Merhaba
arkadaşlar yeni bir albüm kritiği ile tekrar birlikteyiz. Bu defa metal
müzikten biraz uzaklaşıyoruz ve kendimizi rock müziğin biraz yumuşak ezgileri
ile başbaşa bırakıyoruz. Albümün adı “So Far So Noir” olup artık müzik
piyasasında olmayan “Subvision” albümüdür.
Subvision |
Subvision
grubunun kuruluşu ve dağılışı sessiz sedasız oldu desek pekte yanılmış olmayız.
1998 yılında Tobias Forge tarafından kurulan death metal grubu “Repugnant”
İsveç’te orta çaplı bir ses yaratsada istediği başarıyı yakalayamamıştı. Tobias,
müzik bilgisi açısından dünyada yetişmiş en iyi müzisyenlerden biri olsa da
attığı adımlar genelde hüsranla bitmişti. Yıl 2002’yi gösterdiğinde ise bu defa
Tobias, o şeytani görünümünden sıyrılıp masum yüzlü ak pak çocuk haline gelmiş
ve 2 arkadaşını da yanına alarak müzik endüstrisi için POP/ROCK grubu olarak
nitelendirilse de bizim ülkenin pop/rock gruplarına baktığımızda, Subvision
sapına kadar rock grubu olarak görünmektedir. Gitar ve vokalde Tobias Forge,
Gustaf Lindstörm basgitarda ve davulda ise Thomas Daun Subvision’ı
oluşturmaktaydı. Gelin şimdi bu grubun ilk ve tek albümü olan “So Far So Noir”’a
bir göz atalım.
Albüm öncesi ilk
EP’sini yayınlayan grup (The Killing Floor) için bu defa ikinci gitar sıkıntısı
başladı. İkinci gitarda Torbjörn Brynedal ve Franz
Cedrins gel gitlerinden sonra, olaya Martin Persner müdahale ederek grubun
kalıcı gitaristi olmuştur. So Far So Noir 2006 yılının Ağustos ayında İsveç’te
piyasaya sürüldü. Albüm piyasaya sürülmeden hemen bir ay önce bu defa da grupta
Gustaf Lindström grubu terk etmiş ve onun yerine basgitarda kendisinden belki de
on kat daha yetenekli biri olan Simon Söderberg gelmiştir. Albüm İsveç’te
piyasaya çıktıktan sonra Subvision ismi artık daha çok duyulmaya başlandı.
Albümü her gün olmasa da belli bir sıklıkla dinleyen biri olarak beğendiğimi
söyleyebilirim. Albümde toplamda 12 şarkı var ve 12 şarkının hepsi dinlenir
diyemeyeceğim çünkü bazı şarkılar çok sıkıyor özellikle çok fazla metal
dinliyorsanız benim gibi ondan dolayı çok zor beğeniyorsunuz şarkıları. Albüm
sound bakımından zayıf olsa da bu biraz Retro hava katmış. Yazılan rifflerin
bazıları normal olmak ile birlikte bazıları ise karmaşık birer jazz şarkısına
dönüşüyor sanki. Vokal ise albümde en gür çıkan ses oluyor. Tobias’ın burdaki
sesi aşırı derecede yüksek mikslenince ister istemez kulak tırmalayan bir hale
bürünüyor. Albümde ki vurucu şarkılar ise Room 611, Killing Floor, Cartwheeling
the Void, Fault, Beyond the Moon ve Until You’re Mine, tabi bunlar benim
seçtiğim vurucu şarkılar size göre daha farklı olabilir. Albümde ki şarkılar
genel anlamda sizin iyi vakit geçirmenizi sağlayacaktır. Albümü iTunes’ta
bulabilirsiniz ama cd şeklinde bulmak çok zor. Dinlemenizi tavsiye edeceğim bir
başka albüm oldu So Far So Noir, kendinize iyi bakın ve hoşça kalın dostlarım.
Albüm Puanı : 7/10
Yorumlar
Yorum Gönder