Albüm Kritik 42 (Kvelertak-Kvelertak)



Norveç’ten genellikle black metal gruplarını görmeye ve duymaya alışkınız fakat bu defa ortaya öyle bir grup çıktı ki adeta kavram kargaşası yaşandı onların hangi tür yaptığını adlandırmak için. Kvelertak yaptığı müzik ile punk müziği hissettiren fakat alttan alta da black metal tarzına dokunan bir grup, işte bu yüzden kimse bir kalıba sokamadı onları. Bence kalıba sokmaya çalışmak zaten doğruluğu tartışılır bir düşünce tarzı, elemanlar kafasına göre takılıyor işte ve bende bu kafasına göre takılan elemanların ilk albümü olan “Kvelertak” (grup ismi ile aynı adı taşıyan) albümünü sizler için inceliyorum. Haydi, gelin bir göz atın bakalım…
Kvelertak albümünü yaklaşık olarak 2 aydan beri dinliyorum yani bende grubu dinleyen yeni dinleyicilerdenim. Kvelertak, Norveçli bir grup olunca haliyle metal müzik elemanların DNA’sına yerleşmiş oluyor. Albüm 2010 yılında piyasaya sürüldü. İlk başlarda pekte alışılmadık olan bu türe garip bir şekilde bakan metal dinleyicileri daha sonra çok fazla keyif almaya başlayınca Kvelertak’ta Norveç sınırlarını ihlal ederek Avrupa ve Amerika’da adından söz ettirmeye başlamıştır. Albüm Norveç’te de 15.000 adet satış barajını geçince altın plak ödülünü almış ve başarısı adeta tescillenmiştir. Punk’ın insanları eğlendiren tarafı açıkçası daha fazla basıyor albümde. Tamam, black metalin kokusunuda alıyorsunuz fakat çok çok uzaktan alıyorsunuz. Black Metal’i Gorgoroth, Mayhem ve Burzum gibi ağır toplardan dinlediğimiz kadarıyla hiçte öyle eğlenceli bir müzik olmadığını biliyoruz. Adı üstünde “Kara Metal”.
Albümde 11 şarkı olup bütün şarkılar Norveççe yazılmıştır. Kendi dillerinde şarkılar yazıp bu kadar hayran kitlesi toplamakta yine büyük bir başarıdır arkadaşlar. Haliyle sözleri pek anlamıyoruz ve ne yazık ki akılda da pek kalıcı olmuyor. Albümde ki 11 şarkı içinden en çok beğendiğim şarkılar ise; Mjød, Blodtørst ve Nekroskop adlı şarkılar oldu. Kvelertak’ın tarzı açıkçası beni pek kendine çekemedi. Dinlerken çok zevk aldığım bir grup olamadı maalesef ve beğendiğimi söylediğim şarkıları ise öyle dinlemek için özellikle açmam, müzik çalarda karışık çalma modunda dinlerken denk geldiği zaman dinlerim o kadar. Punk müziği fazla sevmeyen biri olarak bu grubu öyle pek seveceğimi sanmıyordum ama baktım adı her yerde geçiyor elemanların ve black metal terimi de içinde yer alınca haberlerin içinde bir de ben dinleyeyim kerataları dedim. Benim hoşuma gitmedi ama eminim ki birçoğunuz sevecektir bu grubu, özellikle metal müzik ile eğlenen kişiler bayıla bayıla dinleyecektir. Albüm prodüksiyon kısmında hatırı sayılır iş çıkarmış ve enstrümanların kayıt kalitesi orta-üst düzey bir seviyede olmuş. Vokal ise asıl en çok konuşulması gereken bir konu bence, çünkü yapılan müzik ile bağıran çağıran vokali pek sevemedim ve yakıştıramadım da açıkçası. Saf bir black metal olsaydı grubun yaptığı müzik o zaman belki de favori black metal vokallerimden biri olurdu.
Kvelertak adını verdiği bu albümle kendinden söz ettirmeyi başarmış bir grup olarak kendilerinin albüm kritiğini inceledim. Bu adından söz ettirme işini bir de sadece kendi dillerinde şarkı yaparak kazanınca bendende kocaman bir “bravo”’yu hak ettiler. Demek ki şarkıları ana dilde yaparak sadece kendi ülkelerinde başarıyı düşünmek bizim grupların istediği ideal başarı. Kvelertak gibi daha birçok grup var ve görüyoruz ki uluslararası arenada boy göstermek hiçte öyle imkânsız değil.            

Dostlarım kendinize iyi bakın ve hoşça kalın!

Albüm Puanı : 8,5/10


Yorumlar