha da erken bitmesini istiyorsunuz. Kerry
King'e biri Mi (E) telinden başka teller olduğunu söylemeli gitarda. Evet, bu
Thrash Metal ama Seasons In The Abyss'de bir Thrash Metal albümüydü bunu
unutmamak lazım. Gary Holt'un sololarına geldiğimizde ise, o rifflere
yazılabilecek en iyi soloları yazdığını düşünüyorum. Elbette, çok üst düzey
sololardan söz edeme sizlere arkadaşlar." Eh işte" şeklinde ilerleyen
şarkılara yazılmış "eh işte" soloları . 12 şarkı arasında inanın
dostlarım sevdiğim hiç bir şarkı yok. Klipi olan Repentless biraz daha önde
sadece dinlenebilirlik açısından benim için. Albümü dün aldım dostlarım
iTunes'tan ve bugün geri iade etmenin yollarını aradım, düşünün siz gerisini.
Olmamış arkadaş olmamış ! Prodüksiyon açısından ele aldığımızda ise burada
biraz yüzümüz gülüyor. Albümün soundunu sevdim genel olarak. Her ne kadar bazı
şarkılarda gitar tonları çok gürültülü gelip o muhteşem riffler anlaşılmasa da
(taşlama sanatı devrede).
Repentless Booklet'ten alınmadır. |
Tom Araya'nın sesi yaşına göre gayet iyi ve başarılı bu
albümde. Her ne kadar eski çığlıkları ve patlamaları duyamasakta, en iyi
şekilde performans sergilediğini söyleyebilirim. Zaten o vokallerde kötü
olsaydı albümün neresinden tutacaktık hiç bilmiyorum. Ama Tom'un artık o
sakalları kestirmenin vakti gelmiş. Adamın yüzünde sakal değil saç çıkmaya
başlamış. Bir de sanki bu albümde bas sesi biraz kısık geldi bana. İçinizde
dinleyenler varsa bu konuda görüşlerinizi söylerseniz sevinirim.
Davula geldiğimizde ise Dave'den sonra göreve gelen Paul
Bostaph'ta yine albüm için iyi bir performans sergilemiş diyebilirim. Klasik
Thrash Metal hızını davulda gayet iyi verdiğini düşünüyorum. Davuldan yana yine
sıkıntısı yok Slayer'ın. Yani yukarıda da dediğim gibi bütün eleştiri okları
Kerry King'in üzerinde ve ne yazık ki iyi eleştirebileceğim tek bir şeyi bile
yok. Bir şarkısı bile ! Şarkıların albüm içindeki ahengi iyi. Şarkılar bu denli
kötü olup albüm hissi vermeyebilirlerdi de. Albümden bağımsız havada
yaratabilirlerdi ama durum neyseki öyle değil. Repentless'ten başlayıp son
şarkı olan Pride in Prejudice'e kadar öyle sakin sakin dinliyorsunuz. Ben
dinlerken sıkıldım o ayrı.
Evet, dostlarım maalesef Slayer'ın ömrü dolmuş artık. Jeff
bir daha geri gelemeyecek Slayer'a ve bizler bir daha Jeff ezgileri
duyamayacağız gruptan. Kerry King'in elinden gelen Repentless olmuş ama o da
olmamış yani. Verdiği o üst düzey egolu demeçlerinin ardından görünen
Repentless bu olmamalıydı. Repentless değil albümün adı "Hopeless"
olmalıymış. Slayer dinleyenlerine ya Repentless ile ya da kariyerlerini
noktalayacakları ileriki 3-4 yılda çıkmasını düşündüğüm son albümleri ile veda
eder. Çünkü Slayer kaynaklarının hepsini neredeyse tüketmiş ve emekliye ayrılma
zamanı gelmiş. Ben Cem ERDAL sizler için Slayer'ın Repentless adlı son albümün
değerlendirdim. Sizler de yorum kısmında düşüncelerinizden söz ederseniz
sevinirim. Kendinize iyi bakın ve hoşça kalın.
Albüm Puanı: 6/10
Albümdeki bateri tonuna bir türlü alışamıyorum. bu yüzden albümü rahatça dinleyemiyorum. herşey bir kulağımdan giriyor öbür kulağımdan çıkıyor. şarkı sözlerinin daha kötü olduğu bir slayer albümü daha var mı bilmiyorum. albümün tek bir şarkı hariç tamamının kerry king tarafından yazılmış olması zaten başlı başına bir tehdit unsuruydu. nitekim king yarısı olmayan slayer'la birlikte bombayı elimizde patlattı. Sound olarak christ illision havasında olduğunu düşünüyorum ama her şeyiyle yavan bir albüm. yine ağızda bozuk bir tat bıraktı. 5/10
YanıtlaSilayrıca bas namına büyük bir eksiklik göze çarpıyor. belki de albümü daha rahat dinleyememe sebeplerimden biri buydu.
YanıtlaSil