Albüm Kritik 41 (Subvision-So Far So Noir)



Merhaba arkadaşlar yeni bir albüm kritiği ile tekrar birlikteyiz. Bu defa metal müzikten biraz uzaklaşıyoruz ve kendimizi rock müziğin biraz yumuşak ezgileri ile başbaşa bırakıyoruz. Albümün adı “So Far So Noir” olup artık müzik piyasasında olmayan “Subvision” albümüdür.

Subvision


Subvision grubunun kuruluşu ve dağılışı sessiz sedasız oldu desek pekte yanılmış olmayız. 1998 yılında Tobias Forge tarafından kurulan death metal grubu “Repugnant” İsveç’te orta çaplı bir ses yaratsada istediği başarıyı yakalayamamıştı. Tobias, müzik bilgisi açısından dünyada yetişmiş en iyi müzisyenlerden biri olsa da attığı adımlar genelde hüsranla bitmişti. Yıl 2002’yi gösterdiğinde ise bu defa Tobias, o şeytani görünümünden sıyrılıp masum yüzlü ak pak çocuk haline gelmiş ve 2 arkadaşını da yanına alarak müzik endüstrisi için POP/ROCK grubu olarak nitelendirilse de bizim ülkenin pop/rock gruplarına baktığımızda, Subvision sapına kadar rock grubu olarak görünmektedir. Gitar ve vokalde Tobias Forge, Gustaf Lindstörm basgitarda ve davulda ise Thomas Daun Subvision’ı oluşturmaktaydı. Gelin şimdi bu grubun ilk ve tek albümü olan “So Far So Noir”’a bir göz atalım.

Albüm öncesi ilk EP’sini yayınlayan grup (The Killing Floor) için bu defa ikinci gitar sıkıntısı başladı. İkinci gitarda Torbjörn Brynedal ve Franz Cedrins gel gitlerinden sonra, olaya Martin Persner müdahale ederek grubun kalıcı gitaristi olmuştur. So Far So Noir 2006 yılının Ağustos ayında İsveç’te piyasaya sürüldü. Albüm piyasaya sürülmeden hemen bir ay önce bu defa da grupta Gustaf Lindström grubu terk etmiş ve onun yerine basgitarda kendisinden belki de on kat daha yetenekli biri olan Simon Söderberg gelmiştir. Albüm İsveç’te piyasaya çıktıktan sonra Subvision ismi artık daha çok duyulmaya başlandı. Albümü her gün olmasa da belli bir sıklıkla dinleyen biri olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Albümde toplamda 12 şarkı var ve 12 şarkının hepsi dinlenir diyemeyeceğim çünkü bazı şarkılar çok sıkıyor özellikle çok fazla metal dinliyorsanız benim gibi ondan dolayı çok zor beğeniyorsunuz şarkıları. Albüm sound bakımından zayıf olsa da bu biraz Retro hava katmış. Yazılan rifflerin bazıları normal olmak ile birlikte bazıları ise karmaşık birer jazz şarkısına dönüşüyor sanki. Vokal ise albümde en gür çıkan ses oluyor. Tobias’ın burdaki sesi aşırı derecede yüksek mikslenince ister istemez kulak tırmalayan bir hale bürünüyor. Albümde ki vurucu şarkılar ise Room 611, Killing Floor, Cartwheeling the Void, Fault, Beyond the Moon ve Until You’re Mine, tabi bunlar benim seçtiğim vurucu şarkılar size göre daha farklı olabilir. Albümde ki şarkılar genel anlamda sizin iyi vakit geçirmenizi sağlayacaktır. Albümü iTunes’ta bulabilirsiniz ama cd şeklinde bulmak çok zor. Dinlemenizi tavsiye edeceğim bir başka albüm oldu So Far So Noir, kendinize iyi bakın ve hoşça kalın dostlarım.

Albüm Puanı : 7/10


 

Yorumlar